Başkent İslamabad’da Cumhurbaşkanlığı binasında “5 Şubat Keşmir Dayanışma Günü” kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan Alvi, Birleşmiş Milletleri (BM) ve uluslararası toplumu uzun süredir devam eden Keşmir sorununun çözümünde gerekli rolü oynamaya davet etti.
Alvi, BM Güvenlik Konseyinin Keşmir’de plebisit yapılmasını savunan kararlarına atıfta bulunarak, 8 milyon insanın 900 bin Hint güvenlik kuvvetince “kuşatıldığını” kaydetti.
Arif Alvi, Keşmir halkına kendi kaderlerini tayin hakkı verilene kadar ülkesinin Keşmirlilerin mücadelesine desteğini sürdüreceğini söyledi.
Yerlilik sertifikası vurgusu
Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi de Hindistan’ın BM’nin Cammu Keşmir’de “ağır insan hakları ihlallerini” incelemesine izin vermesini istedi.
Kureyşi, Hindistan’ın Keşmir Kontrol Hattı’ndaki ateşkes ihlallerine bir son vermesi gerektiğine dikkati çekerek, ülkesinin “Hindistan’ın Pakistan’da terörü finanse ettiğine dair reddedilemez kanıtlardan oluşan” bir dosyayı dünya ile paylaştığını hatırlattı.
Etkinliğe Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi ve Kureyşi’nin yanı sıra çok sayıda bakan, üst düzey devlet görevlisi, yabancı ülke misyonlarından temsilciler ve davetliler katıldı.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zahid Hafız Çavdri, bakanlık binasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hindistan’da iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminin Cammu Keşmir’in demografisini değiştirmek için şimdiye kadar 3 milyonun üzerinde yabancıya yerlilik sertifikası verdiğini kaydetti.
Yerlilik düzenlemesi
Hindistan İçişleri Bakanlığınca kabul edilen ve Cammu Keşmir’de 15 yıl yaşamış Hindistan vatandaşlarına “yerli” statüsü tanınarak bölgede toprak edinme, ikamet ve çalışma hakkı verilmesini öngören düzenleme 31 Mart 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Hint basınındaki haberlere göre, Hindistan İçişleri Bakan Yardımcısı Gangapuram Kişan Redi, 2 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Cammu Keşmir’de 25 Ocak itibariyle 3 milyon 380 binin üzerinde yerlilik sertifikası çıkarıldığını belirtmişti.
Söz konusu sertifikayı alan Hindistan vatandaşlarına, Cammu Keşmir’de yerliler gibi mülk edinme, ikamet ve çalışma hakkı tanınıyor.
Uzmanlar, söz konusu düzenlemeyi, Cammu Keşmir’in demografik yapısının değiştirilmesi için atılan bir adım olarak görüyor.
Keşmir sorunu
İngiltere, sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan 1947’de çekilirken o dönemde bir prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda bir tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında aynı nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı.
Sağlanan geçici ateşkes ile Cammu Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik bir kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Öte yandan Hindistan, 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmış ve eyaleti merkezi hükümete bağlı 2 birlik toprağına bölmüştü.
Söz konusu adımının ardından Pakistan ve Hindistan arasındaki tansiyon yükselmişti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi