TRT World’den “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” vurgusuna işaret!
2017’den beri her yıl düzenlenen TRT World Forum’un 7.sinde katılımcılar “Sorumluluklar, Eylemler, Çözümler” temasını tartışmak üzere İstanbul’da bir araya geldi. Program açılışı TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın konuşmasıyla yapıldı.
TRT World Forum’un kapsamına ve önemine değinen Mehmet Zahid Sobacı, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ilk oturumda konuşulacak olmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi anlamak; bölgesel ve küresel meselelerin, adil, insani ve ahlaki çözümüne açılan yolları anlamak demektir.” dedi. Zahid Sobacı, Forum’da gerçekleştirilecek olan Gazze özel oturumunun önemine dikkat çekerek uluslararası medyanın İsrail katliamlarına sessiz kalmasına ve bu fiilleri meşrulaştırmaya çalışmasına tepki gösterdi.
Sobacı’nın ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun kürsüye çıktı. Küresel sorunların çözümleri için toplumların birlikte çözümler üretmesi ve ortak sorumluluklar almasının gerekliliğine değindi. Altun, günümüzde stratejik iletişimin ulusal güvenlik ve dış politika açısından geldiği noktadan bahsetti. Dezenformasyon aracı hâline gelen medyanın ülkeleri siyasi açıdan tehdit eden bir unsur haline geldiğini belirtti. Türkiye’ye karşı dezenformasyonun nasıl kullanıldığını ve bununla nasıl mücadele edildiğini anlattı. Konuşmasının devamında İsrail’in Gazze’deki zulmü gizlemek için yaptığı medya manipülasyonuna değindi. İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin İsrail yalanlarını ortaya çıkarma misyonundan bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından hemen önce dünyanın farklı bölgelerinde açlık, savaş ve çeşitli zorluklarla mücadele eden milletleri temsil eden çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temsili nitelikteki “Barışın Anahtarı”nı hediye ederek gösterdiği barış çabalarından ötürü teşekkür ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistin-İsrail ve Rusya-Ukrayna savaşlarından bahsederek başladı. Erdoğan, Rusya-Ukrayna meselesinde savaşın en başından itibaren Türkiye’nin arabuluculuk ve barış tekliflerine kıyasla savaşı teşvik edip ateşi körükleyen Batılı devletleri eleştirdi. Erdoğan, “Komşularımızı içine düştükleri bu kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı, komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek uğradığı medya manipülasyonlarından bahsetti. “Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.” Bu dezenformasyonlarla nasıl mücadele ettiğine de değindi. Türkiye’nin bu alanda yaptığı geliştirmeleri şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye; ekonomisiyle, demokrasisiyle, basınıyla, gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır. Bugün medyamız 2002’den daha zengin, daha çeşitli. Toplumun farklı kesimlerinin daha fazla temsil edildiği çoğulcu bir yapıya sahiptir. Teröre bulaşmadığı, şiddeti övmediği ve başkasına hakaret etmediği müddetçe isteyen istediğini yazabilmektedir.”
Erdoğan, Gazze’de öldürülen gazetecilere değindi. 70’i aşkın gazetecinin öldürülmesine tepki göstermeyen, haber yapmayan Batılı medya kuruluşlarını eleştirdi. “Bugün Gazze’de gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların, yarın başka bir konuda söz söyleme hakları olamaz. Asıl olan; bugün konuşmak, bugün yazmak, gerçekleri bugün anlatmaktır. Türk basın-yayın organları işte bunun gayreti içerisindedir.”
Erdoğan, İsrail Hükümetinin “Holokost mağduriyeti” bahanesiyle dünyayı susturmaya çalıştığını belirtti. Holokost ve antisemitizmin İsrail’in işlediği suçlara sessiz kalmanın bahanesi olamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vurguladığı hususlara dikkat etmesi ile kısık sesleri duyurma ve olayları çok boyutlu aktarmasından ötürü TRT’yi tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
TRT World Forum, günün geri kalanında alanında uzman konuşmacılarla gündemdeki konular üzerine devam etti.
TRT World’den “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” vurgusuna işaret!
2017’den beri her yıl düzenlenen TRT World Forum’un 7.sinde katılımcılar “Sorumluluklar, Eylemler, Çözümler” temasını tartışmak üzere İstanbul’da bir araya geldi. Program açılışı TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın konuşmasıyla yapıldı.
TRT World Forum’un kapsamına ve önemine değinen Mehmet Zahid Sobacı, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ilk oturumda konuşulacak olmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi anlamak; bölgesel ve küresel meselelerin, adil, insani ve ahlaki çözümüne açılan yolları anlamak demektir.” dedi. Zahid Sobacı, Forum’da gerçekleştirilecek olan Gazze özel oturumunun önemine dikkat çekerek uluslararası medyanın İsrail katliamlarına sessiz kalmasına ve bu fiilleri meşrulaştırmaya çalışmasına tepki gösterdi.
Sobacı’nın ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun kürsüye çıktı. Küresel sorunların çözümleri için toplumların birlikte çözümler üretmesi ve ortak sorumluluklar almasının gerekliliğine değindi. Altun, günümüzde stratejik iletişimin ulusal güvenlik ve dış politika açısından geldiği noktadan bahsetti. Dezenformasyon aracı hâline gelen medyanın ülkeleri siyasi açıdan tehdit eden bir unsur haline geldiğini belirtti. Türkiye’ye karşı dezenformasyonun nasıl kullanıldığını ve bununla nasıl mücadele edildiğini anlattı. Konuşmasının devamında İsrail’in Gazze’deki zulmü gizlemek için yaptığı medya manipülasyonuna değindi. İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin İsrail yalanlarını ortaya çıkarma misyonundan bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından hemen önce dünyanın farklı bölgelerinde açlık, savaş ve çeşitli zorluklarla mücadele eden milletleri temsil eden çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temsili nitelikteki “Barışın Anahtarı”nı hediye ederek gösterdiği barış çabalarından ötürü teşekkür ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistin-İsrail ve Rusya-Ukrayna savaşlarından bahsederek başladı. Erdoğan, Rusya-Ukrayna meselesinde savaşın en başından itibaren Türkiye’nin arabuluculuk ve barış tekliflerine kıyasla savaşı teşvik edip ateşi körükleyen Batılı devletleri eleştirdi. Erdoğan, “Komşularımızı içine düştükleri bu kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı, komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek uğradığı medya manipülasyonlarından bahsetti. “Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.” Bu dezenformasyonlarla nasıl mücadele ettiğine de değindi. Türkiye’nin bu alanda yaptığı geliştirmeleri şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye; ekonomisiyle, demokrasisiyle, basınıyla, gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır. Bugün medyamız 2002’den daha zengin, daha çeşitli. Toplumun farklı kesimlerinin daha fazla temsil edildiği çoğulcu bir yapıya sahiptir. Teröre bulaşmadığı, şiddeti övmediği ve başkasına hakaret etmediği müddetçe isteyen istediğini yazabilmektedir.”
Erdoğan, Gazze’de öldürülen gazetecilere değindi. 70’i aşkın gazetecinin öldürülmesine tepki göstermeyen, haber yapmayan Batılı medya kuruluşlarını eleştirdi. “Bugün Gazze’de gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların, yarın başka bir konuda söz söyleme hakları olamaz. Asıl olan; bugün konuşmak, bugün yazmak, gerçekleri bugün anlatmaktır. Türk basın-yayın organları işte bunun gayreti içerisindedir.”
Erdoğan, İsrail Hükümetinin “Holokost mağduriyeti” bahanesiyle dünyayı susturmaya çalıştığını belirtti. Holokost ve antisemitizmin İsrail’in işlediği suçlara sessiz kalmanın bahanesi olamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vurguladığı hususlara dikkat etmesi ile kısık sesleri duyurma ve olayları çok boyutlu aktarmasından ötürü TRT’yi tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
TRT World Forum, günün geri kalanında alanında uzman konuşmacılarla gündemdeki konular üzerine devam etti.
TRT World’den “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” vurgusuna işaret!
2017’den beri her yıl düzenlenen TRT World Forum’un 7.sinde katılımcılar “Sorumluluklar, Eylemler, Çözümler” temasını tartışmak üzere İstanbul’da bir araya geldi. Program açılışı TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın konuşmasıyla yapıldı.
TRT World Forum’un kapsamına ve önemine değinen Mehmet Zahid Sobacı, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ilk oturumda konuşulacak olmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi anlamak; bölgesel ve küresel meselelerin, adil, insani ve ahlaki çözümüne açılan yolları anlamak demektir.” dedi. Zahid Sobacı, Forum’da gerçekleştirilecek olan Gazze özel oturumunun önemine dikkat çekerek uluslararası medyanın İsrail katliamlarına sessiz kalmasına ve bu fiilleri meşrulaştırmaya çalışmasına tepki gösterdi.
Sobacı’nın ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun kürsüye çıktı. Küresel sorunların çözümleri için toplumların birlikte çözümler üretmesi ve ortak sorumluluklar almasının gerekliliğine değindi. Altun, günümüzde stratejik iletişimin ulusal güvenlik ve dış politika açısından geldiği noktadan bahsetti. Dezenformasyon aracı hâline gelen medyanın ülkeleri siyasi açıdan tehdit eden bir unsur haline geldiğini belirtti. Türkiye’ye karşı dezenformasyonun nasıl kullanıldığını ve bununla nasıl mücadele edildiğini anlattı. Konuşmasının devamında İsrail’in Gazze’deki zulmü gizlemek için yaptığı medya manipülasyonuna değindi. İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin İsrail yalanlarını ortaya çıkarma misyonundan bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından hemen önce dünyanın farklı bölgelerinde açlık, savaş ve çeşitli zorluklarla mücadele eden milletleri temsil eden çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temsili nitelikteki “Barışın Anahtarı”nı hediye ederek gösterdiği barış çabalarından ötürü teşekkür ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistin-İsrail ve Rusya-Ukrayna savaşlarından bahsederek başladı. Erdoğan, Rusya-Ukrayna meselesinde savaşın en başından itibaren Türkiye’nin arabuluculuk ve barış tekliflerine kıyasla savaşı teşvik edip ateşi körükleyen Batılı devletleri eleştirdi. Erdoğan, “Komşularımızı içine düştükleri bu kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı, komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek uğradığı medya manipülasyonlarından bahsetti. “Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.” Bu dezenformasyonlarla nasıl mücadele ettiğine de değindi. Türkiye’nin bu alanda yaptığı geliştirmeleri şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye; ekonomisiyle, demokrasisiyle, basınıyla, gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır. Bugün medyamız 2002’den daha zengin, daha çeşitli. Toplumun farklı kesimlerinin daha fazla temsil edildiği çoğulcu bir yapıya sahiptir. Teröre bulaşmadığı, şiddeti övmediği ve başkasına hakaret etmediği müddetçe isteyen istediğini yazabilmektedir.”
Erdoğan, Gazze’de öldürülen gazetecilere değindi. 70’i aşkın gazetecinin öldürülmesine tepki göstermeyen, haber yapmayan Batılı medya kuruluşlarını eleştirdi. “Bugün Gazze’de gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların, yarın başka bir konuda söz söyleme hakları olamaz. Asıl olan; bugün konuşmak, bugün yazmak, gerçekleri bugün anlatmaktır. Türk basın-yayın organları işte bunun gayreti içerisindedir.”
Erdoğan, İsrail Hükümetinin “Holokost mağduriyeti” bahanesiyle dünyayı susturmaya çalıştığını belirtti. Holokost ve antisemitizmin İsrail’in işlediği suçlara sessiz kalmanın bahanesi olamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vurguladığı hususlara dikkat etmesi ile kısık sesleri duyurma ve olayları çok boyutlu aktarmasından ötürü TRT’yi tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
TRT World Forum, günün geri kalanında alanında uzman konuşmacılarla gündemdeki konular üzerine devam etti.
TRT World’den “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” vurgusuna işaret!
2017’den beri her yıl düzenlenen TRT World Forum’un 7.sinde katılımcılar “Sorumluluklar, Eylemler, Çözümler” temasını tartışmak üzere İstanbul’da bir araya geldi. Program açılışı TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın konuşmasıyla yapıldı.
TRT World Forum’un kapsamına ve önemine değinen Mehmet Zahid Sobacı, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ilk oturumda konuşulacak olmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi anlamak; bölgesel ve küresel meselelerin, adil, insani ve ahlaki çözümüne açılan yolları anlamak demektir.” dedi. Zahid Sobacı, Forum’da gerçekleştirilecek olan Gazze özel oturumunun önemine dikkat çekerek uluslararası medyanın İsrail katliamlarına sessiz kalmasına ve bu fiilleri meşrulaştırmaya çalışmasına tepki gösterdi.
Sobacı’nın ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun kürsüye çıktı. Küresel sorunların çözümleri için toplumların birlikte çözümler üretmesi ve ortak sorumluluklar almasının gerekliliğine değindi. Altun, günümüzde stratejik iletişimin ulusal güvenlik ve dış politika açısından geldiği noktadan bahsetti. Dezenformasyon aracı hâline gelen medyanın ülkeleri siyasi açıdan tehdit eden bir unsur haline geldiğini belirtti. Türkiye’ye karşı dezenformasyonun nasıl kullanıldığını ve bununla nasıl mücadele edildiğini anlattı. Konuşmasının devamında İsrail’in Gazze’deki zulmü gizlemek için yaptığı medya manipülasyonuna değindi. İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin İsrail yalanlarını ortaya çıkarma misyonundan bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından hemen önce dünyanın farklı bölgelerinde açlık, savaş ve çeşitli zorluklarla mücadele eden milletleri temsil eden çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temsili nitelikteki “Barışın Anahtarı”nı hediye ederek gösterdiği barış çabalarından ötürü teşekkür ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistin-İsrail ve Rusya-Ukrayna savaşlarından bahsederek başladı. Erdoğan, Rusya-Ukrayna meselesinde savaşın en başından itibaren Türkiye’nin arabuluculuk ve barış tekliflerine kıyasla savaşı teşvik edip ateşi körükleyen Batılı devletleri eleştirdi. Erdoğan, “Komşularımızı içine düştükleri bu kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı, komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek uğradığı medya manipülasyonlarından bahsetti. “Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.” Bu dezenformasyonlarla nasıl mücadele ettiğine de değindi. Türkiye’nin bu alanda yaptığı geliştirmeleri şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye; ekonomisiyle, demokrasisiyle, basınıyla, gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır. Bugün medyamız 2002’den daha zengin, daha çeşitli. Toplumun farklı kesimlerinin daha fazla temsil edildiği çoğulcu bir yapıya sahiptir. Teröre bulaşmadığı, şiddeti övmediği ve başkasına hakaret etmediği müddetçe isteyen istediğini yazabilmektedir.”
Erdoğan, Gazze’de öldürülen gazetecilere değindi. 70’i aşkın gazetecinin öldürülmesine tepki göstermeyen, haber yapmayan Batılı medya kuruluşlarını eleştirdi. “Bugün Gazze’de gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların, yarın başka bir konuda söz söyleme hakları olamaz. Asıl olan; bugün konuşmak, bugün yazmak, gerçekleri bugün anlatmaktır. Türk basın-yayın organları işte bunun gayreti içerisindedir.”
Erdoğan, İsrail Hükümetinin “Holokost mağduriyeti” bahanesiyle dünyayı susturmaya çalıştığını belirtti. Holokost ve antisemitizmin İsrail’in işlediği suçlara sessiz kalmanın bahanesi olamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vurguladığı hususlara dikkat etmesi ile kısık sesleri duyurma ve olayları çok boyutlu aktarmasından ötürü TRT’yi tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
TRT World Forum, günün geri kalanında alanında uzman konuşmacılarla gündemdeki konular üzerine devam etti.