Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeler altı aylık bir süreçte alt üst olabilir!
AB Konsey Başkanı Charles Michel, Belçika’dan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili adayı olduğunu, eğer seçilirse başkanlık görevini erkenden bırakacağını bildirdi.
Belçikalı siyasetçinin görev süresi Kasım ayında sona eriyor, ancak Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran ayında yapılacak. Bu sebeple Michel’in seçilmesi durumuna hazırlık olarak AB, kırmızı alarm vererek Michel’in yerine bir halef bulma arayışına girdi.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Belçika medyasına konuşan Michel, “2024 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için milletvekili adayı olmaya karar verdim.” dedi. Seçilmesi durumunda AB Konseyi Başkanlığı görevini erken bırakacağını kaydeden 48 yaşındaki Michel, “Göreve başlamamdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıllarda yaptığım çalışmaların hesabını vermek ve Avrupa’nın geleceği için bir proje önermek benim sorumluluğumdur.” ifadelerini kullandı.
Charles Michel’in Avrupa Konseyi Başkanlığı görevinden ayrılması, Avrupa Birliği’nin liderlik yapısını yeniden tartışma konusu yaparken, birliğin içindeki önemli atamaların yapılacağı yeni bir dönemin de başlangıcını işaret etti.
AB liderleri o zamana kadar Michel’in yerine bir halef bulamazsa, Brüksel’le sık sık ters düşen, Ukrayna’ya yönelik politikalarını veto eden ve “AB içindeki Truva Atı” olarak nitelendirilen Macaristan’ın milliyetçi başbakanı Viktor Orban görevi geçici olarak devralabilir.
AB Konseyi Başkanı’nın sorumlulukları arasında toplantılara liderlik etmek, toplantılarda raporlar sunmak, gündemi belirlemek, Avrupa Birliği içinde uzlaşma sağlamaya katkıda bulunmak ve Birliği liderler düzeyinde dışa temsil etmek bulunmaktadır.
Aynı zamanda Macaristan, 1 Temmuz’dan itibaren 27 üyeli grubun dönem başkanlığını da devralacak. Bu sebeplerden dolayı, Temmuz ayı itibariyle Viktor Orban’ın başkanlığı durumunda AB’nin politikalarının nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu.
Charles Michel, kararını Ocak ayında duyurmasıyla birlikte AB’ye halefi ataması için bolca zaman verdiğini ifade ederken Avrupalı siyasetçilerden de Michel’e yönelik tepkiler geldi. Liberal Hollandalı milletvekili Sophie in’t Veld, X platformu üzerinden “Kaptan fırtınanın ortasında gemiyi terk ediyor. Eğer Avrupa Birliği’nin kaderine bu kadar az bağlıysanız AP milletvekilliğine aday olarak ne kadar güvenilirsiniz?” sözleriyle Michel’e tepki gösterdi.
Belçika menşeili De Standaard gazetesi ise, Michel’i düpedüz siyasi hesapçılık yapmakla suçlayarak, “Tüm dünya mevcut iki savaşın etkisindeyken, yapacak bir şey yokmuş gibi davranılamaz… Kendisinin bir tür firar peşinde olduğu izlenimi yersiz değil. Dahası, Avrupa Parlamentosu’nda ‘düz’ bir milletvekili koltuğu elde etmek istemesi de pek inandırıcı gelmiyor. Hırslı Charles Michel bununla yetinmeyecektir. Avrupa’nın en yüksek liginde oyunda kalmaya devam etmek istiyor ve bu da onu bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Zira son güne kadar görevini sürdürseydi, kendi yoluna taş koymuş ve Avrupa kurumlarındaki en üst düzey görevler çoktan paylaşılmış olacaktı.” ifadelerine yer verdi.
Michel gibi 2019’da atanan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ise ikinci dönem için aday olup olmayacağı konusunda sessiz kalması dikkat çekti.
Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeler altı aylık bir süreçte alt üst olabilir!
AB Konsey Başkanı Charles Michel, Belçika’dan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili adayı olduğunu, eğer seçilirse başkanlık görevini erkenden bırakacağını bildirdi.
Belçikalı siyasetçinin görev süresi Kasım ayında sona eriyor, ancak Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran ayında yapılacak. Bu sebeple Michel’in seçilmesi durumuna hazırlık olarak AB, kırmızı alarm vererek Michel’in yerine bir halef bulma arayışına girdi.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Belçika medyasına konuşan Michel, “2024 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için milletvekili adayı olmaya karar verdim.” dedi. Seçilmesi durumunda AB Konseyi Başkanlığı görevini erken bırakacağını kaydeden 48 yaşındaki Michel, “Göreve başlamamdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıllarda yaptığım çalışmaların hesabını vermek ve Avrupa’nın geleceği için bir proje önermek benim sorumluluğumdur.” ifadelerini kullandı.
Charles Michel’in Avrupa Konseyi Başkanlığı görevinden ayrılması, Avrupa Birliği’nin liderlik yapısını yeniden tartışma konusu yaparken, birliğin içindeki önemli atamaların yapılacağı yeni bir dönemin de başlangıcını işaret etti.
AB liderleri o zamana kadar Michel’in yerine bir halef bulamazsa, Brüksel’le sık sık ters düşen, Ukrayna’ya yönelik politikalarını veto eden ve “AB içindeki Truva Atı” olarak nitelendirilen Macaristan’ın milliyetçi başbakanı Viktor Orban görevi geçici olarak devralabilir.
AB Konseyi Başkanı’nın sorumlulukları arasında toplantılara liderlik etmek, toplantılarda raporlar sunmak, gündemi belirlemek, Avrupa Birliği içinde uzlaşma sağlamaya katkıda bulunmak ve Birliği liderler düzeyinde dışa temsil etmek bulunmaktadır.
Aynı zamanda Macaristan, 1 Temmuz’dan itibaren 27 üyeli grubun dönem başkanlığını da devralacak. Bu sebeplerden dolayı, Temmuz ayı itibariyle Viktor Orban’ın başkanlığı durumunda AB’nin politikalarının nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu.
Charles Michel, kararını Ocak ayında duyurmasıyla birlikte AB’ye halefi ataması için bolca zaman verdiğini ifade ederken Avrupalı siyasetçilerden de Michel’e yönelik tepkiler geldi. Liberal Hollandalı milletvekili Sophie in’t Veld, X platformu üzerinden “Kaptan fırtınanın ortasında gemiyi terk ediyor. Eğer Avrupa Birliği’nin kaderine bu kadar az bağlıysanız AP milletvekilliğine aday olarak ne kadar güvenilirsiniz?” sözleriyle Michel’e tepki gösterdi.
Belçika menşeili De Standaard gazetesi ise, Michel’i düpedüz siyasi hesapçılık yapmakla suçlayarak, “Tüm dünya mevcut iki savaşın etkisindeyken, yapacak bir şey yokmuş gibi davranılamaz… Kendisinin bir tür firar peşinde olduğu izlenimi yersiz değil. Dahası, Avrupa Parlamentosu’nda ‘düz’ bir milletvekili koltuğu elde etmek istemesi de pek inandırıcı gelmiyor. Hırslı Charles Michel bununla yetinmeyecektir. Avrupa’nın en yüksek liginde oyunda kalmaya devam etmek istiyor ve bu da onu bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Zira son güne kadar görevini sürdürseydi, kendi yoluna taş koymuş ve Avrupa kurumlarındaki en üst düzey görevler çoktan paylaşılmış olacaktı.” ifadelerine yer verdi.
Michel gibi 2019’da atanan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ise ikinci dönem için aday olup olmayacağı konusunda sessiz kalması dikkat çekti.
Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeler altı aylık bir süreçte alt üst olabilir!
AB Konsey Başkanı Charles Michel, Belçika’dan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili adayı olduğunu, eğer seçilirse başkanlık görevini erkenden bırakacağını bildirdi.
Belçikalı siyasetçinin görev süresi Kasım ayında sona eriyor, ancak Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran ayında yapılacak. Bu sebeple Michel’in seçilmesi durumuna hazırlık olarak AB, kırmızı alarm vererek Michel’in yerine bir halef bulma arayışına girdi.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Belçika medyasına konuşan Michel, “2024 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için milletvekili adayı olmaya karar verdim.” dedi. Seçilmesi durumunda AB Konseyi Başkanlığı görevini erken bırakacağını kaydeden 48 yaşındaki Michel, “Göreve başlamamdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıllarda yaptığım çalışmaların hesabını vermek ve Avrupa’nın geleceği için bir proje önermek benim sorumluluğumdur.” ifadelerini kullandı.
Charles Michel’in Avrupa Konseyi Başkanlığı görevinden ayrılması, Avrupa Birliği’nin liderlik yapısını yeniden tartışma konusu yaparken, birliğin içindeki önemli atamaların yapılacağı yeni bir dönemin de başlangıcını işaret etti.
AB liderleri o zamana kadar Michel’in yerine bir halef bulamazsa, Brüksel’le sık sık ters düşen, Ukrayna’ya yönelik politikalarını veto eden ve “AB içindeki Truva Atı” olarak nitelendirilen Macaristan’ın milliyetçi başbakanı Viktor Orban görevi geçici olarak devralabilir.
AB Konseyi Başkanı’nın sorumlulukları arasında toplantılara liderlik etmek, toplantılarda raporlar sunmak, gündemi belirlemek, Avrupa Birliği içinde uzlaşma sağlamaya katkıda bulunmak ve Birliği liderler düzeyinde dışa temsil etmek bulunmaktadır.
Aynı zamanda Macaristan, 1 Temmuz’dan itibaren 27 üyeli grubun dönem başkanlığını da devralacak. Bu sebeplerden dolayı, Temmuz ayı itibariyle Viktor Orban’ın başkanlığı durumunda AB’nin politikalarının nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu.
Charles Michel, kararını Ocak ayında duyurmasıyla birlikte AB’ye halefi ataması için bolca zaman verdiğini ifade ederken Avrupalı siyasetçilerden de Michel’e yönelik tepkiler geldi. Liberal Hollandalı milletvekili Sophie in’t Veld, X platformu üzerinden “Kaptan fırtınanın ortasında gemiyi terk ediyor. Eğer Avrupa Birliği’nin kaderine bu kadar az bağlıysanız AP milletvekilliğine aday olarak ne kadar güvenilirsiniz?” sözleriyle Michel’e tepki gösterdi.
Belçika menşeili De Standaard gazetesi ise, Michel’i düpedüz siyasi hesapçılık yapmakla suçlayarak, “Tüm dünya mevcut iki savaşın etkisindeyken, yapacak bir şey yokmuş gibi davranılamaz… Kendisinin bir tür firar peşinde olduğu izlenimi yersiz değil. Dahası, Avrupa Parlamentosu’nda ‘düz’ bir milletvekili koltuğu elde etmek istemesi de pek inandırıcı gelmiyor. Hırslı Charles Michel bununla yetinmeyecektir. Avrupa’nın en yüksek liginde oyunda kalmaya devam etmek istiyor ve bu da onu bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Zira son güne kadar görevini sürdürseydi, kendi yoluna taş koymuş ve Avrupa kurumlarındaki en üst düzey görevler çoktan paylaşılmış olacaktı.” ifadelerine yer verdi.
Michel gibi 2019’da atanan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ise ikinci dönem için aday olup olmayacağı konusunda sessiz kalması dikkat çekti.
Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeler altı aylık bir süreçte alt üst olabilir!
AB Konsey Başkanı Charles Michel, Belçika’dan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili adayı olduğunu, eğer seçilirse başkanlık görevini erkenden bırakacağını bildirdi.
Belçikalı siyasetçinin görev süresi Kasım ayında sona eriyor, ancak Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran ayında yapılacak. Bu sebeple Michel’in seçilmesi durumuna hazırlık olarak AB, kırmızı alarm vererek Michel’in yerine bir halef bulma arayışına girdi.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Belçika medyasına konuşan Michel, “2024 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için milletvekili adayı olmaya karar verdim.” dedi. Seçilmesi durumunda AB Konseyi Başkanlığı görevini erken bırakacağını kaydeden 48 yaşındaki Michel, “Göreve başlamamdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıllarda yaptığım çalışmaların hesabını vermek ve Avrupa’nın geleceği için bir proje önermek benim sorumluluğumdur.” ifadelerini kullandı.
Charles Michel’in Avrupa Konseyi Başkanlığı görevinden ayrılması, Avrupa Birliği’nin liderlik yapısını yeniden tartışma konusu yaparken, birliğin içindeki önemli atamaların yapılacağı yeni bir dönemin de başlangıcını işaret etti.
AB liderleri o zamana kadar Michel’in yerine bir halef bulamazsa, Brüksel’le sık sık ters düşen, Ukrayna’ya yönelik politikalarını veto eden ve “AB içindeki Truva Atı” olarak nitelendirilen Macaristan’ın milliyetçi başbakanı Viktor Orban görevi geçici olarak devralabilir.
AB Konseyi Başkanı’nın sorumlulukları arasında toplantılara liderlik etmek, toplantılarda raporlar sunmak, gündemi belirlemek, Avrupa Birliği içinde uzlaşma sağlamaya katkıda bulunmak ve Birliği liderler düzeyinde dışa temsil etmek bulunmaktadır.
Aynı zamanda Macaristan, 1 Temmuz’dan itibaren 27 üyeli grubun dönem başkanlığını da devralacak. Bu sebeplerden dolayı, Temmuz ayı itibariyle Viktor Orban’ın başkanlığı durumunda AB’nin politikalarının nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu.
Charles Michel, kararını Ocak ayında duyurmasıyla birlikte AB’ye halefi ataması için bolca zaman verdiğini ifade ederken Avrupalı siyasetçilerden de Michel’e yönelik tepkiler geldi. Liberal Hollandalı milletvekili Sophie in’t Veld, X platformu üzerinden “Kaptan fırtınanın ortasında gemiyi terk ediyor. Eğer Avrupa Birliği’nin kaderine bu kadar az bağlıysanız AP milletvekilliğine aday olarak ne kadar güvenilirsiniz?” sözleriyle Michel’e tepki gösterdi.
Belçika menşeili De Standaard gazetesi ise, Michel’i düpedüz siyasi hesapçılık yapmakla suçlayarak, “Tüm dünya mevcut iki savaşın etkisindeyken, yapacak bir şey yokmuş gibi davranılamaz… Kendisinin bir tür firar peşinde olduğu izlenimi yersiz değil. Dahası, Avrupa Parlamentosu’nda ‘düz’ bir milletvekili koltuğu elde etmek istemesi de pek inandırıcı gelmiyor. Hırslı Charles Michel bununla yetinmeyecektir. Avrupa’nın en yüksek liginde oyunda kalmaya devam etmek istiyor ve bu da onu bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Zira son güne kadar görevini sürdürseydi, kendi yoluna taş koymuş ve Avrupa kurumlarındaki en üst düzey görevler çoktan paylaşılmış olacaktı.” ifadelerine yer verdi.
Michel gibi 2019’da atanan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ise ikinci dönem için aday olup olmayacağı konusunda sessiz kalması dikkat çekti.