Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin meyvelerini toplamaya başladığının altını çizen İlhami Keleş, endüstrinin yeni hedefinin teknoloji ihraç eder konuma gelmek olduğunu vurguladı ve “Bundan sonraki süreç daha zorlu olacak. Bu sebeple de insana ve Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yapılmalı.” dedi.
Teknopark İstanbul TARGET Dergisi’ne açıklamalarda bulunan ve SAHA İstanbul’un içinde oluşturulmuş komitelerin Türk savunma ve havacılık sanayiinin dönüşen perspektifine önemli katkılar sağladığını belirten Keleş, komiteler sayesinde sektöre özel sorunlara hızlı çözümler geliştirildiğini ve birçok başarılı çalışmanın sahaya sürüldüğünü kaydetti.
“SAHA İstanbul öncülüğünde MİLTEKSAN CNC Teknoloji ve Kontrol Sistemleri Sanayi A.Ş. kuruldu”
Kamudaki gelişimi, beklentileri, sanayi tarafında yaşananları, dünyada savunma sanayiindeki değişimi yakından takip eden SAHA İstanbul’un temel amacının sektörde geliştirilen projelerin kısa sürede somutlaştırılması yönünde adımlar atmak olduğunu ifade eden SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, “Geçtiğimiz aylarda makine teknolojisinin ana kalemi CNC Kontrol Ünitesi ve Tahrik Sistemleri’nin yerli ve milli olarak üretilebilmesi için SAHA İstanbul öncülüğünde MİLTEKSAN CNC Teknoloji ve Kontrol Sistemleri Sanayi A.Ş. kuruldu. SAHA İstanbul üyesi 11 firmanın girişimiyle kurulan MİLTEKSAN CNC, bu alanda hem dışa bağımlılığımızı azaltacak hem de cari açığın kapanmasında makine sektörü için lokomotif ürün olacak. Yine SAHA İstanbul öncülüğünde hayata geçirilen MİHENK’in (Milli Havacılık Endüstrisi Komitesi) Avrupa Havacılık Kalite Grubu (EAQG) entegrasyonu tamamlandı ve uluslararası önemli bir başarıya imza atıldı. MİHENK ile Türkiye, Avrupa Havacılık Kalite Grubu (EAQG) entegrasyonunu tamamlayan 13’üncü ülke oldu. Türkiye böylece dünyada havacılık endüstrisini yöneten ve kalite süreçlerini denetleyen kurumun bir parçası haline geldi. Aynı zamanda bu gelişme ile milli firmalarımızın AS 9100 belgesi verebilmesinin yolu açılmış olacak.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye artık, yüksek teknolojili ürünleri kendi üretebilen bir ülke”
“Dünyada güçlü ve bağımsız olmanın, masada sözünüzün daha dinlenir olmasının yolu artık sahada da güçlü olmaktan geçiyor” diyen Keleş, sahadaki gücün yolunu ise milli ve yerli kaynakların ve üretimin oluşturduğuna vurgu yaptı. İlhami Keleş, “Güçlü olmak; yüksek teknoloji satın alan değil, üreten bir ülke olmakla mümkün.” dedi.
Türkiye’nin yaklaşık 20 yıldır başarıyla sürdürdüğü Milli Teknoloji Hamlesi’nin meyvelerini toplamaya başladığı bir döneme girdiğine dikkat çeken Keleş, “Türkiye artık; İHA, SİHA, gemi, askeri kara aracı, radar ve elektronik harp sistemleri ve akıllı mühimmat gibi yüksek teknolojili ürünleri kendi üretebilen bir ülke. Türkiye, dünyada yaşanan rekabet ortamını, savunma sanayiinde yaşanan paradigma değişikliklerini yakından takip ederek, Milli Teknoloji Hamlesi’ni bu çerçevede şekillendirerek yoluna devam etmeli. Bundan sonraki süreç çok daha zor olacak. İnsana yatırım yapmaya, Ar-Ge yatırımlarını artırmaya devam etmeliyiz. Türkiye’nin hedefi, sadece ülkemizde üretilmeyeni üretilir hale gelmek değil; aynı zamanda yüksek teknoloji geliştiren, geleceğin teknolojilerini üretebilir ve ihraç eder konuma gelmek olmalı.” ifadelerini kullandı.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi