Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşavirliğinde görevli Hava Muhabere Binbaşı Pınar Kara tarafından bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Azerbaycan’daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Kara, “Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek ve denetlemek amacıyla, 11 Kasım’da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu arasında videokonferans yöntemiyle imzalanan mutabakat zaptı çerçevesinde teşkil edilecek, Türk-Rus ortak merkezinin kuruluş ve görev esaslarına ilişkin teknik detaylara yönelik görüşmeler devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal edilen 7 rayonunun işgalden kurtarılması kapsamında, Azerbaycan tarafından 27 Eylül-10 Kasım tarihlerinde yaptığı harekatla, Cebrayıl, Fuzuli, Zengilan ve Kubadlı rayonlarının kurtarıldığını belirten Kara, 10 Kasım’dan itibaren geçerli olan ateşkes sonrası ise Ağdam rayonunun 20 Kasım’dan itibaren teslim alındığını vurguladı.
Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin Kelbecer rayonundaki konuşlanma, mayın ve engel temizliği faaliyetlerinin 25 Kasım’dan itibaren devam ettiğini dile getiren Kara, Laçin rayonunun ise 1 Aralık’ta teslim alınacağına işaret etti.
Pınar Kara, Türkiye’nin, Azerbaycan Türkü’nün haklı davasında tüm imkanlarla yanında olduğunu aktardı.
“Libyalı kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz”
Türkiye’nin, Libya’da, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümet Milli Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı ikili anlaşmalar ve uluslararası hukuka uygun olarak, Milli Mutabakat Hükümeti’nin davetine istinaden bulunduğuna dikkati çeken Kara, şöyle devam etti:
“Askeri eğitim, mayın/el yapımı patlayıcı (EYP) temizliği, sağlık, insani yardım ve danışmanlık desteğine devam edilmektedir. Libya nizami ordusunun teşkili ve birliklerinin uluslararası standartlara ulaştırılması maksadıyla sağlanan eğitim desteği kapsamında 5 eğitim merkezinde verilen eğitimlere devam edilmektedir. Tarafımızdan bugüne kadar 2 bin 301 personele eğitim verilmiş, 264 personelin eğitimi ise devam etmektedir. Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ‘Libya Libyalılarındır’ yaklaşımıyla, Libyalı kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz.”
Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan meşru haklarına dayanarak kendi kıta sahanlığında sismik araştırma faaliyetlerini sürdürdüğü bilgisini veren Kara, şöyle konuştu:
“Bu çerçevede, TSK tarafından Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemilerimize Akdeniz’de, Fatih sondaj gemimiz ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) sismik veri toplama projesi kapsamında faaliyet gösteren sismik araştırma gemisine Karadeniz’de, refakat ve koruma görevleri icra edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri Ege’de, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam etmektedir. Yunanistan, bölgede gerilimi tırmandırmaya, provokatif taciz ve ihlallerini sürdürmeye, diyalog yerine sürekli üçüncü taraflara gitme yolunu seçerek uzlaşmaz bir tutum sergilemeye devam etmektedir. Yunanistan 23 Kasım tarihinde aynı gün içerisinde yayınladığı, 2’si daha önce tarafımızdan ilan edilmiş atış/eğitim sahaları ile çakışan, gayri askeri statüdeki adaları kapsayan 3 NAVTEX ilanıyla kışkırtıcı tutumunu devam ettirmektedir.
Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yayınladığı NAVTEX’lere, mukabilinde, itiraz NAVTEX’lerimiz yayınlanmıştır. Yine Yunanistan tarafından, NATO’nun Deniz Muhafızı Harekatı’na yardımcı destek görevi icra eden Deniz Karakol uçaklarımıza ve NATO kapsamında Hava Kuvvetlerimizin icra ettiği NEXUS ACE görevlerinde, Türk uçaklarının uluslararası hava sahasında bulunduğu sırada tacizde bulunulmuştur. Yapılan taciz hareketlerine en uygun şekilde karşılık verilmiştir. Türkiye karşıtlığında birleşerek Ağustos ayından itibaren tatbikat üzerine tatbikat düzenlemek suretiyle Akdeniz’de gerginliği tırmandırma çabalarına Yunanistan, GKRY, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır bir yenisini daha eklemiştir. 30 Kasım’da Mısır açıklarında başlayacak Fiili Müşterek Birleşik tatbikata, 5 ülke deniz ve hava kuvvetleri unsurlarıyla katılacak, tatbikat 6 Aralık’a kadar devam edecektir. Türkiye her zaman sorunların barış, diyalog, iyi komşuluk ve müttefiklik ruhu içerisinde çözülmesinden yanadır. Söz konusu tatbikat gerginliği arzulayan, barış ve diyalogdan kaçan tarafları bir kez daha göstermiştir.”
