Rus halkının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politikasına verdiği destek adına nabzını ölçen anketlere dayandırılarak yapılan haberde, durumun Putin için pek parlak olmadığı öne sürüldü.
Washington Post’a göre bazı uzmanlar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’daki pozisyonunu güçlendirmek için Ukrayna ile bir yüzleşme arayışında olabileceğini düşünüyor. Rusya’dan gelen raporlar Putin’in yumuşamaya yönelik kişisel desteğini gösteriyor ve Putin’in iktidar partisinin eylül ayında seçimler ile karşı karşıya olacağı biliniyor.
Bununla birlikte veriler, Putin’in askeri müdahale için destek toplamada dış politikayı kullanmasının zor olabileceğini gösteriyor. Ruslar Kırım’ın 2014’teki ilhakını güçlü bir şekilde desteklemişti ama sonra Rus dış politikasında iddialılık konusunda isteksiz bir tavra büründüler. Batı’ya kızmak veya muğlak neo-emperyal dürtüler barındırmak yerine Rus halkı, Putin’in dış politikası hakkında kararsız bir noktaya ulaştı.
Kırım bir istisnaydı
Putin’e onay derecesini, kayda değer bir 4 yıl içerisinde yüzde 80’e çeken Kırım’ın ilhakı; belki de Rusların, agresif Rus dış politikasını onayladığının söylenmesinin sebebidir. İlhak, “Rusya’nın liderlerine yönelik gururun duygusal bir dışavurumuna, güven ve umuda” sebep olan “kolektif bir çoşku” oluşturdu. Habere göre Rus halkının desteği, ilhakın büyük oranda “kansız” olmasından dolayı arttı.
Daha yüksek maliyet getirebilecek Ukrayna politikaları, çok daha az popülerdi. Mayıs 2014’te Ukrayna’nın doğusundaki çatışma sıcakken, anketin sadece yüzde 31’i askerlerin gönderilmesi gibi doğrudan askeri yardım yapılması konusunda destekleyici yanıtlar vermişti. Ağustos 2015’te bu oran yüzde 20’ye düştü. Bir 2015 anketinde, “Düzenli Rus ordusunun mücadele ettiği isyancıların arasında bulunsaydınız, nasıl bir cevap verirdiniz?” sorusu bulunuyordu. Bu soruya yüzde 9 “olumlu” ve yüzde 24 “aşağı yukarı olumlu” olacak şekilde; sadece yüzde 33 oranında yanıt verildi.
Farklı bölgelerdeki operasyonlar da tam destek almıyor
Sadece Ukrayna konusunda değil. Ağustos 2017’de Rusların sadece yüzde 30’u Kremlin’in Suriye’deki askeri operasyonlarını devam ettirmesi gerektiğini ve yüzde 49’u da buna son verilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi. Mart 2014’te Putin, Rusların ve Ukraynalıların bir olduklarını ve birbirlerinden ayrı yaşayamayacaklarını iddia etti. Ancak ocak 2020 anketinde Rusların yüzde 82’sinin Ukrayna’nın bağımsız bir devlet olması gerektiğinine inandıkları; ve sadece yüzde 15’inin “Rusya ve Ukrayna’nın tek bir ülke olarak birleşmesi gerektiğine inandığı” ortaya çıktı. Bu oranlar 2008’den beri pek değişmedi. Burada “birleşme” için genel olarak küçük bir destek var: 2020 yazında, 4 Rus’tan yalnızca biri Belarus ile birleşmeyi destekledi.
Ayrıca Rusya’nın dış politika seçkinleri, halk kitlesinin yaptığından daha çok Abd karşıtı görüşleri uzak tutuyor. Ocak 2020 anketine göre Rusların yüzde 67’si Kremlin’in Batı’yı bir partner olarak, yüzde 11’i dost olarak ve sadece yüzde 16’sı rakip olarak görmesi gerektiğini düşünüyor.
Refah seviyesinin yüksekliği, “Büyük Güç” statüsüne tercih ediliyor
Ulusal gurur, Ruslar için önemlidir. Ordu, güvenlik servisleri ve kiliseye verilen kamuoyu desteği yüksek ve artıştadır. Ankete katılanların sık sık II. Dünya Savaşı zaferi, uzaydaki başarılar ve son olarak Kırım’ın ilhakını ulusal gururla ilişkilendirdiği görülür. Buna ek olarak Rusların çoğu Moskova’nın global politikalara dönmesinden hoşnuttur. Onlar ülkelerinin super güç olduğuna inanmaktadır ve yüzde 80 oranında ezici bir çoğunluk bu statüyü muhafaza etmeyi desteklemektedir. Nitekim 2018’de ankete katılanların yüzde 47’si Putin’in en büyük başarısının “Büyük Güç” statüsüne dönüş olduğunu belirtti.
Ancak büyük güç olmak maliyetli hale gelmeye başladı ve Ruslardan bir seçim yapmaları istendiğinde onlar, ekonomik gelişmeyi büyük güç statüsüne tercih ettiler. Levada Center her birkaç yılda bir Ruslara, diğer ülkelerin saygı duyduğu ve korktuğu bir ülkeye mi yoksa dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olmasa da yüksek yaşam standartlarına sahip bir ülkeye mi sahip olmak istediklerini soruyor. Sadece 2014’te Kırım krizi yükselmişken çok sayıda Rus büyük güç statüsünün yüksek yaşam standartlarından daha değerli olduğunu söyledi (yüzde 48’e karşı yüzde 47). Diğer yıllarda Rusların çoğu yüksek yaşam standartlarını tercih etti.
Putin bundan önce de desteğini kaybetmişti
Anket sonuçları Rusların Kırım’ın ilhakının maliyetlerini üstlenme ile ilgili bile isteksiz olduklarını gösteriyor. 2019 yazında yapılan ankete göre Rusların yüzde 16’sı önemli maliyetleri üstlenmeye, yüze 26’sı bazı maliyetleri üstlenmeye istekliyken yüzde 36’sı hiçbirini üstlenmek istemiyor. Kısaca, yapılan anketler, köklü ulusal tarih ve kültürün desteklediği büyük güç statüsü fikrinin yönlendirdiği bir dış politikanın yaygın olarak desteklenmediğini gösteriyor.
Halkın görüşünün Putin’in dış politikasını yönlendirmiyor ancak Kremlin’in bunu tamamen görmezden gelmediği söylenebilir. Putin’in kendisine verilen desteği artırmak adına oyalayıcı bir savaş içine girebileceği yönünde bir fikir yaygın olsa da Rus kamuoyu muhtemelen böyle bir harekete şüphe ile yaklaşırdı. Nitekim Putin’e verilen destek 2008’de Gürcistan ile yaşanan kısa savaştan ve 2015’teki Suriye müdahalesinden sonra düştü.
Uzmanlar tarafından, bütün veriler düşünüldüğünde Putin’in Ukrayna’nın doğusunda doğrudan bir askeri müdahale yapması halinde Rus kamuoyundan destek alamayacağı öne sürülüyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi