Pilotların kullanım tarzı dikkatlerden kaçmadı!
İsrail Hava Kuvvetlerinde F-35I Adir varyantı olarak tanımlanan uçak saldırılar sırasında son olarak 4’üncü nesil muadilleri F-16I Sufa ve F-15I Ra’am’ın manevralarına benzer manevralar yapmasıyla gündeme geldi.
F-35I’nin operasyonel kullanımına ilişkin bu açıklama, İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi’nin Nyotim Hava Üssü’ne yaptığı inceleme ziyareti sırasında medyaya yansıdı. Halevi konuşmasında kendinden emin bir şekilde “İsrail’in F-35I filosunun Orta Doğu’nun her köşesine ulaşabileceğini” iddia ederek, İsrail’in bölgesel rakiplerine karşı sahip olduğu teknolojik üstünlüğü vurguladı.
General, Adir F-35’lerin çok yönlü görevlere katıldığını belirterek; sadece Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenlemekle kalmayıp, kendi kara birliklerini destekleyen görevler de yürüttüğünü söyledi. Gazze’ye yönelik sürdürülen saldırılar sırasında İsrailli komutanın her bir ziyareti, yoğun bir propaganda gösterisine hatta medyatik bir şova dönüşüyor.
F-35I’ler, piyadeye destek sağlamak için yaklaşık 1 tonluk GBU-31 JDAM güdümlü mühimmatlarını etkin bir şekilde kullanıyor. Bu denli ağır mühimmatların kanat altında kullanılması ise F-35I’lerin gizlilik özelliğini geri planda bırakıyor. İsrail Hava Kuvvetlerinin bu özelliği göz ardı etmesindeki en önemli neden ise Hamas’ın hava savunma alanında elinde yeterli teknik ekipmanın olmaması.
Ancak Hamas’ın sınırlı seviyede hava savunması olması, F-353lerin işini kolaylaştırmıyor. Zira yakın mesafeli çatışmalar sırasında pilotlar, 600 metrelik mesafeyi koruma talimatına rağmen kendi kuvvetlerine 200 metre kadar yakın bir noktaya yüksek hassasiyetle bomba bırakma gibi görevler gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.
İsrailli makamlar, bu konu hakkında daha önce ‘’Hamas’ın direniş noktalarını hızlı ve etkili bir şekilde etkisiz hale getirme amacının olduğunu’’ dile getirse de iddia ettikleri gibi yaklaşımın sivil kayıpları en aza indirdiğini kesin olarak söylemek çok zor. Çünkü İsrail, saldırının başladığı günden beri savaş alanındaki herkesi düşman olarak etiketleme hakkını kendinde görüyor ve kastettikleri gibi bir hassasiyetin var olduğunu söylemek ne yazık ki çok zor.
Günümüz savaşlarının en önemli cepheleri artık şehirlerde geçiyor. Bu da yapılan savaşların yakın dövüş şeklinde cereyan etmesine neden oluyor. Haliyle F-35’lerin 200 metre civarından gerçekleştirdiği atışlar, ilerleyen yıllarda 5. Nesil uçakların yakın hava desteği eylemlerini etkileyeceği aşikâr.
Şu an İsrail’in sipariş ettiği 50 Adir’den az 39’una sahip olduğunu ve bunu iki filoya böldüğünü söyleyebiliriz. Yakın zamanda yeni bir filo için toplam 25 uçak siparişi verilme planları yapıldığı sık sık gündeme geliyor.
Pilotların kullanım tarzı dikkatlerden kaçmadı!
İsrail Hava Kuvvetlerinde F-35I Adir varyantı olarak tanımlanan uçak saldırılar sırasında son olarak 4’üncü nesil muadilleri F-16I Sufa ve F-15I Ra’am’ın manevralarına benzer manevralar yapmasıyla gündeme geldi.
F-35I’nin operasyonel kullanımına ilişkin bu açıklama, İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi’nin Nyotim Hava Üssü’ne yaptığı inceleme ziyareti sırasında medyaya yansıdı. Halevi konuşmasında kendinden emin bir şekilde “İsrail’in F-35I filosunun Orta Doğu’nun her köşesine ulaşabileceğini” iddia ederek, İsrail’in bölgesel rakiplerine karşı sahip olduğu teknolojik üstünlüğü vurguladı.
General, Adir F-35’lerin çok yönlü görevlere katıldığını belirterek; sadece Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenlemekle kalmayıp, kendi kara birliklerini destekleyen görevler de yürüttüğünü söyledi. Gazze’ye yönelik sürdürülen saldırılar sırasında İsrailli komutanın her bir ziyareti, yoğun bir propaganda gösterisine hatta medyatik bir şova dönüşüyor.
F-35I’ler, piyadeye destek sağlamak için yaklaşık 1 tonluk GBU-31 JDAM güdümlü mühimmatlarını etkin bir şekilde kullanıyor. Bu denli ağır mühimmatların kanat altında kullanılması ise F-35I’lerin gizlilik özelliğini geri planda bırakıyor. İsrail Hava Kuvvetlerinin bu özelliği göz ardı etmesindeki en önemli neden ise Hamas’ın hava savunma alanında elinde yeterli teknik ekipmanın olmaması.
Ancak Hamas’ın sınırlı seviyede hava savunması olması, F-353lerin işini kolaylaştırmıyor. Zira yakın mesafeli çatışmalar sırasında pilotlar, 600 metrelik mesafeyi koruma talimatına rağmen kendi kuvvetlerine 200 metre kadar yakın bir noktaya yüksek hassasiyetle bomba bırakma gibi görevler gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.
İsrailli makamlar, bu konu hakkında daha önce ‘’Hamas’ın direniş noktalarını hızlı ve etkili bir şekilde etkisiz hale getirme amacının olduğunu’’ dile getirse de iddia ettikleri gibi yaklaşımın sivil kayıpları en aza indirdiğini kesin olarak söylemek çok zor. Çünkü İsrail, saldırının başladığı günden beri savaş alanındaki herkesi düşman olarak etiketleme hakkını kendinde görüyor ve kastettikleri gibi bir hassasiyetin var olduğunu söylemek ne yazık ki çok zor.
Günümüz savaşlarının en önemli cepheleri artık şehirlerde geçiyor. Bu da yapılan savaşların yakın dövüş şeklinde cereyan etmesine neden oluyor. Haliyle F-35’lerin 200 metre civarından gerçekleştirdiği atışlar, ilerleyen yıllarda 5. Nesil uçakların yakın hava desteği eylemlerini etkileyeceği aşikâr.
Şu an İsrail’in sipariş ettiği 50 Adir’den az 39’una sahip olduğunu ve bunu iki filoya böldüğünü söyleyebiliriz. Yakın zamanda yeni bir filo için toplam 25 uçak siparişi verilme planları yapıldığı sık sık gündeme geliyor.
Pilotların kullanım tarzı dikkatlerden kaçmadı!
İsrail Hava Kuvvetlerinde F-35I Adir varyantı olarak tanımlanan uçak saldırılar sırasında son olarak 4’üncü nesil muadilleri F-16I Sufa ve F-15I Ra’am’ın manevralarına benzer manevralar yapmasıyla gündeme geldi.
F-35I’nin operasyonel kullanımına ilişkin bu açıklama, İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi’nin Nyotim Hava Üssü’ne yaptığı inceleme ziyareti sırasında medyaya yansıdı. Halevi konuşmasında kendinden emin bir şekilde “İsrail’in F-35I filosunun Orta Doğu’nun her köşesine ulaşabileceğini” iddia ederek, İsrail’in bölgesel rakiplerine karşı sahip olduğu teknolojik üstünlüğü vurguladı.
General, Adir F-35’lerin çok yönlü görevlere katıldığını belirterek; sadece Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenlemekle kalmayıp, kendi kara birliklerini destekleyen görevler de yürüttüğünü söyledi. Gazze’ye yönelik sürdürülen saldırılar sırasında İsrailli komutanın her bir ziyareti, yoğun bir propaganda gösterisine hatta medyatik bir şova dönüşüyor.
F-35I’ler, piyadeye destek sağlamak için yaklaşık 1 tonluk GBU-31 JDAM güdümlü mühimmatlarını etkin bir şekilde kullanıyor. Bu denli ağır mühimmatların kanat altında kullanılması ise F-35I’lerin gizlilik özelliğini geri planda bırakıyor. İsrail Hava Kuvvetlerinin bu özelliği göz ardı etmesindeki en önemli neden ise Hamas’ın hava savunma alanında elinde yeterli teknik ekipmanın olmaması.
Ancak Hamas’ın sınırlı seviyede hava savunması olması, F-353lerin işini kolaylaştırmıyor. Zira yakın mesafeli çatışmalar sırasında pilotlar, 600 metrelik mesafeyi koruma talimatına rağmen kendi kuvvetlerine 200 metre kadar yakın bir noktaya yüksek hassasiyetle bomba bırakma gibi görevler gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.
İsrailli makamlar, bu konu hakkında daha önce ‘’Hamas’ın direniş noktalarını hızlı ve etkili bir şekilde etkisiz hale getirme amacının olduğunu’’ dile getirse de iddia ettikleri gibi yaklaşımın sivil kayıpları en aza indirdiğini kesin olarak söylemek çok zor. Çünkü İsrail, saldırının başladığı günden beri savaş alanındaki herkesi düşman olarak etiketleme hakkını kendinde görüyor ve kastettikleri gibi bir hassasiyetin var olduğunu söylemek ne yazık ki çok zor.
Günümüz savaşlarının en önemli cepheleri artık şehirlerde geçiyor. Bu da yapılan savaşların yakın dövüş şeklinde cereyan etmesine neden oluyor. Haliyle F-35’lerin 200 metre civarından gerçekleştirdiği atışlar, ilerleyen yıllarda 5. Nesil uçakların yakın hava desteği eylemlerini etkileyeceği aşikâr.
Şu an İsrail’in sipariş ettiği 50 Adir’den az 39’una sahip olduğunu ve bunu iki filoya böldüğünü söyleyebiliriz. Yakın zamanda yeni bir filo için toplam 25 uçak siparişi verilme planları yapıldığı sık sık gündeme geliyor.
Pilotların kullanım tarzı dikkatlerden kaçmadı!
İsrail Hava Kuvvetlerinde F-35I Adir varyantı olarak tanımlanan uçak saldırılar sırasında son olarak 4’üncü nesil muadilleri F-16I Sufa ve F-15I Ra’am’ın manevralarına benzer manevralar yapmasıyla gündeme geldi.
F-35I’nin operasyonel kullanımına ilişkin bu açıklama, İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi’nin Nyotim Hava Üssü’ne yaptığı inceleme ziyareti sırasında medyaya yansıdı. Halevi konuşmasında kendinden emin bir şekilde “İsrail’in F-35I filosunun Orta Doğu’nun her köşesine ulaşabileceğini” iddia ederek, İsrail’in bölgesel rakiplerine karşı sahip olduğu teknolojik üstünlüğü vurguladı.
General, Adir F-35’lerin çok yönlü görevlere katıldığını belirterek; sadece Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenlemekle kalmayıp, kendi kara birliklerini destekleyen görevler de yürüttüğünü söyledi. Gazze’ye yönelik sürdürülen saldırılar sırasında İsrailli komutanın her bir ziyareti, yoğun bir propaganda gösterisine hatta medyatik bir şova dönüşüyor.
F-35I’ler, piyadeye destek sağlamak için yaklaşık 1 tonluk GBU-31 JDAM güdümlü mühimmatlarını etkin bir şekilde kullanıyor. Bu denli ağır mühimmatların kanat altında kullanılması ise F-35I’lerin gizlilik özelliğini geri planda bırakıyor. İsrail Hava Kuvvetlerinin bu özelliği göz ardı etmesindeki en önemli neden ise Hamas’ın hava savunma alanında elinde yeterli teknik ekipmanın olmaması.
Ancak Hamas’ın sınırlı seviyede hava savunması olması, F-353lerin işini kolaylaştırmıyor. Zira yakın mesafeli çatışmalar sırasında pilotlar, 600 metrelik mesafeyi koruma talimatına rağmen kendi kuvvetlerine 200 metre kadar yakın bir noktaya yüksek hassasiyetle bomba bırakma gibi görevler gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.
İsrailli makamlar, bu konu hakkında daha önce ‘’Hamas’ın direniş noktalarını hızlı ve etkili bir şekilde etkisiz hale getirme amacının olduğunu’’ dile getirse de iddia ettikleri gibi yaklaşımın sivil kayıpları en aza indirdiğini kesin olarak söylemek çok zor. Çünkü İsrail, saldırının başladığı günden beri savaş alanındaki herkesi düşman olarak etiketleme hakkını kendinde görüyor ve kastettikleri gibi bir hassasiyetin var olduğunu söylemek ne yazık ki çok zor.
Günümüz savaşlarının en önemli cepheleri artık şehirlerde geçiyor. Bu da yapılan savaşların yakın dövüş şeklinde cereyan etmesine neden oluyor. Haliyle F-35’lerin 200 metre civarından gerçekleştirdiği atışlar, ilerleyen yıllarda 5. Nesil uçakların yakın hava desteği eylemlerini etkileyeceği aşikâr.
Şu an İsrail’in sipariş ettiği 50 Adir’den az 39’una sahip olduğunu ve bunu iki filoya böldüğünü söyleyebiliriz. Yakın zamanda yeni bir filo için toplam 25 uçak siparişi verilme planları yapıldığı sık sık gündeme geliyor.