ABD’nin, Eylül 1939-1945 arasında süren savaşın son yılında Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atması sonucu Japonya’nın teslim olmasının üzerinden 3 çeyrek asır geçti. İttifak devletleri İngiltere, Çin ve ABD liderlerinin Temmuz 1945 sonundaki “Potsdam Bildirisinde” teslim olma çağrısında bulunduğu Japonya önce sessiz kaldı. Bildiriye karşı “şartsız teslim olunamayacağını” ilan eden Tokyo yönetimi, aynı yılın ağustos ayı başında İttifak cephesine “anlaşmalı barış” teklifi yaptı.
Cephenin, teklifi kabul etmemesi üzerine 6-12 Ağustos haftasında ilk bomba pazartesi sabahı Hiroşima’ya, ikinci bomba perşembe öğlene doğru Nagazaki’ye atıldı. İki şehrin yerle bir edilmesi sonucunda Japonya “Shouwa” dönemi İmparatoru Hirohito, 15 Ağustos’taki mesajında ülkesinin koşulsuz teslim olduğunu ilan etti.
Hiroşima’nın yüzde 70’i, Nagazaki’nin yarısı
Uranyum katkılı atom bombası, merkezinde 3 bin santigrat derece ısı oluşturarak 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti. Hiroşima’nın yüzde 70’ini yok eden bomba, 1945 yılı sonuna dek ise 140 bin kişinin ölümüne yol açtı. Tıbbi yardım alamayan çok sayıda yaralı ölüme terk edilirken, şehre yardım götüren insanlar da bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak can verdi. Nagazaki’ye atılan bombanın yıkım gücünü şehrin etrafını çevreleyen tepeler sınırlarken, şehirde ilk aşamada 70 bine yakın kişi öldü ve Nagazaki’nin yarısı yok oldu.
Japonlara göre ölü sayısı yarım milyon
ABD için nükleer silah geliştirmek üzere kurulan Manhattan Proje Komitesi resmi rakamlarına göre bombalama öncesinde Hiroşima’da 255 bin kişi yaşıyordu. Hiroşima’da ilk etapta 66 bin kişi ölürken 69 bin kişi yaralandı. 195 bin kişinin yaşadığı Nagazaki’de ise 39 bin kişi öldü, 25 bin kişi yaralandı. Yıl sonuna dek toplam ölü sayısı Hiroşima’da 135 bin, Nagazaki’de 75 bine çıktı. Ancak Japonlar, iki şehirdeki ölümlerin toplam 500 bine yakın olduğunu açıkladı.
Hibakuşalar
Ülkede, Hiroşima ve Nagazaki’ya atılan atom bombaları sonucu etkilenen ve hayatta kalanlara “Hibakuşa” adı veriliyor. Atom bombaları, konvansiyonel bombalar gibi yıkıcı etkisi dışında, ısı ve radyasyon tepkimeleri sonucu etki çapını daha da genişletti. Bombalar, çok sayıda insanın vücudunda başta kanser olmak üzere tedavisi zor şekil bozukluğu ve sakatlık gibi hastalıklara sebep oldu. Ayrıca mağdurların psikolojik çöküntü ve yaraları günümüzde de devam ediyor. Hibakuşalar, savaşın üzerinden 3 çeyrek asır geçmesine rağmen acılarının tazeliğiyle yaşlanıyor. Sayıları azalan ve yaşları ortalama 82’ye yaklaşan Hibakuşalar, nükleer silahlardan vazgeçilmesine yönelik mesajlarını her ağustos ayında düzenlenen anma törenlerinde dile getiriyor.
Nükleer savaş gölgesi
ABD yönetiminin, savaş sürerken atom bombası kullanılmasını “Sovyet tehdidini” gerekçe göstererek onaylaması dikkati çekiyor. Doğu Avrupa’dan sonra Doğu Asya’da da Sovyet tehdidinin yaygınlaşmasının ABD Başkanı Harry Truman’ın atom bombası kararında etkili olduğu biliniyor. Savaşın kırılma noktaları olarak bilinen atom bombaları, Japonya’nın teslim olmasının yanında uluslararası ilişkilerin de dönüşüm geçirmesine sebep oldu. ABD ve Sovyetler, 1950’ye kadar geliştirdiği daha kuvvetli hidrojen bombalarını kıtalar arası balistik füzelere (ICBM) nasıl monte edeceğini formüle etti. “Aşırı güç kullanabilme” çağına adım atan dünya, 1960-1990 dönemini nükleer savaşın gölgesinde yaşadı.
Böylece dünya, iki nükleer gücün birbirlerine “doğrudan” savaş açma cesaretini gösteremediği “Soğuk Savaş” dönemine girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hiroşima’nın 75. anma yıl dönümü için mesaj yayınladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombası atılan Hiroşima’nın 75. anma yıl dönümünde gönderdiği mesajda; ¨Hiroşima, ‘yanlışı tekrar etmeme’ kararlılığımızın nişanesi olmalı.¨ ifadelerini kullandı.
Japonya’nın Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945 sabahı atılan atom bombası sonucu hayatını kaybedenler ve yaralananlar için kentteki Barış Anıt Parkı’nda anma töreni düzenlendi. Törene video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hiroşima’ya atom bombası atılmasının insanlık tarihinin en karanlık günlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Hiroşima’nın kurbanlarını taziyeyle anan Erdoğan, ¨Dost Japon halkına başsağlığı diliyorum. 75 senedir yüreklerindeki acıyı dindirmeye çalışan mağdurların yakınlarına başsağlığı diliyorum.¨ cümlelerini kullandı.
Erdoğan, ¨Bu meşum olaydan ders almayı başarmak zorundayız. Barış anıt parkında yer alan kaideye kazıldığı gibi Hiroşima, ‘yanlışı tekrar etmeme’ kararlılığımızın nişanesi olmalıdır.¨ dedi. İnsanlığın Hiroşima’dan ders alması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Hiroşima Barış Parkı’ndaki kaidede yazılan ¨Bir Daha Asla¨ sözüne atıfta bulundu.
Kente atom bombası atıldığında 2 yaşında olan ve aldığı yaralara rağmen 10 yıl daha hayat süren, Hiroşima’dan etkilenen çocukların sembolü Sadako Sasaki’yi anımsatan Erdoğan, ¨Onlarca drama rağmen Suriye’de, Yemen’de, Filistin’de çocuklar ölmeye, savaşın tüm yükünü çekmeye devam ediyor. Ölüm mülteci teknesinde, okul sırasında, sokakta, kimi zaman en güvende hissettikleri annelerinin kucağında buluyor. Bu acının bir daha yaşanmaması için çocuklarımız ve gelecek nesillerimiz için ‘Bir Daha Asla¨ ifadelerini kaydetti.
Erdoğan, mesajını Türk şairi Nazım Hikmet’in ¨Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.¨ dizeleriyle sonlandırdı.
Anma törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a vekaleten Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ve beraberindeki heyet katıldı.
“Bugün insanlık tarihinin en karanlık günlerinden birini acıyla yad ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, video mesajında, bugün insanlık tarihinin en karanlık günlerinden birini, Hiroşima’ya atom bombası atılmasının 75’inci yılını büyük bir hüzün ve acıyla yad ettiklerini belirtti. Bu felaketin kurbanlarını bir kez daha tazimle andığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Dost Japon halkına, tam 75 senedir yüreklerindeki acıyı dindirmeye çalışan mağdurların yakınlarına başsağlığı diliyorum. İnsanlık olarak Hiroşima’da yaşanan bu meşum olaydan ders almayı başarmak zorundayız. Barış Anıtı Parkı’nda yer alan kaideye kazındığı gibi Hiroşima, ‘Yanlışı tekrar etmeme.’ kararlılığımızın nişanesi olmalıdır. Bir şairimiz bunu Hiroşima kurbanlarının sembolü haline gelen Sadako Sasaki’nin anısına yazdığı şiirinde şöyle anlatıyor. ‘Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler. Hiroşima’da öleli, oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.'”
Erdoğan, Hiroşima’da yaşanan onca drama rağmen Suriye’den Yemen’e, Filistin’e kadar birçok ülkede çocukların ölmeye, minik bedenleriyle savaşın tüm yükünü çekmeye devam ettiğine dikkati çekerek, “Ölüm, çocukları kimi zaman bir mülteci teknesinde, kimi zaman okul sırasında, kimi zaman sokakta, kimi zaman da kendilerini en güvende hissettikleri yer olan annelerinin kucağında buluyor.” şeklinde konuştu. Dünyanın hala nükleer silahların gölgesinde olduğu günümüzde Hiroşima’dan yükselen çığlığa kulak vermenin gerekliliğine değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “İnsanlığın 8 Ağustos 1945’te yaşadığı bu utanç verici acıyı bir daha yaşamaması için çocuklarımıza ve gelecek nesillere insanlık onuruna yaraşır bir dünya inşa edebilmek için ‘Bir daha asla.’ diyerek sözlerime son vermek istiyorum. Tüm Hiroşimalıları, tüm Japon halkını ve törende bulunan tüm katılımcıları tekrar saygıyla selamlıyorum.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi