Fransa, eski Başkan Donald Trump’ın Beyaz Saray’dan ayrılmadan önce 2020’de Paris’in Sahel bölgesinden çekilmeyi planladıklarını açıklamasının aksine bir duruş ortaya koydu. Fransa’nın Sahil bölgesindeki yeni yönelimi, Çad’ın başkenti Encemine’de düzenlenen G5 Sahel Zirvesi’nden çıkan kararlarla şekillendi.
Fransızların bölgeden çekilmesinin ertelenmesi, silahlı gruplarla diyaloğun reddedilmesi ve Çad’ın Sahel bölgesindeki terör örgütleriyle mücadele için Burkina Faso, Nijer ve Mali sınırına 1200 asker yollayacak olması bu kararların en önemlileri arasında yer alıyor. Ancak Çad Gölü Havzası’ndaki güvenlik gelişmelerinden ve mali nedenlerden dolayı bu son karar ertelendi.
Trump’ın gidişi Paris’e hizmet etti
Fransa Genelkurmay Başkanı François Lecointre Aralık 2020’de Mali’den ülkesinin Sahel bölgesinden güçlerini çekmeyi ciddi olarak düşündüğü açıklamasında bulunmuştu.
Ne var ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, video konferans yöntemiyle katıldığı G5 Sahel Zirvesi’nde, bölgedeki Fransız askeri varlığında yakın zamanda bir değişiklik olmayacağını, Sahel bölgesinden çekilmekte acele etmenin hata olacağını belirtti.
Bu, Fransız yetkililerin Sahel’de 2013’ten bu yana 50’den fazla Fransız askerin kaybedilmesi ve Barkhane Operasyonunda bazı aksilikler yaşanmasının ardından bölgeden kademeli olarak çekilme yönündeki açıklamalarının ilk kez resmi olarak revize edilmesi anlamına geliyor.
Fransa’nın Sahel’deki stratejisinde değişikliğe gitmesi, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) çerçevesinde Paris ile işbirliğini güçlendirmeye hazır olduklarını ifade etmesinin ardından geldi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasındaki telefon görüşmesi sırasında, Harris Washington’un “transatlantik ittifakını yeniden canlandırma” konusundaki kararlılığını ifade etti. Görüşmede “özellikle Orta Doğu ve Afrika’daki birçok bölgesel sorun” ele alındı.
Fransa Trump’ın gitmesiyle Biden yönetiminin BM Sözleşmesinin 7. maddesi altında “G5 Sahel Gücü” statüsüne destek vereceğini umuyor. Finansman sorununun Moritanya, Mali, Nijer, Burkina Faso ve Çad’ın oluşturduğu grubun dağılmasına yol açacak seviyeye gelmesinin ardından ABD’nin vereceği bu destek devamlı bir finansman desteği sağlayabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı zirvede, Sahel ülkelerinin “daimi bir finansman” sağlamak için ortak askeri güçlerini BM Sözleşmesinin 7. maddesine göre yerleştirmeye çalıştıklarını ifade etti.
Macron, bu tartışmanın iki yıldır sürdüğünü ve önceki ABD yönetimi buna karşı çıkmış ve durdurmuş olduğu için diplomatik düzeyde zor olduğunu kaydetti.
Eski ABD başkanı Afrika’daki güçlerini azaltmak için çalışmıştı. Paris şimdilerde Washington’u Sahel’deki çatışmalara daha fazla dahil olmaya teşvik etmeye çalışıyor.
Fransız ekonomisi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve Sahel savaşının askeri ve mali yeterliliklerini tüketmesi nedeniyle geriledi. Bu da Paris’i Avrupa Görev Gücü Takuba kapsamında savaşa daha fazla sayıda ülkenin dahil olmasını sağlayarak, çatışmanın “uluslararası” hale gelmesi için uğraşmaya itiyor. Takuba, kademeli olarak bölgeden çekilmek için terör örgütleriyle mücadele için yerel ordulara eğitim veriyor.
ABD ordusu Sahel’de istihbarat konusunda aktif şekilde katkıda bulunuyor. Paris, Washington’un desteğinin mali ve saha tarafını kapsamasını ve Takuba kuvvetlerinin sayısının 2000 kişiye ulaşacak şekilde artırılmasını umuyor.
Çad geri çekiliyor
Çad Gölü kıyısında “Boko Haram” ile çıkan çatışmalar sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Çad Cumhurbaşkanı Idriss Deby nisan ayında, “Askerlerimiz Çad Gölü ve Sahe için ölüyor. Artık bugünden itibaren Çad askerleri ülke dışında bir yerde savaşmayacak.” şeklinde açıklama yaptı.
Ancak ülkesinin ev sahipliği yaptığı Sahel ülkelerinin son zirvesinde Deby, Sahra Çölü’nde terör örgütü DAEŞ tarafından kontrol edilen sınır bölgesine 1200 asker gönderileceğini açıkladı.
Çad ordusunun Boko Haram’ı yüksek bedele rağmen kontrol ettiği topraklardan çıkarma başarısı göz önüne alındığında, G5 Sahel Gücüne katılımı önemli.
Çad, G5 ülkeleri ile ittifaka ve ayrıca Çad Gölü Havzası ülkeleriyle (Nijerya, Kamerun, Benin, Nijer ve Çad) başka bir ittifaka katılırken batı bölgelerini işgal eden silahlı gruplarla mücadelede tek başına bırakıldı.
Ancak Çad’ın Fransa’nın Pau kentinde 2020’de düzenlenen G5 Sahel Zirvesi’nde taahhütte bulunmasına rağmen sınır bölgesine güç göndermek konusunda tereddüt etmesine neden olan sadece bu durum değildi. Ayrıca Çad, bölgeye göndereceği askerlere ödenecek ücretlerin bir kısmını ödemesi için müttefiklerinden talep ettiği fonu alamadı.
Öte yandan Fransız basını, Paris’in “çözülmüş mali sorunlar olduğunu” kabul ettiğine dikkat çekti ve bu da Çad’ın askerlerini yurt dışına göndermeme kararından vazgeçmesinin sırrını açıkladı.
Aggali ve Kufa ile diyalog yok
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Afganistan’da Washington ve Taliban arasında yaşananlara benzer şekilde, Sahel’deki bazı aşırılık yanlısı gruplarla diyalog kurabileceklerini ifade etti. Cezayir, bu yönde atılacak adıma destek vereceğini gösterirken, Fransa Cumhurbaşkanı söz konusu taraflarla diyaloğu reddetti.
Diyalog ile kastedilen taraflar, Mali’nin kuzeyindeki Tuareg kabilelerinden Ensaruddin örgütünün yanı sıra şu anda Mağrip El Kaidesi’ne bağlı Nusret El İslam vel Muslimin örgütünün liderliğini yürüten Iyad Aggali ve ülkenin orta kesimlerindeki Fulani aşiretine bağlı Nusret El İslam vel Muslimin çatısı altına giren Masina Kurtuluş Cephesi lideri Emadu Kufa’dan başkası değil.
Bazı uluslararası taraflar Aggali ve Kufa’yı Mağrip El Kaidesi’nden ve El Murabitun örgütünden izole etmeye, uzlaşı ve diyalog için kapı açmaya çalışıyor.
Ancak güç dengesinin Trump’ın ardından kendi lehine değişmeye başladığını hisseden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bu konudaki tartışmayı sonlandırarak, “Geçtiğimiz haftalarda Sahel ülkelerindeki muhataplarımızla Aggali ve Kufa’nın saldırgan olduğunu ve hiçbir zaman görüşmeyecekleri konusunda uzlaşıya vardık.” demişti.
Moritanya’daki Sahara Medias sitesine göre Fransızların reddi, Burkina Faso’nun kuzeydeki Djibo kentindeki örgütlerle diyalog kurmaya karar vermesinden sonra geldi. Mali de daha önce bazı El Kaide liderleriyle, özellikle Aggali ve Kufa ile diyaloğa girme isteğini duyurmuştu.
Paris, Aggali ve Kufa ile diyalog için silahı bırakmalarını ve diğer örgütlerle mücadeleye söz vermeleri şartını koşarken, Nusret El İslam vel Muslimin örgütü diyaloğa oturmak için Fransız güçlerinin bölgeden çekilmesini şart koşuyor.
Taraflar, diyaloğa doğru adım atmadan önce koşullarının çıtasını yükseltiyor. Bununla birlikte, Fransa ve müttefikleri bir sonraki aşamada Aggali ve Kufa’ya bağlı örgütlerin faaliyetlerini azaltmak veya en azından dondurmak için çalışacak.
Ayrıca Irak, Suriye ve Libya’daki kontrol alanlarının ortadan kaldırılmasının ardından terör örgütünün en aktif kolunu oluşturan “DAEŞ Büyük Sahra” örgütünden tamamen arındırmak için üç sınır bölgesine odaklanacak.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi