Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya başlattığı baskın niteliğindeki saldırı, kısa sürede şaşırtıcı bir Rus hezimetine dönüştü. Karşı saldırı sırası Ukrayna’ya geldiğinde ise benzer bir hezimeti de Ukrayna yaşadı. Artık her iki tarafın birbirini beklediği ve gün boyunca kamikaze drone ve topçu sistemleriyle öldürdüğü savaş, akıllara o soruyu getirdi
Rusya – Ukrayna savaşı siper savaşı mı olacak?
Savaşın ikinci yılına girdiğimizde Rusya ve Ukrayna, eski yıllara göre daha az kar yağışlı ama bol çamurlu bir coğrafyada karşılıklı çatışmalara devam ediyor. Savaşın Rusya için başarı anlamına geldiği tek yer olan doğu cephesinin geniş bir bölümünde, üstünlük Rusya’nın elinde görünüyor. Nitekim çatışmaların yoğun adreslerinden biri olan Avdiyivka şehri, aylar süren çatışmalardan sonra Rus kuvvetlerinin eline geçti.
Ukrayna ise Rusya karşısında yeni bir seferberlik planı oluşturmak, yolsuzluklarla mücadele etmek, asker kaçaklarını silah altına almak ve Batı’nın askeri yardımları hususundaki çekincelere karşı güven kazanmak zorunda. Zira Ukrayna, yaz aylarındaki karşı saldırının stratejik bir başarısızlıkla sonuçlandığını itiraf edemese de kısmi başarılarla durumu dengelemeye gayret gösteriyor.
Ukrayna’nın karşı saldırı beklentisini tamamen ortadan kaldıran netice, şüphesiz 2023’ün Kasım ayındaki bir gelişmeyle beraber gerçekleşti. 24 Kasım’da Başbakan Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Bakanı Mykhailo Fedorov, kendisi ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlığında “tahkimat inşatı konularında tüm yetkililerin ve ordunun çabalarını koordine etmek” amacıyla yeni bir çalışma grubu kurulduğunu duyurdu.
Duyurunun akabinde Ukrayna’nın muhtemel başarısızlığı, dünya gündeminde yer etmeye başladı. Altı gün sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, ön hattın en kritik sektörlerinin yanı sıra, Belarus ile olan sınır hattındaki tahkimatların inşasını görüşmek üzere Bakan Umerov ve Zaporojiye Oblastındaki diğer yetkililerle bir toplantı düzenledi. Ukrayna iç muhalefetinden yükselen sesler daha da şiddetlendi ve herkes şu soruyu sordu: ‘’Başkan şimdiye kadar neredeydi?”
Oysa 2023’ün Ekim ayına girilirken Avdiyivka şehrindeki çatışmalar, Ukrayna’nın 2024 yılına siperlerde gireceğini ve tamamen savunmaya geçeceğini gösteriyordu. Nitekim kısa bir süre sonra Rus General Sergey Surovikin tarafından tasarlanmış ve Surovikin hattı olarak bilinen savunma hattında kuvvet toplayan Ruslar, Marinka ve Bakhmut çevresinde bölgesel hedefleri olan yeni saldırılara başladı.
Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Viktor Muzhenko, 1 Aralık 2023 tarihinde BBC’nin Ukrayna servisine verdiği röportajda, ‘’Kiev’e stratejik savunmaya bilinçli bir geçiş yapması, düşmanın ilerlemesini durdururken güçlerini yeniden toplayıp koruması’’ çağrısında bulundu. Röportajda en dikkat çeken ifadesi de şu oldu: ‘’Cepheyi yeniden biçimlendirmemiz, sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da güçlü bir rezerv yaratmamız gerekiyor’’. Ukrayna şu an için karşı saldırı sürecinin bittiğini ilan etmedi, ancak sahadaki gerçekler savaşı evinden takip edenler tarafından bile görülür hale geldi.
Ukrayna kuvvetleri, 2023-24 kışının geçmesini beklemek ve ağır kayıplara rağmen hattan saldıran Rusları karşılamak için Rustem Umerov başkanlığındaki çalışma grubundan ilk direktifleri 2023’ün son günlerinde aldı. Grubun açıklamalarından yansıyan bilgilere göre yeni savunmanın ilk hattını inşa etme sorumluluğu, o bölgede konuşlanmış askeri birliklere ait olacaktı.
Tipik bir askeri mühendislik faaliyeti olarak kabul edebileceğimiz bu iş, tugayların mühendisleri ve istihkâm taburları tarafından yerine getirilecek bir iştir. Haliyle örgütlenme açısından Ukrayna Kara Kuvvetlerinin çoğu tugayının tipik olarak kendi istihkâm taburları bulunurken, iki özel istihkâm tugayı ve benzer görevler icra eden diğer ayrı birimler de Destek Kuvvetleri Komutanlığı altında bulunuyordu.
Kâğıt üzerinde mevcut olan bu birliklere rağmen ön cephedeki sıcak noktalarda savaşan Ukraynalı askerler, çatışmanın hemen arkasındaki yedek siper hatlarını bile hazırlamakta başarısızlık gösterdiler. Bu başarısızlık, Rus kuvvetlerinin ağır kayıplara rağmen kilometrelerce ilerlediği Avdiyivka’nın kanatlarında gözle görülür bir hal aldı. Akabinde benzer durumun yine bir sıcak çatışma alanı olan Bakhmut’ta da yaşandığı ortaya çıktı. Bu sorun, hemen ardından başka bir sorunu da gün yüzüne çıkardı. Kâğıt üzerindeki istihkâm taburları ve birlikleri şöyle dursun, ilk hattı işgal etmeye yetecek kadar insan kaynağı bile artık Ukrayna’nın elinde yoktu.
Başkan Volodimir Zelensky, vakit kaybetmeden Başkomutan Valerii Zaluzhnyi ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov’dan yeni bir seferberlik planı sunmaları talimatını verdi. Yapılan toplantıların ardından konuşan Başkan Zelensky, seferberliğin zorlukları ve bunların çözüm seçeneklerine ilişkin raporları dinlediğini söyledi ve “İnsanların eylem planının tamamını, nereye gittiğimizi, zorlukların neler olduğunu anlamasını istiyorum” dedi.
Başkan daha önce resmi Telegram hesabından, Kurmay Başkanlığı toplantısında Ukrayna Silahlı kuvvetlerine ilişkin, seferberlik ve terhis konularının ele alındığını yazmıştı. Kanaldaki açıklamalarında Başkan, tıbbi – askeri komisyonların ve askeri kayıt bürolarının çalışmalarına da özel önem verildiğinin altını çizdi.
Oysa 2023’ün yaz aylarına girilirken Batı ülkelerinden büyük bir destek alan Ukrayna, harita üzerindeki savaş oyunlarına göre elindeki nitelikli güçle ve yeterli sayıdaki askerle Tokmak ve Mariupol hattını yararak Rus cephesini önce ikiye bölecek, ardından iki parçayı daha küçük parçalara ayırarak işgali sonlandırabilecekti.
Ukrayna kuvvetlerinin yoğun saldırısı 80 gün sürdü. Ancak plana göre 4 gün içinde alınması gereken Robotyne köyü dolayındaki arazi dışında bir başarı elde edemedi. Haliyle ilk hedef olan Tokmak, Berdiansk ve Vasylivka’ya doğru ilerleme de mümkün olmadı.
Böylece Rusların savunma hattı amacına ulaşmış oldu. Ukraynalılar, 2022 yılında Rusları Herson ve Kharkiv bölgesinden atmaya çalışırken Rus paralı asker grubu Wagner tarafından inşa edilen bu hat, günümüz itibariyle savaşın seyrini değiştiren en önemli faktör haline gelmiştir. Rusların açısından bu hatta çekilmeleri, çekildikleri gün için bir mağlubiyet sayılsa da cephe hattının etkili bir şekilde kısalması ve istikrarlı bir savunmaya kavuşmasına yardımcı oldu.
Bu noktada eklemek gerekir ki hattın yapımı bir gece ansızın gerçekleşmedi. Ukraynalılar sabah uyandıklarınca kilometrelerce uzanan ejderha dişlerini görmediler. 2022’nin Ağustos ayının son günlerinde Ukrayna askerleri, cephe hattından yaptıkları paylaşımlarda bu hattın ilk mevzilerini görüntüleyerek, betonla güçlendirilmiş koruganlar ve sığınaklardan bahsettiler. Ukraynalı karar vericiler, ordunun hatta takılması ve saldırının başarısız olmasının nedeni üzerine çok farklı açıklamalar yapsalar da Ukrayna’nın bu hattın inşasına engel olamayışı
konusundaki başarısızlığını açıklamaya yetecek kadar argümanı hiçbir zaman üretemediler.
Ayrıca Bakan Umerov’un Eylül ayı başında selefi Oleksi Reznikov’un yerine geçmesinden bu yana, Savunma Bakanlığı ve askeri liderlikte daha fazla personel değişikliği yaşandı. Bu değişikliklerden en dikkat çekici olanlar, Sağlık Kuvvetleri komutanı Tetiana Ostashchenko ve Özel Harekât Kuvvetleri komutanı Viktor Khorenko’nun görevden alınması oldu.
Ukraynalı karar vericilerin bu hususta konuşmama nedeni, Batı ile yürütülen ilişkiler ve hala ülkeye gelmesi hayati bir önem taşıyan askeri yardımlar olabilir. Şüphesiz ki; beklenen Ukrayna karşı saldırısı öncesinde kritik öneme sahip Batı silahları Ukrayna’nın saldırıya geçmesini sağladı. Ancak bu silahların teslimatında yaşanan gecikmeler, sahada beklenen Ukrayna üstünlüğünü sağlamadı. O günlerde pek çok analiz merkezi, Ukrayna’nın Rus uçakları ve helikopterleriyle çatışmaya girmekte zorlandığını da yazdı.
Bu dönemde sahaya katkısı olan tek başarı, Ukrayna’nın teslim aldığı ATACMS füzeleriyle Berdiansk yakınlarındaki hava sahasını hedef alıp Rus hava taşıtlarını yok etmesi oldu. Bu da Ukraynalıların maruz kaldığı hava saldırılarını azalttı. Ancak bu sefer Surovikin hattındaki tahkimatlar ve mayın tarlaları Ukrayna askerlerini durdurdu. Ukrayna savaş araçlarına hızlı bir şekilde manevra alanı sağlayacak kadar mühendislik araçları, hafriyat ekipmanları ve taşınabilir köprüler verilmesi gerektiği de ortaya çıktı.
Bu tür şartlar altında çalışacak istihkâm taburlarının varlığı, şüphesiz yıllar süren hazırlığı gerektirir. Oysa Avrupalılar depolarından çıkardıkları her şeyi Ukrayna’ya vererek, bu işi bitirmesi için sadece birkaç hafta verdiler. Haliyle bu durum da hattın yarılamamasındaki en büyük etken olarak tarihteki yerini aldı.
Neredeyse hiçbir yerde bahsedilmese de Ukrayna’yı hazırlaması için görevlendirilen NATO da bu süreçte başarısız oldu. Sovyet mirası kurmay zekâyı ve idari kadrolarını, kendi standartlarında savaşa hazırlamak konusunda koalisyonun başını çeken Amerikalılar ve İngilizler de süreç boyunca ilerleme kaydedemediler. Haliyle NATO karşıtları bunu gördü ve bol bol ‘’Rusya karşısında beceriksiz bir organizasyon oldukları’’ propagandasını yaptı.
Oysa bir NATO ülkesi olan Türkiye, Ukrayna gibi eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olan Azerbaycan’a bağımsızlığından bu yana sağladığı tam desteği neticesinde, Karabağ zaferini elde etmesine katkıda bulunabildi. Bu savaşta Azerbaycan, Sovyetlerin derinlemesine savunma doktrininin bir örneğini uygulayan Ermenistan’a karşı zafer elde etti. Haliyle bu Sovyet doktrini, Karabağ’da Türk orduları tarafından mağlup edilmiş oldu. Ukrayna’da da aynı doktrine göre inşa edilen bir hat ile karşılaşan Batılı devletler ise Ukrayna’dan daha önce başarısız oldu. Bu durum, Ukrayna kadar Batı devletlerinin de olası bir savaş ortamında sahayı ne kadar okuyabildikleri sorusunu akıllara getiriyor.
Ukrayna’nın saldırıdan savunmaya geçeceği süreci iyi yönetememesinin henüz bir itirafı olmasa da gün yüzüne çıkmış nedenlerinden bir tanesi de şu olabilir: Ukraynalıların kendi savunma hatlarını nereye ve nasıl inşa edecekleri konusunda bir karara varamamışlardır.
Zelensky açısından bakarsak, kamuoyuna toprakların geri kazanımı ve özgürleştirme mesajları verirken, tahkimat inşa edip siperler kazma emirleri, bir nevi yenilginin ilanı anlamına gelebilirdi. Bu da halkın moralini bozabilirdi. Ayrıca Ukraynalı yöneticiler, çatışma alanı içinde kalan Chasiv Yar, Toretsk ve Kupiansk gibi şehirleri kaybederek, Donbass bölgesinin nihai olarak Rusların kontrolüne geçmesini istemediler. Bu konu hakkında yazan pek çok araştırmacı, bu noktada bir diğer nedenin ‘’maliyet’’ olduğunu dile getirir. Onlara göre Ukrayna’nın böylesine pahalı bir hattı inşa edecek parası ve inşaatta çalışacak kadar örgütlü insan gücü yoktu.
Artık gecikmeye rağmen Ukraynalı yöneticiler, bir yandan seferberlik planını hayata geçirmeye çalışırken, güçlendirilmiş savunma hatları üzerine sistematik bir çalışma yürütmeye başladılar. Böylece Ukrayna’nın aylarca sürebilecek Rus saldırılarına karşı dayanabileceğini öne sürdüler. Savunma Bakanlığına göre tahkimat tasarımı, savaşın gidişatı boyunca değişkenlik gösteren doktrine ayak uyduracak şekilde yapılmalıydı. Bu konuda ilk çalışmalar, cephe hattındaki yaşam alanları üzerine yapıldı ve kısa süre içinde ilk örnekler ortaya çıktı.
Ancak cephe hattına bunların sevk edilmesi ve çalışır hale getirilmesi için 2023’ün sonbaharı itibariyle neredeyse hiçbir umut kalmamıştı. Çünkü kışın başlamasıyla birlikte donan ve sertleşen zemin, özellikle küreklerle yaşamak için kazılan çukur işlerini daha da zahmetli hale getirecekti.
Üstelik Ukrayna’nın savunma hattı inşası konusunda soğuklardan daha büyük bir sorunu vardı. O da hatların inşası konusuydu. Bugüne kadar bu işle çalışma grubundan çok Oblast yönetimleri sorumlu oldu ve yerel yönetimler, merkezi hükümetten gönderilen paralar ile bir dizi önleyici setler yapmaya çalıştı. Bu da savunma hattı konusundaki ödev, görev ve sorumluluk sahibi olacak kurumların arasındaki ilişkiyi karmaşıklaştırdı. Örneğin Umerov tarafından kurulan çalışma grubunun ilk hattı askerler kazacak direktifi ile temelden çelişen bu çalışmalar, siperleri kimin nereyi kazacağı konusunda da bir anlaşmazlığa sebebiyet verdi.
Günümüz itibariyle, Ukrayna’dan evvel Ukrayna için adım atan ilk ülkenin ABD ve İngiltere olduğu görülüyor. İki ülkenin önde gelen gazetelerinde yer alan haberlere göre, özellikle ABD’li yöneticiler Ukrayna’nın kaybettiği toprakları Rusya’dan geri alması yönündeki beklentisinden uzaklaştı. Artık onlar için hedef, Ukrayna ordusunun ve ekonomisinin güçlendirilmesi olarak belirlendi. Ukrayna’yı destekleyen Batılı devletler, neredeyse on yıla kadar uzanan taahhütlerini özetleyen belgeler hazırlıyor.
Sonuç
Ukrayna’nın 2024 yılı ve sonrasındaki savaşta, ülkenin kaderi açısından çok sağlam bir savunmanın hayati önem taşıdığı açıktır. Yaklaşık 2 yıllık savaş boyunca yıpranan Ukrayna kuvvetlerinin, yeni seferberlik şartları doğrultusunda yeniden organize edilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca Ukrayna, Sovyetler sonrası atalet döneminden dolayı önce Kırım’ın tamamını, ardından Donbass’ın bir kısmını, günümüzde ülkenin doğu ve güneydoğusunu kaybeden askeri yapıdan kurtulmalıdır.
Yıllarını özel operasyonlar ve dış görevler dışında askeri kışlada oturarak geçiren Batı ülkelerinden ziyade, Türkiye gibi çoklu tehditlere karşı mücadele etmiş ülkeleri örnek almak durumundadır. Rusları yenmeden veya Ruslara karşı savunma yapmadan evvel, onların saldırı ve savunma doktrinlerini yenmeye mecburdur. Bu hususta Azerbaycan’ın Karabağ zaferini iyi analiz etmelidir.
Yeni yıl itibariyle ortaya konan stratejinin başarısı, Ukrayna’nın açık ara en büyük para ve donanım bağışçısı olan çok uluslu çabaların koordinatörlüğünü yapan ABD’ye bağlıdır. Rusların Surovikin hattı onlara istikrar kazandırsa da Avdiyivka ve Bakhmut gibi küçük ölçekli saldırılarla yetinmeye çalışmaları, zafer kazanmaya dair beklentilerinin sınırlı olduğunu gösterir. Cephe hattında saldırı düzenledikleri birlikler dahi ‘’saldırı müfrezeleri’’ olarak nitelendirilmektedir.
Ukrayna yöneticileri ve destekçileri, 2024 baharına 1 gün kala şu soruyu kendilerine tekrar sormalıdır. Ukrayna savaşı siper savaşı mı olacak?
Şüphesiz karşılıklı siperlerin olduğu bir cephe hattı, savaşın uzun yıllar sürmesine neden olacaktır.