Savunma sanayiinde yerlileşme oranını daha da artırmak için yapılan çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Türk savunma, havacılık ve uzay sektörlerindeki yerlilik oranını artırmak amacıyla kurulan SAHA İstanbul’un 4. Olağan Genel Kurul Toplantısı; Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ve çok sayıda savunma sanayii şirketi yetkilisinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Bu bağlamda Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine; Haluk Bayraktar, Prof. Dr. Haluk Görgün, Prof. Dr. Temel Kotil, Murat İkinci, Hakan Altınay, İlhami Keleş, Prof. Dr. İsmail Koyuncu, Özgür Güleryüz, Zafer Şen, Dr. Alper Özbilen, Ümit Yaşar Karadeniz, Dr. İsmail Arı ve Dr. Ebubekir Koç seçildi. Denetim Kurulu Asil Üyeliklerine ise Ali Fazıl Böyet, Osman İğrek ve Şenol Alparslan seçildi.
Toplantıda konuşma yapan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir; SAHA İstanbul’un geldiği noktadan sivil havacılığın önemine, sektörde yetişmiş eleman ihtiyacının giderilmesinden genç ekosistemin gerekliliğine kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
SSB Başkanı İsmail Demir sözlerine savunma sanayiini geliştirmek, yerli ve millî üretimi artırmak ve Türkiye’de bilim ve teknolojinin yükselmesi için bir araya gelen kümelenmenin tüm paydaşlarını tebrik ederek ve başarılarının devamını dileyerek başladı.
Konuşmasının başında SAHA İstanbul’un 6-7 yıllık bir oluşum olduğunu söyleyen Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, İstanbul-Kocaeli civarının önemli bir sanayii altyapısı potansiyeli taşıdığını ve büyük bir sanayii gücünün olduğunu dile getirdi.
“SAHA İstanbul tahmin edemeyeceğimiz bir büyüklüğe ulaştı”
Müsteşarlığının ilk günlerinde Ankara odaklı savunma sanayii şirketlerinin çok konuşulduğundan bahseden İsmail Demir, “İstanbul gibi bir potansiyelin ve bu civardaki potansiyelin hemen hemen yok sayılması, ihmal edilmesi gibi bir gerçeği gördüm. Bunun sebebini ise arkadaşlar ile konuştuğumuzda gerçekten izah edebilen pek görmedim. Neden sorusunun da pek cevabını bulamadık. Daha önceki görevimde, sivil havacılık sektöründe yerlileştirme çalışmalarıyla ilgili çeşitli temaslarımız oldu. İstanbul Ticaret Odamız ve üyeleri bu konuda önemli desteklerde bulundular. Yerlileştirmek için sergiler yaptık. Sayın Bakan Yardımcım Hasan Büyükdede ile çok yakın çalıştık o dönemlerde. Peki bu çalışmaları yaparken, neden savunma sanayii bu civarda yok derken bu fikir ortaya çıktı ve sayın Bakan Yardımcımızın da büyük destekleri ile SAHA İstanbul oluşumu meydana geldi ve bizim de ilk fikrin ortaya çıktığı günlerde gerçekten tahmin edemeyeceğimiz bir büyüklüğe, ivmeye ulaştı. Bütün emeği geçenlere bu bakımdan teşekkür ediyorum. Çok güzel faaliyetlere imza atacaklarını da bugünden görüyorum ve bütün bunların hayırlı olmasını temenni ediyorum, tebrik ediyorum.” dedi.
“Sivil havacılığa özel bir ilginin olması gerekiyor”
Savunma Sanayii Başkanı olarak sivil havacılığa dikkat çeken İsmail Demir, “Burada savunma, havacılık ve uzaydan bahsediyoruz. Savunma Sanayii Başkanı sıfatı ile konuşurken diğer alanları da bizzat vurgulamak istiyorum. Bugün biraz ihmal eder gibi olduğumuz ve katılımlarında biraz eksiklik gördüğümüz sivil havacılık alanına da Savunma Sanayii Başkanı olmama rağmen değinmek istiyorum; çünkü o alan da biraz boş bıraktığımız, dışa bağımlılığı bir anlamda kabul ettiğimiz, sertifikasyon-kalifikasyon gibi süreçlere bir anlamda teslim olduğumuz, kendi iş ve yerli çabalarımızı biraz ihmal etitğimiz bir alan olduğu için sivil havacılık alanına da özel bir ilginin olması gerektiğini, kendi kural ve regulasyonlarımızı hayata geçirmek ve bu konuda uzmanlar yetiştirmek gerektiğini belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
“Oyun değiştirici taktik ve ürünlerden de bahsedeceğimiz günlerin yakın olduğunu umuyorum”
İsmail Demir, sivil havacılığın akabinde savunma sanayiine yönelik de açıklamalarda bulundu. Demir yaptığı açıklamada, “Buradan savunma sanayiine gelirsek.. Aynı şekilde savunma sanayiinde de yabancı standartlara, askerî standartlara bağlı kalarak bazı projelerde önümüzü tıkayacak derecede detaylı ve bazısı da belki çok uzun süreçlere tekabül eden faaliyetler yerine, kendi standartlarımızla gitmek çok daha yerinde olacaktır; çünkü bugün yerlileştirmeden ve savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmaktan bahsederken aslında bir anlamda bir şeylerin peşinde koşmaktan bahsediyoruz. Ondan öte yeni teknolojiler, dünyada insanların bakacağı ve özeneceği, ‘Türkiye’de bunlar da yapılıyor.’ deneceği, onların bizim peşimizden koşmaya çalışacakları teknolojilerin de sık sık konuşulması gerekiyor. Sadece konuştuğumuz yerlilik oranları değil, yeni buluşlar, yeni teknolojiler, oyun değiştirici taktik ve ürünlerden de bahsedeceğimiz günlerin yakın olduğunu umuyorum ve bu konuda yine SAHA İstanbul’un en iyi oyunculardan birisi olacağını tahmin ediyorum. Tabi SAHA İstanbul derken 30’u aşkın ilin de bu kümelenmede yer aldığını belirtmek isterim. Kümelenmeler ve sivil toplum girişimleri ve özel sektör aslında bir anlamda dinamik güç ve enerji oluşturuyor. Tabi ki devlet kurumları, kuruluşları, bakanlıklar, başkanlıklar, devlet şirketleri vs. bu konuda yol açıcı, teşvik edici olacaklar; ama asıl o dinamizmin önünü açacak, daha ileriye götürecek, işi kolaylaştıracak ve tekerleği çevirip motoru çalıştırıp bir adım geride durarak özel sektörün, sivil toplumun yol almasını sağlayacak bir yapının da elzem olduğunu belirtmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sektörde yetişmiş eleman eksikliğinin giderilmesi gerekiyor”
Yapılan bu çalışmalarda en önemli paydaşlarından birinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın olduğundan bahseden Demir, “Bu çalışmaları yaparken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız en önemli paydaşlarımız arasında geliyor. Bakanlık ve ilgili kuruluşlarla koordinasyon, istişare ve iş birliğinden duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Bugün bu gelişmeleri sağlamak için belirli alt yapıların olması gerektiği de bir gerçek. Savunma Akademi, SAHA Akademi gibi çalışmaların koordine edilmesi ve sektörde yetişmiş eleman, hizmet içi eğitim gibi konuların da ele alınması aynı zamanda mesleki eğitimin hamiliğini üstlenip ara eleman, yetkin eleman, yetenekli eleman konusunda da ülkemizin eksisini giderici faaliyetleri sadece devletin ilgili kuruluşlarından değil, sanayii olarak elimizi taşın altına koyup eğitim faaliyetlerinde birebir destek olmamız gerektiğini de belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
“EYDEP ile global seviyede lider şirketler oluşturmak istiyoruz”
Başkanlık projelerinin bir kısmına değinen İsmail Demir, “EYDEP (Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı) sistemimizle endüstriyel yetkinlikleri değerlendirip, destekleyip ülkemizde dünya çapında şirketler, global seviyede tedarikçiler hatta global seviyede lider şirketler oluşturmak istiyoruz.” dedi.
“Genç bir ekosistem olması gerektiği açık bir gerçek”
Yetenek envanterinin kritik bir konu olduğunu söyleyen Savunma Sanayii Başkanı Demir, “Ülkemizde hangi yeteneklerin olduğu, bunların hangi konularda ne tür başarılar elde edebileceği ve hangi ürünlerde ne tür yenilikler yapılabileceği konusu da önemli bir konu. Bu envanter; bütün sanayii sektörümüzün hizmetinde olacak ve gelişmeye devam ediyor. Genç bir ekosistem olması gerektiği açık bir gerçek. Her zaman söylüyorum: savunma sanayiinde iyi bir noktadayız cümlesi tek başına yeterli bir cümle değil. Eğer sanayii ekosistemimizi toptan belirli bir seviyeye gelmediyse savunma sanayiinizin çok iyi bir noktada olduğundan uzun süre söz edemezsiniz. Bu da savunma sanayii alanında geliştirilen teknolojiler, metotlar ve bilginin diğer alanlara sirayet etmesi anlamına geliyor. Diğer alanlarda geliştirilen bilgi ve teknolojinin savunma alanına da sirayet etmesi gerekiyor. Sürekliliği ve sürdürebilirliği sağlayan faktörlerden biri bu iken, diğeri de tabi ki ihracat. Savunma sanayii ihracatı dediğimizde aslında sadece teknik yetenek ve ticari şartların etkili olmadığı, birçok faktörün etkili olduğu alandan bahsediyoruz. Ama oradaki teknolojiler eğer geniş alana yayılır, sivil alanda ve başka alanlarda çeşitli teknolojilerin yolunu açar ve ürünleştirilirse ihracat alanında da bir ivme yakalanmış ve sektörler arası geçiş ile bu ivmeler daha ileri bir seviyede gerçekleşmiş olabilir.” ifadelerine yer verdi.
İsmail Demir; SAHA İstanbul’un Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği Genel Kurulu’nun savunma sanayii sektörüne ve Türkiye’ye hayırlar getirmesini temenni ettiğini kaydetti ve yeni oluşan yönetim kurullarında görev alacak isimlere başarılar diledi. Demir, bir önceki dönemde emeği geçen bütün yetkililere teşekkürlerini sundu ve hizmetlerinde başarılar dileyerek sözlerine son verdi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi