Ofisinden sızdırılan belgelere göre Netanyahu, Gazze’de alıkonulan kişilerin aileleriyle bir araya geldiği bir toplantıda, Katar’ı Hamas’ı finanse etmekle itham etti.
İsrail haber kaynağı Channel 12’ye göre, Netanyahu ayrıca, ABD’nin Katar’daki askeri üssün varlığını uzatma kararından da rahatsız olduğunu söyledi.
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed al-Ansari, çarşamba günü yaptığı bir açıklamada, “Bu sözler, eğer doğrulanırsa masum yaşamları kurtarma çabalarına karşı sorumsuz ve yıkıcıdır ancak şaşırtıcı değildir” dedi.
We are appalled by the alleged remarks attributed to the Israeli Prime Minister in various media reports about Qatar’s mediation role. These remarks if validated, are irresponsible and destructive to the efforts to save innocent lives, but are not surprising.
For months, and…
— د. ماجد محمد الأنصاري Dr. Majed Al Ansari (@majedalansari) January 24, 2024
Katar, Gazze’de ateşkesi sağlamak ve kuşatılmış bölgeye insani yardım girişini temin etmek amacıyla sürekli olarak müzakerelerde bulunurken kasım ayında, İsrail cezaevlerindeki Filistinli mahkumlar karşılığında 100’den fazla tutsağın serbest bırakılmasını sağlamak için bir haftalık ateşkesi desteklemeye yardımcı olmuştu.
Katar, ayrıca Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplar tarafından hala tutulan yaklaşık 130 tutsak için yeni bir anlaşma sağlama amaçlı görüşmelere devam ettiğini açıkladı.
Al-Ansari, Netanyahu’nun sızan yorumlarının bu çabalar için zararlı olduğunu söyledi.
“Eğer rapor edilen sözler doğru bulunursa, İsrail Başbakanı sadece kendi politik kariyerini önceliklendirerek İsrail rehineleri dahil masum yaşamları kurtarma çabalarını engelliyor ve zayıflatıyor olacaktır” dedi.
“BM’den farksız”
Netanyahu’ya ait olduğu iddia edilen açıklamalarda alıkonulanların ailelerine Katar’a teşekkür etmediğini belirterek, bunun Hamas’a daha fazla cesaret verebileceğini söylediği belirtildi.
Netanyahu’nun, “Beni Katar’a teşekkür ederken duymuyorsunuz… aslında Birleşmiş Milletler veya Kızılhaç’tan farksız ve hatta daha sorunlu. Onlarla ilgili hiçbir iyi düşüncem yok” dediği iddia edildi.
Al Jazeera’nin Doğu Kudüs muhabiri Stefanie Dekker, Netanyahu’nun ofisinden gelen herhangi bir sızıntının çoğunlukla tesadüf olmadığını ve genellikle “siyasi bir nedenle yapıldığını” aktardı.