Libya ve Türkiye arasındaki dostluk uzun yıllara dayanıyor. Şu anda Libya’nın üzerinde bulunduğu topraklar 15 Ağustos 1551 tarihinde Osmanlı Devleti’ne katıldı. Merkezi hükümet tarafından Trablusgarb valisi olarak atanan Turgut Reis döneminde ülkenin sahil kesimi ve çöl bölgesi sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda birleştirildi.
Bugün Libya devletinin sınırlarının bulunduğu coğrafyada Trablus, Bingazi ve Fizan adıyla anılan ayrı ayrı idari merkezler kurulmuştu. Cezayir, Tunus ve Trablusgarb ocaklarına yekun olarak “Garp Ocakları” ismi verilmişti. Garp Ocakları, devlete hatırı sayılır bir üretim ve gelir kaynağı oluşturmakla birlikte, Osmanlı devletinin ve İslam âleminin savunması açısından Akdeniz’de bir ileri karakol görevi görüyordu.
Kuloğulları kimdir?
Osmanlı Devleti, merkezdeki askeri teşkilatlarına Balkan coğrafyasından devşirdiği askerleri yerleştirirken, Kuzey Afrika’daki birliklere Anadolu’dan, yerli halktan gençleri yerleştiriyordu. Osmanlı bu girişimleriyle, bölgede insan kaynağının sınırlı olmasından kaynaklı askeri varlığın güçsüz olması durumunu düzeltmeye çalışmıştı. Özellikle Libya, Tunus ve Cezayir’e yerleştirilen bu nitelikli ve profesyonel askerlerin yerli Arap ve Berberi halktan kişilerle evlenmesine müsaade edilmesiyle, bugün sayıları milyonları bulan “Kuloğlu” nesli ortaya çıkmış oldu. Kuloğulları, aslen babaları Anadolu’dan gelen Türkler, anne tarafları ise yerli halktan olanlara Libya’da verilen isimdir.
Bugün Libya’da kendini “Kuloğlu” olarak tanımlayan Türk kökenli kişilerin sayısı oldukça fazladır. Vatandaşların etnik kökenlerinin beyan ettirildiği son nüfus sayımına göre Türkler, Araplar ve Berberiler’den sonra ülkenin üçüncü büyük etnik grubunu teşkil etmektedir. Türk kökenli “Kuloğulları” ekseriyetle Mısrata, Trablus, Zaviye, Derna, Zliten ve Bingazi’de yaşamaktadırlar.
1936 yılında yapılan sayımlara göre Kuloğlu aşiretlerinin Libya’daki nüfusu 35 bindir. Bahsedilen nüfusun 25 bini o dönemde Mısrata’da yaşıyordu. Bu rakamlar dönemin toplam nüfusunun %4.7’sine tekabül ediyordu.
Mısrata’daki Türk varlığı
Girit Adası’nın Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla birlikte, adadaki Türk nüfusun büyük bir kısmının Libya’ya gelmesi Libya’daki demografik yapıyı büyük oranda etkiledi. Bölgedeki Türk nüfusu 1971 tarihli kayıtlara ve arşiv belgelerine göre takriben 100 bindir. Yapılan araştırma ve sayımlara göre ise Libya’da hali hazırda bulunan Türk kökenli halkın nüfusunun bir milyonu geçtiği tahmin ediliyor.
Bilhassa 500 bin nüfuslu Mısrata şehrinin nüfusunun 3/5’ünü Türk kökenli halk teşkil ediyor. Bu rakama Girit’ten ayrılarak Libya’ya hicret eden Türkler’in de dahil olduğu biliniyor.
Fethi Başağa’nın bölgedeki rolü
Libya’da geçtiğimiz günlerde Ulusal Mutabakat Hükümeti’nce geçici süreliğine görevden alınan İçişleri Bakanı Fethi Başağa’nın da Mısratalı Türk kökenli aşiretlerden birinin mensubu olduğu biliniyor. Başağa 20 Ağustos 1962’de Mısrata’da doğdu. 1984 yılında Havacılık Okulu’ndan mezun oldu ve on yılını savaş uçakları hususunda uzmanlaşmış bir eğitmen pilot olarak Libya Hava Kuvvetleri’nde geçirdi. 1993 yılında Libya Hava Kuvvetleri’nden ayrıldı.
Başağa, özellikle Mısrata ve bölgenin diğer şehirlerinde varlığını sürdüren Türk kökenli halk nezdinde edindiği itibar hasebiyle 2014 yılında Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Daha sonra ise 7 Ekim 2018 tarihinden beridir, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası kamuoyu tarafından kabul görmüş olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nde İçişleri Bakanlığı vazifesini sürdürmekteydi. Ulusal Mutabakat Hükümeti adına oldukça başarılı bir bakanlık süreci yürüten Başağa, Libya’da halkın ve siyasilerin ciddi anlamda takdirini toplamıştı.
Özellikle, son dönemde Türkiye ile geliştirilen ikili ilişkilerin geldiği noktada Başağa’nın oldukça önemli roller oynadığı biliniyor. Yine Hafter güçlerinin Trablus merkezli UMH hükümetine yönelik, 14 ay süren saldırılarının püskürtülmesinde Türkiye ile geliştirilen askeri iş birliğinin ve Fethi Başağa’nın ortaya koyduğu duruşun önemi son derece haizdir.
Başağa’ya Türkiye ziyareti dönüşü halktan sevgi gösterisi
Geçtiğimiz günlerde iadeten görevden alınan Başağa, Türkiye ziyareti sonrası döndüğü Libya’da büyük ve coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Kilometrelerce uzunluktaki bir araç konvoyunun refakatinde Trablus’a doğru hareket eden Başağa’nın halk tarafından gördüğü teveccüh dikkatleri celbetti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi