1. Anafartalar Zaferi’nin 105. Yıldönümünde; Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere, Osmanlı Orduları Başkumandan Vekili İsmail Enver Paşa ve zaferde payı olan tüm askerlerimizi saygı ve hürmet ile anıyoruz.
105 yıl önce bugün, Türk Ordusu süngü taarruzu ile itilaf kuvvetlerini bozguna uğrattı. Çanakkale’deki işgal girişiminin seyrini değiştiren dönüm noktalarından biri olan Anafartalar Zaferi’nde Kurmay Albay Mustafa Kemal liderliğindeki Mehmetçik, denizden olduğu gibi düşmana karadan da geçit vermedi.
Sabaha karşı saldırı kararı
Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı Sır Ian Hamilton, Türk Ordusu’nu gerilere kadar sarmak ve çember içine alarak yok etmek için, Suvla sahillerine çıkıp, Anafartalar’da üçüncü bir cephe açmaya karar verir. Hedefte; Conkbayırı ve Koçaçimentepe bloklarını ele geçirerek buradan ilerleyip, Çanakkale Boğazı’na hakim olmak vardır. Suvla Koyu’na çıkmış olan İngiliz 9. Kolordusu karşısında Yarbay Wilmer komutasında üç taburluk bir kuvvet vardır.
General Sanders, 8 Ağustos gecesi saat 21:45’te Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’ya ulaşarak, emrindeki 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal Bey’in Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığını bildirilmiştir. Mustafa Kemal Bey, kendi tümeninin komutasını Yarbay Şefik Bey’e teslim ederek yeni karargâhına; Çamlıtekke’ye ulaşmıştır. O saatlerde 7. ve 12. tümenler, bölgeye eksiksiz ulaşmış ve taarruz hazırlıklarını tamamlamışlardır. Taarruz hazırlıklarının tamamlanmış olduğunu gören Mustafa Kemal Bey, Kocaçimen Tepesi ve Conk Bayırı’nda savunmada kalmak ve her iki Anafartalar sırtlarından taarruz etme kararı verir.
Taarruz başlıyor
İki karşı kuvvet 9 Ağustos 1915 sabahı ileri harekâta başlamış ve Osmanlı Ordusu’nun 12. Tümeni’nin 35. Alayı, İngiliz 10. Tümen’inin 32. Tugayı’nın ileri hattıyla ile çarpışmıştır. Tabur komutanlarından Albay Moore’un komuta ettiği İngiliz öncü birliği kısa sürede tepeden aşağı akan Osmanlı kolları arasında kuşatılmış, sağ kalan tek subay olarak bir teğmen Osmanlı kuvvetlerine teslim olmuştur.
35. Alay’ın ilerlemeyi sürdürerek Yususçuktepe’yi ele geçirmesiyle aynı saatlerde sekiz taburlu İngiliz tugayı, Yarbay Wilmer’in iki taburunu geri atarak İsmailoğlu Tepesi’ni ele geçirmiştir. Önündeki İngilizi bozguna uğratarak ilerleyen Osmanlı 34. Alayı’nın üç taburu bu tepeye taarruza geçmiş ve saat 06:00 dolaylarında tepeyi süngü hücumuyla ele geçirmiştir.
Osmanlı 34. Alayı’nın yerleştiği İsmailoğlu Tepesi eteklerine Osmanlı topçusunun açtığı ateş, İngiliz taarruz kuvvetlerinin sol ucunda ani bir paniğe yol açmıştır. Osmanlı topçularının ateşi ileri kaydırmasıyla 34. Alay, İngiliz hatlarının merkezine doğru taarruza geçmiştir. Üç ya da dört bölükten oluşan bir İngiliz kuvveti bu bölgede savunma düzenine geçmiş olsa da Osmanlı topçusunun ateşiyle hepsi silinmiştir.
Cephenin güney kesiminde Albay Halil Bey’in 7. Tümeni eksik kadrolu, iki alaylı bir tümendir. Alaylardan biri Saros’da bırakılmıştır. Taarruza katılan alaylar, önceki aylarda Seddülbahir Cephesi’nde savaşmış birliklerdir, dolayısıyla eratın en azından bir bölümünün ve subaylarının muharebe deneyimi vardır.
Her ne kadar önlerindeki İngiliz birliklerini geri atmayı başardılarsa da sabah saat 10:00 dolaylarında ağır topçu ateşi kalmalarıyla 20. Alay komutanı Yarbay Halit Bey şehit düşmüş, 21. Alay komutanı Yarbay Yusuf Ziya Bey ise yaralanarak gazi olmuştur.
Ek olarak cephenin tüm kuzey kesiminde inisiyatifin Osmanlı kuvvetlerine geçmesine karşın General Stopford, ihtiyattaki 53. Tümeni ateş hattına sürerek, sahilde tutunmayı başarabilmiştir.
Bu taarruzda kaybımız 2.065 erat ve subaydır.
Sonuç itibariyle General Sır Ian Hamilton, İngiliz Savaş Bakanı Kitchener’e çektiği telgrafta, “Dün sabah Ece Limanı’ndan Büyük Anafarta’ya kadar olan bölgeyi zapt edemeyişimize yeterli bir neden bulamamaktayım.” diye bilgi vererek hezimeti kabul etmiştir.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi