Netanyahu’nun liderliğindeki Likud ile Gantz’ın partisi Mavi-Beyaz arasında, 2020 bütçesini meclisten geçirmek konusunda görüş ayrılığı mevcuttu.
Likud, öncelikli olarak 2020 bütçesinin meclisten geçirilmesini, Mavi-Beyaz ise 2021 bütçesinin de bu yılınkiyle birlikte oylanmasını istiyordu.
Koalisyon hükümeti anlaşmasının şartları arasında iki liderin dönüşümlü başbakanlık yapması maddesi de yer alıyordu.
Mavi-Beyaz, Netanyahu’nun sadece 2020 bütçesini meclisten geçirerek, Kasım 2021’de başbakanlığı koalisyon ortağı Gantz’a devretmeden önce erken seçim kararı alabileceğini düşünerek 2021 bütçesinin de meclisten geçirilmesi konusunda ısrarını sürdürdü.
Son 2 yılda 4’üncü erken seçim
İki parti arasında yaşanan güvensizlik nedeniyle 2020 bütçesi için tanınan yasal sürenin dün gece dolmasına rağmen oylama yapılamadı ve meclis dağıldı.
Meclisin dağılması nedeniyle İsrail’de son 2 yıl içinde 4. kez erken seçim kararı alınmak zorunda kalındı.
Son iki yılına siyasi krizlerin ve erken seçimlerin damga vurduğu İsrail’de, Mart 2021’de yeniden sandık başına gidilecek.
İsrail’in son iki yılına erken seçimler damga vurdu
Kurulduğu 1948’den bu yana koalisyon hükümetleri tarafından yönetilen İsrail’de son 2 yılda 3 kez erken seçim yapıldı.
9 Nisan 2019’da yapılan erken seçimler Netanyahu’nun partisi Likud ile Gantz’ın liderliğindeki Mavi-Beyaz arasında başabaş geçti.
Ne Likud’un yer aldığı sağ bloktaki partiler, ne de Mavi-Beyaz’ın öncülük ettiği sol blok, 120 sandalyeli mecliste koalisyon hükümeti kurmak için gerekli 61 milletvekili sayısına ulaştı.
Bu nedenle ülkede koalisyon hükümeti kurulamadı ve 17 Eylül 2019’da ikinci kez erken seçime gidildi.
Ancak ikinci seçimde hem sağ hem de sol blokta yer alan partiler koalisyon hükümetini kuracak yeterli çoğunluğa ulaşamadı.
Bu gelişme üzerine bir kez daha erken seçim kararı alındı ve 2 Mart 2020’de İsrailli seçmenler bir yıl içinde 3. kez sandık başına gitti.
Mart ayındaki seçimi Netanyahu’nun partisi önde tamamlasa da, sağ bloktaki partiler, bir kez daha koalisyon hükümetini kuracak çoğunluğu elde edemedi.
Uzun müzakerelerin ardından, Gantz, lideri olduğu Mavi-Beyaz İttifakı’nı dağıtmak uğruna Netanyahu ile dönüşümlü başbakanlık şartıyla koalisyon kurmayı kabul etti ve mayıs ayında yeni hükümet göreve başladı.
Ancak iki parti arasındaki güven sorunu Netanyahu-Gantz koalisyonun 7 ay gibi bir sürede dağılmasına neden oldu.
Kamuoyu araştırmaları yeni bir belirsizliği gösteriyor
Yapılan son kamuyoyu araştırmaları, mart ayında yapılacak erken seçimin İsrail’deki koalisyon krizini ortadan kaldırmayacağına işaret ediyor.
İsrail’in resmi yayın kuruluşu KAN’ın dün akşam yayınladığı araştırmaya göre, Netanyahu’nun partisi Likud’un seçimi önde tamamlayacağı ancak oy kaybederek 35 sandalyeden 28’e düşeceği tahmin ediliyor.
Likud’dan ayrılan Gideon Saar’ın liderliğinde kurulan Yeni Umut Partisi’nin ise ikinci olarak 20 milletvekiliyle mecliste yerini alacağı belirtiliyor.
Gantz’ın partisi Mavi-Beyaz’ın ciddi derecede kan kaybederek 14 milletvekilinden 6’ya düşeceği öngörülüyor.
KAN’ın araştırmasında ayrıca Netanyahu’nun liderliğindeki Likud’un öncülük ettiği sağ partilerden oluşan blokun koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekiline ulaşamayacağı bekleniyor.
Mevcut tabloda, Netanyahu, koalisyon hükümetini kurabilmek için Likud’dan ayrılan Saar’ın liderliğindeki Yeni Umut’un desteğine ihtiyaç duyuyor.
Ancak Saar, seçim kararından önce yaptığı açıklamalarda, Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinde yer almayacağını söylemişti.
Tüm bu durumlar göz önüne alındığında, yapılacak erken seçimde mevcut tablonun devam etmesi halinde İsrail’i yeni bir koalisyon krizi bekliyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi