Rusya ile İsveç arasında “NATO” gerginliği!
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından 28 Şubat Çarşamba günü yapılan açıklamada, Moskova yönetimi İsveç’in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyeliğine cevaben “askeri-teknik” önlemleri alınacağını belirtilirken, söz konusu önlemlerin, İsveç’e gönderilecek olası NATO birlikleri ve silahlar gibi ülkenin İttifak’a entegrasyonunun boyutlarına göre şekilleneceği kaydedildi.
Stockholm’deki Rus Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada ise, “İsveç’in Rusya’ya düşmanca bir duruş benimseyen bir askeri bloka üye olmasının Kuzey Avrupa ve Baltık Denizi bölgesindeki istikrarı olumsuz yönde etkileyeceği” ifade edilirken, NATO’nun söylemlerinin aksine Baltık Denizi’nin hiçbir zaman bir NATO Denizi haline gelmeyeceği belirtildi.
Bir ülkenin NATO’ya katılabilmesi için ittifak üyelerinin oybirliğiyle destek vermesi gerekiyor. Pazartesi günü Macaristan Parlamentosu’nun İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasıyla birlikte İsveç, NATO’ya katılım sürecindeki son engeli de aşmış olmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO’nun genişlemesine karşı duyduğu rahatsızlığı açık bir dille ifade etmiş, hatta Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinin gerekçelerinden biri olarak da Ukrayna’nın NATO ülkeleriyle yakın ilişkiler sürdürmesini ve Ukrayna’nın ittifaka girme tehlikesini göstermişti.
Fakat NATO genişleme ve yayılmacı politikasından geri durmadı ve son olarak İsveç ile Finlandiya’yı ittifaka katmak için girişimlerini sürdürdü.
Vladimir Putin, İsveç’in NATO’ya katılımı konusunda henüz bir yorumda bulunmadı. Fakat Newsweek haber ajansı, Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov’un Newsweek’e demeç verdiğini ve “Defalarca söylediğimiz gibi, NATO’nun genişlemesi kıtada istikrar ve güvenliğe hiçbir şekilde katkıda bulunmaz” ifadelerini kullandığını ileri sürdü.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise düzenlenen basın toplantısında İsveç’in NATO üyeliğine Rusya’nın vereceği yanıtın “Stockholm’ün eylemlerine” göre belirleneceğini kaydetti.
Tass haber ajansına göre Mariya Zaharova, “Biz, İsveç’in saldırgan askeri ittifakın bünyesinde neler yapacağını, üyeliğini fiilen nasıl uygulayacağını yakından izleyeceğiz ve buna bağlı olarak, ortaya çıkan Rusya’nın ulusal güvenliğine yönelik tehditleri engellemek için askeri-teknik ve diğer nitelikteki misilleme adımlarımızı ve yanıt politikamızı formüle edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Zaharova, Stockholm’ün yıllardır sürdürdüğü askeri tarafsızlık politikasına değinerek bu politikanın NATO’ya katılmakla birlikte sona ereceğini hatırlattı. İsveç’in tarafsızlığının Baltıklarda ve Kuzey Avrupa’da istikrarın korunmasına yardımcı olduğunu ifade eden Zaharova, askeri bloka üye olmakla beraber İsveç’in “kaçınılmaz olarak kıtanın bu kısmının istikrar ve işbirliği bölgesinden potansiyel çatışma bölgesine dönüşmesini kolaylaştıracağını” belirtti.
İsveç’ten Rusya’ya cevap
İsveç haber ajansı ТТ, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un Rusya’nın tepkisini beklenen bir tepki olarak nitelendirdiğini aktardı.
Başbakan Ulf Kristersson, “Finlandiya NATO’ya katıldığında da aynı durum söz konusu olmuştu. Rusya’nın hem İsveç hem de Finlandiya’nın NATO üyesi olmasından hoşlanmadığı iyi biliniyor, ancak bu konularda karar vermek bizim elimizde” ifadelerini kullandı.
Kristersson ayrıca, İsveç’in halihazırda Rusya’dan gelen siber saldırılara ve nüfuz girişimlerine maruz kaldığını belirtti. Bu saldırılara yetkililerin hazırlıklı olduğunu dile getiren Başbakan, Rusların ne yaptığını görebildiklerini de sözlerine ekledi.
İsveç’in NATO adımı
İsveç, iki yüzyılı aşkın bir süredir askeri tarafsızlık politikası sürdürmekteydi. Sürdürülen askeri tarafsızlık politikasını, Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya yönelik saldırılarını sebep göstererek terk eden İsveç, aynı yılın Mayıs ayında Finlandiya ile birlikte NATO’ya katılmak üzere başvuruda bulunmuştu. Türkiye, iki İskandinav devletinin NATO’ya katılımını başlangıçta, özellikle terörle mücadele konusunda yeterince iş birliği yapmamaları nedeniyle, veto etmiş, fakat sonrasında yapılan ikili görüşmeler sonrasında Finlandiya’nın katılımına onay vermiştir.
Nisan 2023’te Finlandiya, NATO’ya 31. üye olarak dahil olurken, Türkiye İsveç’e yönelik tutumunu bir süre daha devam ettirmiştir. İsveç’in adımları ve Türkiye’nin ABD ile “al-ver”leşmesi sonucunda kazanç elde eden Türkiye, 23 Ocak’ta İsveç’in NATO üyeliğini onaylamış ve dikkatleri NATO üyeliği için onayı vermeyen son ülke olan Macaristan’a çevirmiştir.
Sonrasında, Macaristan Meclisi de İsveç’in üyeliğini onaylayarak NATO’ya katılım sürecini ilerletmiş ve Macaristan parlamentosunun, İsveç’in katılım antlaşmasını büyük çoğunlukla kabul etmesiyle beraber İsveç, NATO’ya katılımı için gerekli tüm üye ülkelerden onayını almıştır.
İsveç’in NATO’ya resmi olarak katılması için şu an sadece Macaristan Cumhurbaşkanının imzası beklenmektedir(söz konusu gecikmenin sebebi ise Macaristan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin henüz gerçekleşmemesi). İsveç medyası, bu prosedürlerin tamamlanmasının ardından ülkenin NATO‘ya 32. üye olarak katılmasının birkaç hafta içinde gerçekleşebileceğini duyurdu.
Finlandiya’nın NATO’ya katılmasının ardından İsveç’in de üye olması, Baltık Denizi’nin Rusya’ya ait Kaliningrad ve St. Petersburg dışındaki tüm kıyılarının NATO ülkeleri tarafından çevrelenmesine neden oldu. Bu durum, Rusya’nın söz konusu iki bölgeye deniz yoluyla erişimini sınırlandıran bir gelişme olarak meydana gelirken, Rusya’nın durum karşısında ne cevap vereceği sorusu ise analistleri düşündürüyor.