Joe Biden ve Donald Trump’tan canlı yayında koz paylaşımı!
Perşembe akşamı ABD saatiyle 21.00’de (TSİ 04.00) Atlanta’daki CNN Başkanlık Tartışması‘nda, iki başkan adayı Joe Biden ve Donald Trump, yaklaşık dört yıl sonra ilk kez seçmenleri kendilerine oy vermeye ikna etmek üzere karşı karşıya geldi.
Tartışma, ABD siyasetinde ve uluslararası arenada büyük yankı uyandırırken Joe Biden ve Donald Trump’ın performansları ise dikkatle incelendi.
90 dakika süren tartışma boyunca mevcut ABD Başkanı Joe Biden, zaman zaman düşüncelerini toparlayamaması ve bazı noktalarda söylediklerinin anlaşılmaması nedeniyle eleştirilirken bu durum Demokratlarda kaygıya yol açtı.
Biden’ın enerjiye ve dayanıklılığa sahip olduğunu kanıtlayamadığını dile getiren Biden’ın eski iletişim direktörü Kate Bedingfield, tartışmanın hemen ardından CNN’e yaptığı açıklamada, “Bu Joe Biden için iyi bir münazara değildi” dedi.
2008’de eski ABD Başkanı Barack Obama’nın kampanyasını yöneten David Plouffe, ise tartışmadan sonra MSNBC kanalına konuşarak, Joe Biden ve Donald Trump arasında 30 yaş fark var gibi göründüğünü söyledi.
Bu eleştirilerin ardından Joe Biden’ın ekibi ise, ABD Başkanı’nın sesinin kısık olmasının hastalıktan kaynaklandığını iddia ederken tartışmanın ardından CNN’e konuşan Başkan Yardımcısı Kamala Harris de, Biden’a yönelik eleştirilere “Evet, yavaş bir başlangıç ama güçlü bir bitiş oldu” şeklinde cevap verdi.
Donald Trump’ın ise 2020’deki tartışmalar sırasında sergilediği kavgacı tavırdan kaçındığı ve tartışmada büyük ölçüde Biden’ın siciline yönelik saldırılara odaklandığı gözlemlendi.
Ancak eski başkanın defalarca gerçeklerle desteklenmeyen iddiaların yanı sıra zaman zaman tamamen yanlış bilgiler verdiğine de dikkat çekildi.
Joe Biden ve Donald Trump tartışmasının ana konuları
Tartışmada, birçok önemli konu ele alındı. Trump, Biden’ı ABD’nin gücünü azaltmakla suçladı ve Biden’ın göçmen ve ekonomi politikalarını eleştirdi. Eski ABD Başkanı ve yeni başkan aday adayı Donald Trump “Üçüncü dünya ülkesi gibi olduk, bize saygı duymuyorlar” ifadelerini kullandı.
Biden ise, Trump’ın pek çok sözünü yalanlayarak, “Hayatımda bu kadar fazla saçmalık duymamıştım” dedi.
Tartışmanın can alıcı noktalarından biri, Trump’ın daha önce de ifade ettiği gibi Ukrayna savaşını başkan olduğu anda bitireceğini söylemesiydi.
Putin’in savaşı bitirme koşullarının kendisi için kabul edilebilir olup olmadığı sorulduğunda, “Hayır, bu savaş hiç olmamalıydı” diyerek cevaplayan Trump, kendisinin yönetimi altında savaşın hiç başlamamış olacağını iddia etti ve Biden yönetiminin Ukrayna’ya yardımını eleştirdi.
Netanyahu ile dostane ilişkisini saklamayan ve yakın müttefiki olan Donald Trump, İsrail’in Gazze’yi işgali üzerine sorulan bir soruya ise, “İsrail işi bitirmeli” şeklinde cevap verdi.
Joe Biden ise bunlara cevaben, Putin’in “savaş suçlusu” olduğunu belirterek, Ukrayna’ya yardım politikasını savunurken İsrail konusunda ise “Hamas’ın ortadan kaldırılması gerektiğini” söyledi.
Kamuoyunda tartışmanın kazananı kim oldu?
Joe Biden ve Donald Trump tartışmasının ardından CNN baş muhabiri John King, “bu sönük performansın ardından Biden’ın partisinin onun çekilmesiyle ilgili tartışmaya başladığını” iddia etti.
CNN’in siyasi yorumcusu David Axelrod ise, Biden’ın Trump’ı esas itibarıyla yendiğini ancak “Biden’ın devam edip etmeyeceği konusunda tartışmalar olacağını” söyledi.
BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, tartışma öncesi Amerikalıların Başkan Biden’ın yaşı ve göreve uygunluğuyla ilgili endişeleri olduğunu ve bu tartışma programının endişeleri ortadan kaldırmadığını yazdı ve Biden’ın konuşmalarının “net olmadığını” da satırlarına ekledi.
Eski Demokrat kongre üyesi Stephanie Murphy BBC’ye yaptığı açıklamada, tartışmanın Biden’ın yaşlılığını öne çıkardığını ve kendisini anlamanın zor olduğunu ifade ederken öte yandan Donald Trump’ın ise “tam olarak doğru olmayan” yorumlarda bulunduğunu ve söylediklerinin kontrol edilmesini gerektirdiğini belirtti.
Eski Cumhuriyetçi kongre üyesi Rodney Davis ise, tartışmanın “Başkan Trump için açık bir zafer” olduğunu söyledi.
Seçim sürecindeki beklentiler
Henüz resmi olarak aday olmasalar da, Joe Biden ve Donald Trump’ın partilerinin resmi adayı olması bekleniyor. Cumhuriyetçiler, resmi adayını 15 Temmuz’da başlayacak parti kongresinde duyuracak. Joe Biden’ın adaylığının ise Ağustos ayında gerçekleşecek parti kongresinde resmiyete döküleceği düşünülüyor.
Ancak bu tartışma, seçim kampanyalarının nasıl geçeceği ve adaylar hakkında daha net bilgi vermesi açısından önemli bir rol oynadı.
81 yaşındaki Demokrat Biden, Amerika demokrasisini ve ülkenin dünyadaki konumunu koruyacağını ve iklim kriterlerini karşılayacağını söylüyor.
78 yaşındaki Cumhuriyetçi Trump ise, yasa dışı göçü durdurmak, genel vergi indirimi ve tüm ABD ithalatına yüzde 10 gümrük vergisi gibi vaatlerde bulunuyor.
Mevcut ABD Başkanı Joe Biden, kendisi görevdeyken çocuğu hüküm giyen ilk ABD başkanı oldu. Oğlu Hunter Biden, 2018’de silah satın alırken uyuşturucu kullanmış olmasıyla ilgili yalan söylemekten suçlu bulunmuştu.
Öte yandan Donald Trump da geçtiğimiz aylarda belgelerde sahtecilik yapmaktan suçlu bulunmuştu. Böylece bir suçtan hüküm giymiş ilk (eski veya görevdeki) başkan olmuştu.
Uluslararası tepkiler
ABD seçimleri uluslararası arenada da yakından takip ediliyor. Çünkü seçim sonuçları dış politikayı da büyük ölçüde değiştirecek gibi görünüyor.
Ukrayna ile sıcak çatışmaya girilmesinden bu yana ABD ile ilişkileri sertleşen Rusya’nın, Beyaz Saray yarışını kim kazanırsa kazansın, seçim sonrası siyasi istikrarsızlık ve kutuplaşma işaretlerini yakından takip edeceği ve bundan faydalanmanın yollarını arayacağı tahmin ediliyor.
Ancak Ukrayna için durum biraz daha kritik bir düzeyde. Ukrayna, Joe Biden’ın Kiev’e yardım gönderilmesini güçlü bir şekilde desteklemesini olumlu karşılarken, Trump’ın yardımın kesilmesi ve savaşın sona erdirilmesi yönündeki söylemleri Kiev tarafında bir endişe yaratıyor.
İsrail’de ise, Yahudiler Trump’ı Biden’a tercih ediyor gibi görünüyor, Trump ve Netanyahu’nun yakın dostluğunun yanı sıra halihazırda çoğu kişi Biden’ın savaş sırasındaki politikalarını onaylamıyor. Filistinliler ise, Trump’ın kazanmasının kendilerini daha kötü duruma sokabileceğinden endişe ediyor.
Çin konusunda ise her iki aday da Pekin’e karşı sert davranma sözü verdi. Öngörülemez bir Trump başkanlığı, ABD’nin bölgedeki müttefiklerini zayıflatabilir ve bölebilir. Aynı zamanda başka bir ticari savaş da yaratabilir. Pekin de Joe Biden’a pek sıcak bakmıyor; bölgede kurduğu ittifakların yeni bir Soğuk Savaş yaratma potansiyeli olmasından korkuyor.