Yunan amiralin taktik komutasındaki bir Alman fırkateyni tarafından Libya’ya tüketim ve inşaat malzemesi taşıyan ROSELİNE-A adlı Türk ticaret gemisine bayrak devleti olan Türkiye’nin ve gemi kaptanının izni olmaksızın hukuksuz bir arama yapıldığını anımsatan Kara, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve gemi kaptanının rızası olmadan, korsanvari bir şekilde gemiye çıkılması ve gemi mürettebatına suçlu muamelesi yapılması tamamen hukuka ve teamüllere aykırıdır. IRINI Harekatı bugüne kadar ki sonuçları itibarıyla açık denizlerin serbestisi ilkesini ihlal eden ve Hafter güçlerine verilmekte olan desteği görmezden gelen, meşruiyeti tartışmalı yanlı bir faaliyettir. Başta müttefiklerimiz olmak üzere tüm tarafların uluslararası hukuka, deniz hukukuna ve teamüllere uygun davranmasını beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.” diye konuştu.
“Türkiye’nin misyona ve Afganistan halkına bağlılığı değişmeyecektir”
Binbaşı Pınar Kara, Türkiye’nin, tatbikat, harekat, NATO karargahlarına personel desteği verilmesi gibi alanlarda ittifaka karşı tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini vurguladı.
Türkiye’nin, NATO’nun görevlerine ve operasyonlarına askeri birlik katkısında bulunan ilk beş, aynı zamanda da finansal destekte bulunan ilk sekiz ülkenin içinde yer aldığını belirten Kara, “Türkiye, 2001 yılından bu yana NATO/Kararlı Destek Misyonu görevleriyle Afganistan’ın güvenliğini desteklemek maksadıyla aktif bir rol oynamaktadır. NATO’nun Afganistan’daki varlığı, sadece sahadaki birliklerden ibaret değildir, aynı zamanda barış sürecini de destekler bir konumdadır. Bu çerçevede, Afganistan’dan acele bir şekilde geri çekilmenin, son 20 yılda elde edilen kazanımları riske atabileceği değerlendirilmektedir. Her şartta, Türkiye’nin misyona ve Afganistan halkına bağlılığı değişmeyecektir.” değerlendirmesi yaptı.
Milli Savunma Bakanlığının, ülkenin hak, alaka ve menfaatlerini karada, denizde ve havada koruyarak 83 milyon vatandaşın güvenliğini sağlamak, aynı zamanda bölge ve dünya barışına katkı sağlamak amacıyla görevini azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü dile getiren Kara, şu bilgileri verdi:
“Terörle mücadele harekatı kapsamında, son bir ayda 8’i büyük, 26’sı orta çaplı olmak üzere icra edilen 34 operasyonla, 80 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Irak’ın kuzeyinde Pençe-3 Harekatı ile sağlanan alan kontrolünün artırılarak devam ettirilmesi ve bölgede bulunan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi maksadıyla, operasyonlarımız kararlılıkla devam etmektedir. Bugüne kadar toplam 348 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Yürütülen operasyonlarda bölge halkının zarar görmemesi için her türlü hassasiyet gösterilmektedir. Suriye harekat alanlarında tesis edilen barış ve huzur ortamını bozmak maksadıyla saldırı ve sızma girişiminde bulunan PKK/YPG’li teröristler kahraman komandolarımız tarafından etkisiz hale getirilmektedir. Bu kapsamda son bir ay içerisinde 184 terörist etkisiz hale getirilmiştir.”
“FETÖ ile mücadele devam ettirilmektedir”
Binbaşı Pınar Kara, hudut güvenliğinin, hudut birliklerince her türlü hava ve arazi şartlarında, kara, deniz, hava kuvvetleri ile 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmaya devam edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda, son bir ay içerisinde yasa dışı hudut geçiş teşebbüsünde bulunan toplam 6 bin 863 şahıs yakalanmış, 42 bin 884 şahıs hududu geçmeden engellenmiştir. Bu şahıslar arasından 35’i FETÖ olmak üzere 52’sinin terör örgütü üyesi olduğu tespit edilmiştir. FETÖ ile mücadele, ilgili kurumlarla koordineli olarak, yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu kapsamda yürütülen soruşturmalar neticesinde, 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar toplam 20 bin 564 personel ihraç edilmiş, 3 bin 586 personel hakkında ise adli ve idari süreç devam etmektedir.”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında Milli Savunma Bakanlığı bağlısı tüm birlik, karargah ve kurumlarında ilk günden itibaren alınan tedbirlerin kararlı bir şekilde uygulanmasına devam edildiğini bildiren Binbaşı Kara, alınan bu tedbirler doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin, harekat, tatbikat ve eğitim faaliyetlerinin de salgından etkilenmeden kesintisiz sürdürüldüğünü söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, alınan tedbirler sayesinde dünyanın, vaka sayılarının personel mevcudu oranı itibarıyla, en az Kovid-19 vakası görülen orduları arasında yer almaya devam ettiğine dikkati çeken Kara, “Türk Silahlı Kuvvetleri önümüzdeki dönemde de dosta güven, düşmana korku veren yüksek eğitim seviyesini idame etmek ve geliştirmek, sahip olduğu imkan kabiliyetleri ve ateş gücünü caydırıcı bir biçimde ortaya koymak, dost ve müttefik ülkelerle askeri iş birliğini ve birlikte harekat icra edebilirliğini güçlendirerek geliştirmek maksatlarıyla yurt içindeki ve yurt dışındaki faaliyetlerini sürdürecek, bölge ve dünya barışına değerli katkılar sunmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi