KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs sorununun ancak iki devlet şeklinde çözülebileceğini bir kez daha vurguladı.
Mağusa’nın Yenierenköy kasabasında bölge halkıyla bir araya gelen Ersin Tatar, Kıbrıs sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tatar açıklamasında, 53 yıldan bu yana devam eden federal temele dayalı müzakerelerin Rum tarafının olumsuz tutumuyla bir sonuca ulaşamadığını ve özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana görüşmelerinde federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmayacağının net ve açık bir şekilde görüldüğünü belirtti ve şöyle dedi:
“Federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmayacağının görülmesiyle birlikte egemen eşit iki ayrı devlete dayalı çözüm şeklini ilk kez Cenevre’de müzakere masasına koyduk. Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen bu çözüm şekli, en gerçekçi çözüm şekli olup Kıbrıs’ın ve bölgenin de yararınadır. Rum tarafı ise hala daha gerçekleşmesi mümkün olmayan federasyon hayali peşinde koşmakta ve halkımızı bir 53 yıl daha müzakere masalarında esir almak istemekte ve iki devletli çözümün gerçekleşmemesi için her yolu ve yöntemi kullanmaktadır. Burada bir kez daha belirtiyorum ki, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır, müzakere masasına koyduğumuz çözüm önerimizden geri adım atmayacağız.”
Kapalı Maraş
Kapalı Maraş açılımıyla ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Tatar şunları ifade etti:
“Kapalı Maraş açılımın ilk aşamasını 2020 yılının başında gündeme getirirken, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun şekilde ilk adımda Kapalı Maraş’ta bulunan kamuya ait bazı bölgeler ile sahil şeridi açılmıştır. Geçtiğimiz Temmuz ayında Kapalı Maraş açılımının ikinci aşaması da yine insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun şekilde uygulamaya konulmuş ve yüzde 3,5’luk bölge askeri bölge statüsünden çıkarılarak mal sahiplerinin Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden müracaatlarını yapmalarına olanak sağlanmıştır.”
Turizm
Konuşmasında iç turizmin önemine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şunları söyledi:
“Dünyayı etkisine alan ve hâlâ daha devam etmekte olan pandemi, ülkelerin turizm faaliyetlerine darbe vururken KKTC’nin turizm sektörünü de olumsuz yönde etkilemiştir. Bu arada Rum yönetiminin turizm sektörümüzü engellemek için her yolu ve yöntemi kullanarak girişimlerde bulunduğunu da belirtmek gerekir. Ama diğer sektörlerimiz ile birlikte turizm sektörümüzün de ayağa kalkacağından hiç şüphem yoktur. Bunun yanı sıra, iç turizmde de büyük bir canlılık ve hareketlenme görmekteyim. Bu da oldukça sevindirici olup gereken her türlü desteği vermeye hazırım.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
