Teknofest nedir?
Teknofest; milli teknoloji şirketlerimizin ve kurumlarımızın paydaşlığında düzenlenen, Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivalidir. Teknoloji yarışmaları, hava gösterileri, konserler, söyleşiler ve çeşitli diğer etkinliklerden oluşan Teknofest, teknolojiye ve teknoloji geliştirmeye olan ilgiyi artırmayı ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla genç nesli üretime teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Teknofest kapsamında 2018 yılından bu yana birçok farklı kategoride yarışma düzenlenmiş; her yıl yeni yarışmalar, artan ödüller ve üretim destekleriyle kapsamı genişlemiştir. Özellikle yine kendi içinde de kategorilere ayrılan roket ve İHA yarışmalarına ilgi çok yoğundur ve yıldan yıla artmaktadır. Teknofest’in yıldan yıla gelişimini ve topladığı ilgiyi istatistiklerle inceleyelim.
Yıldan yıla Teknofest
Yarışma Kategorileri
2018 yılında düzenlenen ilk Teknofest, 14 farklı yarışma kategorisinde gerçekleşmiştir. Bu sayı 2019’da 19, 2020’de 21, 2021’de 35, 2022’de 40 ve 2023’de 41 yarışma kategorisine yükselmiştir. Yurt dışında düzenlenen yarışmalardan farklı olarak, yenilikçi fikirlerin gelişimine ve bunlara yönelik proje üretimine yönlendiren yarışmalar düzenlenmiştir. Gelenekselleşmiş İHA, roket, denizaltı yarışmalarının haricinde; İnsanlık Yararına Teknoloji, Hyperloop, Tarım Teknolojileri, Doğal Dil İşleme yarışmaları gibi inovatif yarışmalarla gençlerin yeni vizyonlar edinmesine ve modern teknolojileri geliştirmesine olanak sağlanmıştır. Her sene, o yıl içerisinde gerçekleşen teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak yeni teknoloji yarışmaları eklenmiştir. Örneğin son zamanlarda oldukça gelişen ve dikkat çeken yapay zeka konusu, bu yıl Doğal Dil İşleme yarışmasıyla Teknofest’te kendini göstermektedir.
Yarışmacı ve katılımcı sayıları
İlk Teknofest’ten bu yana, hem ziyaretçi sayısı hem de yarışmacı genç sayısı katlanarak artmıştır. İlk Teknofest’e 4333 takım, 20000 bireysel yarışmacı başvururken; geçtiğimiz sene Teknofest’e 333000+ takım, 1 milyondan fazla yarışmacı başvurmuştur. Yıldan yıla artan yarışma kategorileriyle teknolojinin her alanına hitap eden Teknofest, gençlerin dikkatini üzerine çekerek çok büyük bir oluşum hâline gelmiştir. T3 Vakfının yürüttüğü sosyal medya çalışmaları, üniversitelerde teknoloji takımı kültürünün oluşması, ödüller ve staj imkanları katılımcı sayılarının artmasındaki en büyük faktörler olarak söylenebilir.
Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu
Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi, Girişimcilik, Beşerî Sermaye ve Altyapı olmak üzere 5 ana başlıkta toplanan vizyon Milli Teknoloji Hamlesi olarak adlandırılmaktadır. Ülkemizin Daha Adil Bir Dünya misyonunu gerçekleştirebilmesi, tam bağımsız ve müreffeh bir ülke olabilmesi için üstesinden gelmesi gereken sorunlardan biri yüksek teknoloji geliştiriciliğinde dışa bağımlılık.
Bu sorunun üstesinden gelebilmek için teknoloji geliştiren ve üreten bir ülke hâline gelmemiz gerekmekte. Bunun için ise önümüzdeki süreçte bu teknolojiyi geliştirecek ve üretecek genç neslin bu alana yönlendirilmesi, teşvik edilmesi ve bu alanda eğitimin desteklenmesi gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunu ortaya çıkaran T3 Vakfı, gençleri bu ortak paydada toplamak için çeşitli yarışmalar, etkinlikler, DENEYAP eğitimleri ve burs programları düzenliyor; teknolojide tam bağımsız bir Türkiye için çalışmalar yapıyor.
Gençler neden Teknofest yarışmalarına katılıyor?
Ülkemizde savunma sanayiinden bahsettiğimizde özellikle öne çıkan birkaç proje var. Milli Muharip Uçak KAAN, MİUS Kızılelma, ANKA-3 ve Hürjet projeleri özellikle öne çıkıyor. Bunların öne çıkmasındaki temel nedeni anlamak için ortak yön olarak hepsinin havacılık projeleri olmasından yola çıkıyoruz. Havacılık projeleri, Türk savunma sanayiinde “ilkler” sektörü olarak sınıflandırılabilir. Milli olarak geliştirilmiş diğer savunma sanayi ürünlerine kıyasla bazı milli hava araçlarımız; Türkiye’de ilk olmalarının yanı sıra dünyada ilk olma özellikleri de gösteriyor. Türkiye’de ilklere örnek göstermemiz gerekirse; Hürjet ilk jet motorlu milli uçağımız, MMU Kaan ilk jet motorlu milli savaş uçağı ünvanına sahip. Kızılelma ve Solo Türk F-16’sının yaptığı kol uçuşu, Akıncı-Kızılelma kol uçuşları, dünyada ilk olma özelliğine sahip olaylar.
Bu başlık altında şimdiye kadar anlattıklarım; havacılık sektörünün Türkiye’de geç gelişim göstermesinden ve şu an gelişmekte olmasından dolayı, yetişen genç neslin yöneleceği en önemli alanın havacılık sektörü olacağını gösteriyor. Ar-Ge için gençlerin parlak fikirlerine ihtiyaç duyan havacılık firmaları, hem staj hem iş tarafında gençleri bünyesine katıp yetiştirmeyi hedefliyor. Zaten hâlihazırda gelişmekte olan Türk havacılık sektörü, yıl geçtikçe daha çok gence kucak açıyor. Henüz eğitimine devam ederken havacılıktaki bu ivmeyi gören genç nesil, kendilerini bu alanda geliştirmeye ve eğitmeye yöneliyor.
Gençlerdeki bu yönelimden dolayı oluşan talebi karşılayan en önemli unsur yarışmalar. Amacın havacılıkta hava araçlarının gerçekleştirdiği görevlerin temsili hâllerini gerçekleştirmek olduğu yarışmalar, gençlerin gelecekte çalışmayı hedefledikleri sektörü kendi bilgi ve deneyim seviyelerinde tanımalarını sağlayacak şekilde çalışmalarını sağlıyor. Festivalde en öne çıkan yarışmalar, hâlihazırda oldukça hızlı gelişen ve gündemde olan Türk havacılığından dolayı, havacılık yarışmaları oluyor. Helikopter Tasarım, Jet Motoru Tasarım, Uluslararası İHA, Savaşan İHA, Sürü İHA ve Roket yarışmaları; festivalin en çok rağbet gören yarışmaları olarak öne çıkıyor.
Yukarıda saydığımız yarışmalar; elektronik, mekanik, yazılım, aviyonik sistemler gibi birçok teknik rolü bir arada bulunduran, çok yönlü yarışmalar. Bunların haricinde gençlerin teknolojinin farklı alanlarındaki fikirlerini geliştirmesine olanak sağlayan fikir odaklı yarışmalar da mevcut. Akıllı Ulaşım, Biyoteknoloji, Eğitim Teknolojileri, Engelsiz Yaşam Teknolojileri yarışmaları gibi, teknolojiyi hayatın farklı alanlarına entegre ederek sorunları çözmeyi hedefleyen fikir odaklı yarışmalar da Teknofest kapsamında gerçekleştiriliyor. Bu yarışmalar ile gençler fikirlerini gerçeğe dökme yolunda her türlü desteği elde ediyorlar.
Teknofest’in, tüm bu yarışmaları gerçekleştirirken yarışmacılara sağladığı en büyük imkanlardan biri üretim desteği. Günümüz koşullarında basit bir quadcopter drone üretmek istediğinizde en az 20000 TL’yi gözünüzden çıkarmanız gerekiyor. Lise seviyesindeki bir öğrenci çalışıp para kazanmadığından dolayı, bunu yapabilmesi için ailesinin maddi durumunun iyi olması gerekiyor. Bu noktada Teknofest, gençlerin bu yarışmalara katılarak, maddi durumu olsun veya olmasın, teknolojik ürünler üretebilmelerini sağlıyor. Fikir aşamasında teknik yeterlilik raporundan geçen takımlar, üretim desteğini almaya hak kazanıyor.
Sonuç olarak Teknofest yarışmaları, gençlerin hem fikirlerini geliştirmeleri yolunda bir yol haritası çizerek doğru yöntemlere yönlendiriyor hem de maddi imkan sağlayarak fikirlerin ürüne dönüşmesinde katkı sağlıyor. Bu imkanlar, teknolojiye ilgisi olan gençlerin yarışmalara katılmasında büyük bir etken diyebiliriz.
Teknofest’in Türk savunma sanayiine katkısı
Türk savunma sanayinde çalışan kişilerin yaş ortalamalarını inceleyelim. Öncelikle yukarıda bahsettiğim nedenlerden ötürü havacılık şirketlerine bakacağız.
TUSAŞ, 2022 yılında hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporunda çalışanlarının yaş dağılımlarını gösteren bir veri yayınladı. Veriye göre 2022 yılında TUSAŞ bünyesinde çalışan 13570 kişinin 5388’i, yani neredeyse %40’ı, 29 yaşından küçük çalışanlardan oluşuyor.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in Nisan 2024’te yaptığı bir açıklamada ise “Bünyemizde yaş ortalaması 30’un altında 7 bin mühendisimiz bulunuyor.” şeklinde bir beyanı bulunuyor.
Baykar’a baktığımız zaman ise firma tarafından net bir veri iletilmemekle birlikte, Haluk Bayraktar’ın bir televizyon kanalına verdiği röportajda “Kızılelma projesinde, yaş ortalaması 27 olan 3500 kişi çalışıyor.” şeklinde bir söylemi mevcut.
Roketsan tarafından yapılan bir açıklamaya baktığımızda ise Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit, yine Roketsan yürütücülüğünde düzenlenen Teknofest Roket Yarışmasında verdiği röportajda; roket ve füze üreten şirketlerdeki mühendislerin yaş ortalamasının 45-50’nin üzerinde olduğunu, Roketsan’da ise bu sayının 28-32 arasında olduğunu belirtti.
🇹🇷🚀ROKETSAN (@roketsan) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit:
"Dünyada roket ve füze üreten şirketlerin mühendis yaş ortalaması 45-50'lerin üzerinde
Bizim ekosistemimizde bu yaş ortalaması 28-32 civarında
Bu ülkemizin önünün ne kadar açık olduğunu gösteriyor, ROKETSAN olarak… pic.twitter.com/ZitaMhIAv8
— SavunmaTR (@SavunmaTR) August 23, 2023
İlk Teknofest’in 2018 yılında yapıldığını ve bir mühendislik öğrencisinin yaklaşık 23 yaşında mezun olduğunu düşünürsek bu şirketlerde çalışan mühendislik öğrencilerinin mezun olmadan önce Teknofest’te yer almış olabileceğini söyleyebiliriz. Hatta bu iddiamızı bizzat Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci’nin 2022 Teknofest’te söylediği şu sözleriyle güçlendirebiliriz: “Burada 5 yıldır giderek büyüyen bir motivasyon ve ivme görüyoruz. Üniversite öğrencilerinden liseli gençlere herkesin enerjilerini sahaya aktardıkları bu ortamda olmak bizleri de oldukça motive ediyor. Burada Roketsan’ın mühendis arkadaşları gençlerle bir araya geliyor ve onların heyecanına ortak oluyor. Aslında onlarla takım arkadaşı haline geliyoruz. Sahadaki bu yetenekli arkadaşlarımızı projelerimizde çalışmak üzere aramıza dahil ediyoruz. Bu da hem onlar için hem de ülkemiz için büyük fırsatlar sunuyor.”
Yani yarışmalarda çeşitli sektörleri ve o alanlara yönelik proje üretmeyi deneyimlemiş gençler, mezun olduktan sonra ülkemizin önde gelen savunma sanayi firmalarında doğrudan işe başlıyor diyebiliriz. Yarışmalarda derece elde eden gençler, firmalarca staj programlarına çağırılıyor hatta bazı durumlarda doğrudan projelerde mühendis olarak çalışmaya başlayabiliyor.
Sonuç
Teknofest’in Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ve misyonuyla sunduğu imkanlar, Türk savunma sanayiine kısa vadede bile gözle görülebilecek faydalar sağlıyor. Festivalde görev almış, yarışmalara katılmış gençler; üniversiteden mezun olduktan sonra ülkemizin sırtını yasladığı savunma sanayi firmalarında çalışmaya başlayarak özellikle gök vatanın savunmasında kilit rol oynayan havacılık projelerinde görev alıyorlar. Belki de sadece 1 yıl yarışma deneyimi sayesinde bu sektörlere yönelen gençler, kariyerlerini bu misyona adayarak ülkemizin gelecek 20-30 yılının teknoloji geliştirme aşamasında canla başla çalışıyorlar. Hatta ve hatta sadece Teknofest festival alanına ziyaretçi olarak gelen gençler, bu alana yönelik bir ilgi geliştiriyorlar ve eğitimlerinin sonrasında milli havacılık ve uzay projelerinde çalışmayı hedefliyorlar.
Kısacası Selçuk Bayraktar’ın “Bir çocuk gelsin, bir uçağa dokunsun.” şeklinde ifade ettiği misyon, Teknofest ile meyvelerini vermeye başladı. Teknofest öncesi ve sonrası savunma sanayi istihdamını kıyasladığımızda aradaki farkı sayısal veriler olmadan dahi görmek mümkün hâle geldi.