İstanbul’da, terör örgütü DHKP/C’ye yönelik operasyonda ele geçirilen ve 3 farklı programla şifrelendiği belirlenen hafıza kartındaki dijital arşiv çözümlendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 14 Ekim’de Okmeydanı’ndaki İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 7 şüpheliden 5’i tutuklanırken, 2’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Baskın anında zanlılar tarafından imha edilmeye çalışılırken polis ekiplerince el konulan örgütsel doküman ve dijital malzemelerin çözümlemeleri de tamamlandı. Malzemeler arasındaki 3 farklı programla şifrelendiği belirlenen hafıza kartı, uzman ekiplerce deşifre edildi.
Hafıza kartının içerisinde örgütün dijital arşivinin yer aldığı belirlenirken, dokümanda yer alan bilgiler sayesinde Halk Meclisi, Direnişler Meclisi, Gençlik Federasyonu, Halkın Mühendis Mimarları, İdil Kültür Merkezi ve Halkın Hukuk Bürosu gibi yapılanmalar ile birçok kentteki hücre ve kırsal alan faaliyetleri ortaya çıkarıldı.
Açlık grevleri ve ölüm oruçları talimatla yapıldı
Dijital arşivden, açlık grevi ve ölüm oruçlarının DHKP/C’nin yurt dışında bulunan sözde Merkez Komitesi’nden gelen talimatlar doğrultusunda sistematik şekilde gerçekleştirildiği anlaşıldı. Yine, bazı meslek birlikleri ile derneklerin gerçekleştirdiği program ve faaliyetlerde alınan kararlarda terör örgütünün çıkarlarının gözetildiği bilgisi yer aldı.
Dijital arşivin şifrelerinin kırılması sonrası örgütün yurt genelindeki yapılanmasını büyük oranda deşifre eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 29 Ekim’de İstanbul merkezli 12 ilde düzenlediği operasyonda sözde yönetici kadrosundaki 120 kişiden 97’sini gözaltına aldı.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 49’u tutuklanırken, 48’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Durumu kötüleşen örgüt üyelerine bile müdahale ettirmediler
Yapılan çözümlemelerde, “File-14-07-2020 (3) Geri” isimli dokümanda, örgütün Merkez Komitesi’nin talimat ve baskıyla bir meslek birliğinden, açlık grevi ve ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın tahliye olmaları için Adli Tıp Kurumu üzerinde baskı kurmaları, Adalet Bakanlığı’ndan izin almaya çalışılarak açlık grevi veya ölüm orucundaki isimlerin durumlarını tespit etmelerinin istendiği belirlendi.
Ayrıca, yine bu meslek birliğinden, durumu kötüye giden tutuklu örgüt üyelerine cezaevi sağlık ekibinin müdahale etmesini engellemeleri, sağlık personelinin yapmaya çalıştığı tedaviyi zorla müdahale olarak göstermeleri, müdahalede bulunan doktorlara soruşturma açıp meslekten ihraçla tehdit etmelerinin istendiği anlaşıldı. Belgelerde, Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz davasından tutuklu bulunan ve ölüm orucu sırasında durumu kötüleşen örgüt üyesi Mustafa Koçak’a tedavi uygulayan doktorlarla ilgili birlik tarafından soruşturma başlatıldığı tespit edildi.
Örgüt baskısıyla faaliyetler düzenlendi
“Basma-05-07-2020 (5) Geri (1)” adlı dokümanda, bazı baro yöneticileri ile çeşitli hukuk derneklerinin örgütün baskıları üzerine istenilen doğrultuda hareket ederek faaliyetler düzenlediği iddiaları yer aldı.
Dijital dokümanlar içerisinde ele geçirilen 4 farklı notta, Grup Yorum’un terör örgütü DHKP/C’nin eleman kazanmadaki en önemli yapılanması olduğu vurgusunun yapıldığı belirlendi. “Grup Yorum halkı dağa çağırıyor, silahlı mücadelemizin bir parçasıdır.” söylemlerinin sıkça yer aldığı notlarda, grubun örgüt tarafından desteklenmesi istenildi.
Grup Yorum’un konserlerinde, güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarda etkisiz hale getirilen veya açlık grevi ya da ölüm oruçlarında hayatını kaybeden örgüt üyelerinin görsellerinin paylaşıp, adlarını sıkça anarak gençlerin bu isimlere özendirilmeye çalışmasının gelen talimatlar arasında bulunduğu tespit edildi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi