İletişim Başkanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi (Stratcom Summit ’21) bugün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açılış konuşmasıyla başladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun açılış konuşmasında siber zorbalıklara karşı mücadelenin öneminden dijital korsanlığa karşı devletlerin ortak hareket etmelerine ve Türkiye’nin oluşturulacak yeni siber güvenlik mimarisinde üzerine düşeni yapmaya hazır olduğuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
“Toplumsal dokuyu korumak için siber zorbalıklara karşı önlem almak her bireyin görevidir”
Halkın hakikatin yanında olduğu bir toplumda siber dünyanın operasyonlarının boşa çıkacağı söyleyen İletişim Başkanı Altun, “Popülist demagogların toplumları böldüğü, yabancı devletlerin sosyal medyayı operasyon alanı haline getirdiği bir ortamda, doğru ve güvenilir bilgilere ulaşabilmek için hiç kuşkusuz mücadele etmek gerekir. Toplumsal dokuyu etkin bir biçimde koruyabilmek ve başta siber zorbalık olmak üzere, bu kanallardan gelebilecek tehditlere karşı önlem almak, her bir bireyin ödevi olarak görülmelidir.” diye konuştu.
“Dijital dünya korsanlığına karşı devletlerin ortak hareket etmesi gerekir”
Yeni dönemde uluslararası anlamda iletişim güvenliğinin ve sağlıklı veri akışının sağlanması noktasında uluslararası örgütlere de görevler düştüğünden bahseden İletişim Başkanı Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu örgütlerle ilgili günümüzde yaşanan reform tartışmalarının bir boyutu da siber dünyanın sorunları ve soruları olmak zorundadır. Şimdiye kadar ulus-aşırı şirketler tarafından yönlendirilen yeni iletişim araçları, devletlerin birbirleriyle olan mücadelelerinde aktif olarak kullanılmaya çalışıldı. Bu noktada ortaya çıkan enformasyon savaşlarının önlenebilmesi ve bu mücadelenin siber âleme zarar vermemesi için tüm uluslararası örgütlerin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Enformasyon savaşları, yarattığı provokasyon ve mobilizasyon ile gerçek savaşların kapısını aralayabilir. Bu savaşların aşırı ulusalcılıkları kaşıdığı, fırsatçı ve radikal ideolojilere kapı araladığı şimdiye dek çeşitli kereler görülmüştür. Bunun için dijital dünyada meydana gelebilecek korsanlığa, kriminal gruplara ve her türlü sabotaj ve espiyonaj faaliyetlerine karşı devletlerin ortak hareket etmesi gerekmektedir. Bu konuda şimdiye kadar devletlerin tek başına verdikleri mücadelenin başarılı olamamasının sebebi, dijital korsanlığın ve suçun, sınır ötesi yapısıdır.
“Türkiye olarak, oluşturulacak bu yeni siber güvenlik mimarisinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Fahrettin Altun konuşmasının devamında, Türkiye’nin kendi siber dünyasında da bazı sosyal medya baronlarından daha büyük olduğuna ve yeni siber güvenlik mimarisinde üzerine düşeni yapmaya hazır olduğuna da dikkat çekti.
“Son yıllarda uluslararası mecralarda uluslararası sistemin reformuna dair vermekte olduğumuz mesajların bir boyutu da bu konuda devletlerin ortak mekanizma kurmasıyla ilgilidir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu ‘Daha adil bir dünya’ prensibinin önemli boyutlarından biri de siber dünyada toplumların ve ülkelerin hâlihazırda maruz kaldığı eşitsizliğin kapanması, ulus-aşırı şirketlerin kalkıştığı siyaset mühendisliği çalışmaları ve siber dünyanın yol açtığı güvenlik krizinin ülkelerin ortak çabası ile ortadan kalkmasıdır. Nasıl ki dünya 5’ten büyükse, siber dünyamız da üç-beş sosyal medya baronundan daha büyüktür. Türkiye olarak, oluşturulacak bu yeni siber güvenlik mimarisinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”
“Toplum ve uluslararası örgütlerin devletin çabasına desteği önem arzediyor”
Yeni dönemde iletişimin sağlıklı bir şekilde insanlığın ortak faydası ve gelişmenin ana motoru olabilmesinin, herkesin ortak çabası ve çalışmasına bağlı olduğunun altını çizen İletişim Başkanı Altun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni iletişim kanallarını, yol açtığı sorunlar sebebiyle şeytanileştirmek yerine, onları beraber daha kullanışlı ve faydalı bir hale getirmek için mücadele etmeliyiz. Devletin bu konuda gösterdiği çabaya toplumun, ulus-aşırı platformların ve uluslararası örgütlerin destek vermesi büyük önem arz etmektedir. Bu platformları sinsi, bencil, agresif amaçlarına alet etmek isteyenlere karşı, beraber hareket etmemiz hem interneti özgürleştirecek hem de demokrasilerimize katkıda bulunacaktır. Türkiye olarak bu yeni döneme hazırız ve üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bu süreçte, toplumları, uluslararası örgütleri ve diğer devletleri de bu seferberlikte yanımızda görmek istiyoruz. Kazanacak olan dünyamız, siber dünyamız, hakikat olacaktır.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi