Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yine bir kriz çıkardı!
Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’ya asker gönderilmesi fikrini tartışmaya açan ve farklı tepkilerle karşılaşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu kez de Çekya’nın başkenti Prag’dan, “korkaklığın zamanı olmadığı” mesajı verdi.
Avrupa’da korkak olunmaması gereken bir döneme yaklaşıldığının altını çizen Macron, “Tarihe ve onun gerektirdiği cesarete uygun davranmalıyız. Pasif olursak… acı çekme, sahada aksilik yaşama ve ABD’de olası hayal kırıklıklarına uğrama riskiyle karşı karşıya kalırız” dedi.
Macron bu sözleri söylediği sırada Brüksel’de ise Avrupa Birliği (AB) açısından stratejik paradigma değişikliğine cevap niteliğinde bir adım atıldı.
AB Komisyonu, “barış projesinden savaş makinesine yönelme” algısı yaratabilecek Avrupa Savunma Sanayi Stratejisi’ni (EDIS) ve ona bağlı programı açıklarken diğer yandan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise, Fransa lideri Macron’un Ukrayna’yı destekleme konusunda ‘korkak olmama’ çağrısına tepki gösterdi.
Alman Bakan Boris Pistorius, Emmanuel Macron’un Ukrayna’yı desteklemede müttefiklerin ‘korkak olmaması gerektiği’ şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Pistorius’un açıklamaları İsveç’te mevkidaşı Pal Jonson’la düzenlediği ortak basın toplantısında geldi.
Bakan Pistorius bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta, “Bizim, en azından benim açımdan, sahaya asker gönderme ya da daha fazla ya da daha az cesarete sahip olma gibi tartışmalara ihtiyacımız yok. Bu, Ukrayna’yı elimizden geldiğince destekleme konusunda yaşadığımız sorunları çözmemize pek de yardımcı olmuyor” şeklinde konuştu.
Pistorius konuşmasını, “Konu kimin daha fazla şey sunabileceği, kimin daha cesur olduğu ya da kimin daha, her ne ise o, olduğu değil. Konu en alakalı zorluklara odaklanmak. Bunlar da etkin ve hızlı bir biçimde sanayi kapasitelerini, örneğin top mühimmatı üretimini ya da hava savunma sistemini, artırmak. Bizim de buna odaklanmamız gerekiyor” ifadeleriyle sonlandırdı.
Daha önce de reddedilmişti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta yaptığı açıklamada Batı’nın Ukrayna’ya askeri birlik göndermesine ülkesinin kapalı olmadığını söylemişti. Çek Cumhuriyeti’ne resmi bir ziyaret düzenleyen Macro, burada yaptığı açıklamada da Avrupa’da büyük tartışma yaratan bu açıklamasının tamamen arkasında durduğunu ifade etti.
Macron’un 26 Şubat tarihinde yaptığı açıklama sonrasında Avrupalı ülkelerin büyük kısmı Ukrayna’ya asker gönderme fikrine sıcak bakmadıklarını belirtmişti. Fransız yetkililer ise sonrasında ağız değiştirmiş ve gönderilecek askerlerin Rus askerleriyle sıcak çatışmaya girmek yerine mayın temizleme gibi geri görevlerde yer alabileceği görüşünü ifade etmişlerdi.
Fransız uçakları durduruldu
Bir taraftan Berlin-Paris hattında tansiyon yükselirken diğer bir taraftan ise Rusya Savunma Bakanlığı’ndan flaş bir açıklama geldi. Bakanlık, Fransa Hava Kuvvetleri’ne ait 3 uçağın Rus sınırına yaklaştığını ve Rusya Hava Kuvvetleri’ne ait Su-27 tipi avcı uçağının Fransız uçaklarını engellediğini duyurdu. Bakanlık yaptığı açıklamada, “Rusya Federasyonu Devlet sınırının ihlali söz konusu değildir” ifadelerine yer verdi.
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan dün akşam, “Karadeniz suları üzerindeki Rus hava sahası izleme ekipmanları, Rusya Federasyonu Devlet sınırına doğru uçan üç hava hedefi tespit etti. Rusya Federasyonu Devlet sınırının ihlal edilmesini önlemek için hava savunma görev gücünden bir Su-27 savaş uçağı kalkış yaptı. Rus savaş uçağının mürettebatı, hava hedeflerinin bir E-3F tipi uzun menzilli radar tespit ve kontrol uçağı ile Fransız Hava Kuvvetleri’ne ait iki Rafale-S çok amaçlı avcı uçağı olduğunu tespit etmiştir” açıklamasında bulunuldu.
AB’nin ortak silahlanma projesi
Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından savunma sanayisini güçlendirmek ve üye ülkelerin savunma kabiliyetlerini artırmak amacıyla iddialı bir stratejiyi hayata geçirmeyi planlıyor.
Bu strateji kapsamında, AB’nin daha fazla, daha iyi ve koordineli bir şekilde harcama yapması, savunma sanayisinin güçlendirilmesi, arz güvenliğinin artırılması ve bu hedefleri destekleyecek ortaklıkların kurulması hedefleniyor.
Öneri, acil durumlardan uzun vadeli planlamaya kadar, AB bütçesinin mühimmat üretimini finanse etmek ve ortak tedariki teşvik etmek amacıyla kullanılmasını öngörüyor. Bu yaklaşım, Avrupalı silah üreticilerini desteklemeyi ve böylece AB ülkelerinin silah stoklarını oluşturmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Ayrıca, silah satışını kolaylaştırmak için ABD’nin Yabancı Askeri Satışlar (FMS) sistemine benzer bir mekanizmanın oluşturulması da gündemde. AB Komisyonu’nun 2025-2027 dönemi için tahsis etmeyi planladığı kaynak, yaklaşık 1.5 milyar Euro (51.5 milyar TL) olarak öngörülüyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığına karşı AB’nin savunma kapasitesinin güçlendirmesi gerektiğini dile getiren AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Şimdi AB’nin kendi güvenliği için sorumluluk alma zamanı. Savunmaya daha hazır hale gelmeli ve kıtamız Avrupa’da istikrara katkıda bulunmalıyız” dedi.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager ise, “Savunma harcamalarımız çoğunlukla AB dışından satın alınan çok sayıda farklı silah sistemine gidiyor. Artık tüm üyelerin savunma bütçeleri hızla arttığına göre daha iyi yatırım yapmalıyız ki, bu da büyük ölçüde birlikte ve Avrupa’ya yatırım yapmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.