ABD’den Netanyahu’ya tutuklanma talebi veren UCM’ye yaptırım arayışı!
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri istemesinin ardından Senato’da UCM’ye yönelik “yaptırım” tasarısına destek sinyali verdi. Blinken, “son derece yanlış” olarak tanımladığı “tutuklama talebi” hakkında adım atmaya ve Kongre ile birlikte çalışmaya kararlı olduğunu belirtti.
Senatör Lindsey Graham Senato bütçe alt komitesi duruşmasında yaptığı açıklamada, UCM’nin İsrail yönetiminin peşine düşmeye hazır olması halinde, ABD’li milletvekillerinin de peşine düşmekten çekinmeyeceği konusunda uyarıda bulundu.
Cumhuriyetçi Senatör Graham Demokratlarla birleşerek UCM’ye yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Graham, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in ifade verdiği oturumda “Umarım hep birlikte Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne karşı hoşnutsuzluğumuzu bildirmenin bir yolunu buluruz çünkü İsrail’e bunu yaparlarsa sıra bize de gelir” ifadelerini kullanarak Blinken’e Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan’ın pazartesi günü açıkladığı hamleye yanıt olarak, mahkemeye yönelik yaptırım uygulanmasını istediğini söyledi.
Lindsey Graham “Sadece söz değil eylem de görmek istiyorum, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım uygulanmasına yönelik süreci destekleyecek misiniz?” sorusunu sorarken Blinken ise “Bu konuda sizinle çalışmayı memnuniyetle karşılarım” şeklinde cevap verdi.
Cumhuriyetçilerin Yaptırım Baskısı
Senato’da Cumhuriyetçilerin UCM yetkililerine yönelik yaptırım uygulanması için yoğun çaba gösterdiği biliniyor.
ABD Senatosu’nun Dış İlişkiler Komitesi’nde Cumhuriyetçilerin lideri konumundaki kıdemli senatör James Risch, UCM’nin bağımsız ve meşru hukuk sistemine sahip ülkelerin işlerine karıştığını savunarak, Blinken’a bu konuda bir adım atıp atmayacağını sordu.
Blinken, “Doğru yanıtın bulunması için partiler üstü bir zeminde sizlerle çalışmak istiyoruz. Bunu yapmaya kararlıyım” derken yanlış bulduğu kararla ilgili adım atmaktan şüphe etmediğini kaydetti.
UCM’nin kararına ABD Başkanı Joe Biden da tepki göstermiş ve “Gazze’de İsrail’in soykırım suçu işlemediğini” savunmuştu.
Senato’da gündeme gelecek yasa, UCM yetkililerinin ABD’ye girişinin engellenmesi, ABD vizeleri varsa bunların iptali, ABD’de mülk edinmelerinin yasaklanması gibi yaptırımlar içerebilir. Senato’da en az 37 senatörün bu tasarıya destek vereceği tahmin ediliyor. Tasarının geçmesi halinde, ABD ve UCM arasındaki ilişkilerde de ciddi bir gerilim yaşanması bekleniyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi tarihinde ilk
UCM Başsavcısı Karim Khan, 20 Mayıs’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkarılmasını istemişti. Netanyahu, bu talebi “dünyadaki Yahudi karşıtı yangına benzin dökmek” olarak değerlendirmiş ve şikayet etmişti.
UCM’nin bu kararı bir bakımdan ilk olma özelliği taşıyor. Zira bundan önce haklarında tutuklama kararıyla gündeme gelen liderlerin hiçbiri başta ABD olmak üzere Batı’nın yakın müttefiki olarak görülmemişti.
Yakın tarihe bakacak olunursa UCM 2011 yılında Libya lideri Muammer Kaddafi İçin “insanlığa karşı suç işlemek” iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı.
Bundan önce de eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir hakkında “işkence ve zorla yerinden etmeye” kadar farklı suçlamalarla 2009 ve 2010’da olmak üzere iki ayrı tutuklama emri çıkarmıştı.
Başsavcı Khan, UCM’nin bundan yaklaşık bir yıl önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova için tutuklama emri çıkarmasında da benzer bir rol üstlenmişti. İki ismin Ukrayna’dan ve işgal altındaki topraklardan Rusya’ya yasa dışı insan nakli ve sınır dışı etmelerden sorumlu olduğu iddia ediliyordu.
Bu kararı takip eden birkaç gün içinde Rusya, Khan ve üç UCM yargıcı hakkında soruşturma başlatmış ve bundan aylar sonra ise UCM yetkilileri Rusya’da “aranan suçlular” listesine alınmışlardı.
2020 yılında Donald Trump yönetimi, Afganistan’da işlenen savaş suçlarına ilişkin bir soruşturmaya izin veren UCM’yi ABD’nin ulusal egemenliğini ihlal etmekle suçlamıştı. ABD, aralarında dönemin savcısı Fatou Bensouda’nın da bulunduğu mahkeme çalışanlarını mal varlıklarını dondurarak seyahat yasakları getirmiş fakat Biden, göreve geldikten kısa bir süre sonra Nisan 2021’de bu yaptırımları kaldırmıştı.
Washington, İsrail’in mahkemeyi kuran Roma Statüsü’nü imzalamamış olması nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail üzerinde yargı yetkisi olmadığı konusunda ısrar ediyor. Ancak aynı ABD yönetimi geçen yıl, Rusya’nın da Roma Statüsü’ne taraf olmamasına rağmen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i suçlamaya çalıştığı için Başsavcı Khan’dan övgülerle bahsetmişti.