Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan “Türk Bayraklı bir Ticari Geminin Irini Harekâtı Kapsamında Ülkemizin Rızası Olmadan Denetime Tabi Tutulması Hakkındaki Soruya Cevabı” başlıklı yazılı açıklamada;
“Irini Harekâtı, AB tarafından yürütülen; ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekâttır. Bu harekât çerçevesinde dün (22 Kasım) “Hamburg” isimli Alman savaş gemisi, Ambarlı Limanından Misurata’ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan “MV Roseline A” adlı Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorgulamıştır. Kaptan işbirliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaşmıştır. Buna rağmen saat 17:45’te Irini Harekâtı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir “denetleme” yapılmıştır. Tüm personelin, Kaptan dâhil, zorla üstleri aranmış, bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, Kaptanın başına silahlı asker dikilerek, zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır.” İfadelerine yer verildi.
Söz konusu müdahalenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve gemi kaptanının rızası alınmadan yapıldığına ve geminin ağır hava şartları altında saatlerce güzergâhından alıkonulmasına, ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasına değinilen açıklamada: “Uluslararası sularda ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Libya silah ambargosuna dair BMGK kararları bu yükümlülüğü ortadan kaldırmamaktadır.
AB’nin ne meşru Libya Hükümetiyle, ne ülkemizle, ne de NATO’yla istişare etmeden başlattığı Irini Harekâtının tarafsızlığı hâlihazırda tartışmalıdır. Hal böyleyken, ülkemizden Libya’ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez. Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi İrini operasyonu taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter’e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır.” denildi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi