Gana Enerji Bakanlığı, nükleer santral hakkında açıklamalarda bulundu.
Gana, Aralık ayına kadar Fransa’nın EDF, ABD merkezli NuScale Power ve Regnum Technology Group ve Çin Ulusal Nükleer Şirketi (CNNC) gibi adaylar arasından ilk nükleer güç santralini inşa edecek firmayı seçecek.
Gana’nın Nükleer ve Alternatif Enerji Kaynaklarından Sorumlu Yetkilisi Robert Sogbadji tarafından yapılan açıklamada, Güney Kore’nin Kepco ve Korea Hydro Nuclear Power Corporation ile Rusya’nın Rosatom firmaları arasında potansiyel anlaşma için rekabetin sürdüğü ifade edildi.
Gana, 1960’lı yıllarda ilk nükleer güç santralini inşa etmeye yönelik girişimlere başladı ancak süreç içinde yaşanan askeri darbe nedeniyle planlama kesintiye uğradı. Bununla birlikte 2006’da yaşanan enerji krizinin ardından nükleer santral planı, Uluslararası Atom Enerji Ajansının desteğiyle yeniden düzenlendi.
Gana Enerji Bakanlığı yetkilisi Sogbadji, hükümetin talebine yalnızca 16 ülke ve firmanın yanıt verdiğini, ilerleyen süreçte bu listenin 5’e düşürüldüğünü kaydetti.
Gana, pek çok kıta ülkesi gibi elektrik kesintileri ve enerji sorunları nedeniyle enerji açığını kapatmak için nükleer güce yöneliyor. Kıta ülkelerinden Burkina Faso ve Uganda, ilk nükleer santrallerini inşa etmek için Rusya ve Çin ile anlaşmalar imzaladı. Kenya ile birlikte Fas ve Namibya’nın da aynı planlama dahilinde nükleer santral inşası girişimlerine başladığı biliniyor. Hali hazırda kıtadaki tek nükleer santrali işleten ülke olarak Güney Afrika öne çıkıyor.
Sogbadji, Gana’nın 2034 yılına kadar elektrik tedarik zincirine yaklaşık 1000 megavat nükleer güç eklemeyi hedeflediğini söyledi. Petrol, kakao ve altın ihraç eden bir ülke olan Gana, nükleer gücün, daha hızlı ve daha geniş sanayileşme için temel enerji kaynağı olmasını ve Batı Afrika Güç Havuzu aracılığıyla Benin, Fildişi Sahili ve Togo gibi ülkelere enerji ihracatını artırmasını amaçlıyor. Buna paralel olarak Sogbadji, hükümetin beş reaktör inşa edecek kapasiteye sahip bir alanı zaten güvence altına aldığını belirtti. Ayrıca, yerel hisse sahipliğine olanak sağlayan “inşa et, işlet ve devret” düzenlemesini tercih edeceklerini sözlerine ekledi.