AP seçimlerinde öne çıkan aşırı sağ partilerine darbe, sol ittifak önde!
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçlandığı 9 Haziran akşamı Fransa şoktaydı. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi yüzde 34 oyla en yakın rakiplerini ikiye katlamış, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ulusal Meclis’i feshederek erken seçim kararı almıştı.
Ertesi gün basılan sol çizgideki Liberation gazetesi baş sayfasından dev puntolarla “Halk cephesi oluşturun” çağrısı yapıyordu. Sol kanattaki partiler de hemen harekete geçmiş, 3 hafta sonra ilk turu yapılacak genel seçimler için birlik çalışmalarına başlamıştı.
Sosyalist Parti, Komünist Parti, Ekolojistler ve Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi ittifak anlaşmasına varmış ve ittifaka başka küçük parti ve adaylar da destek vermişti.
Aşırı sağı durdurmak amacıyla kurulan ittifak, yaklaşık 100 yıl önce de sağa karşı bir araya gelen Halk Cephesi’ne atıfla “Yeni Halk Cephesi” (NFP – NUPES) adını almıştı.
İttifakın vaatleri arasında net asgari ücreti 1400 euro’dan 1600 euro’ya çıkarmak, Cumhurbaşkanı Macron’un yükselttiği emeklilik yaşını 64’ten tekrar 60’a düşürmek, sağlık ve sosyal refah harcamalarını artırmak, çevreyi koruyucu tedbirler almak ve Fransa’nın bağımsız Filistin devletini tanıması gibi başlıklar yer alsa da esas ortak zemin Ulusal Birlik karşıtlığıydı.
Fransa’da genel seçimin ikinci turunda en çok oyu sol partilerin ittifakı Yeni Halk Cephesi aldı. İlk turu birinci tamamlayan aşırı sağcı Ulusal Birlik ise bu kez umduğunu bulamadı ve üçüncü oldu. Fransa İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı sonuçlara göre hiçbir ittifak 577 üyeli Ulusal Meclis’te çoğunluğu sağlayacak 289 milletvekili sayısına ulaşamadı.
- Yeni Halk Cephesi 182,
- Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı 168,
- Ulusal Birlik Partisi 143,
- Bir kısmı Ulusal Birlik’i destekleyen merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi ise 60 milletvekili çıkardı.
İlk sonuçların açıklanmasının ardından sol ittifak destekçileri Paris’teki Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıp sonuçları kutlamaya başladı.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal istifasını bugün Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sundu ancak Macron, “istikrarın güvencesi” için görevde kalmasını istedi. Attal’ın görevde ne kadar kalacağıysa şu an için belirsiz.
Melenchon: Ülkeyi yönetmeye hazırız
Yeni Halk Cephesi’ndeki partilerden Boyun Eğmeyen Fransa’nın lideri Jean-Luc Melenchon, ilk seçim sonuçları sonrası Cumhurbaşkanı Macron’un hükümeti kurma görevini kendilerine vermesi gerektiğini söyledi ve “Ülkeyi yönetmeye hazırız” dedi.
Sosyalist Parti’nin lideri Olivier Faure de, Parlamento’daki en büyük blok olan Yeni Halk Cephesi’nin hükümeti kurması gerektiğini söyledi.
Ek olarak Faure, başbakan adaylarını ise bu hafta açıklayacaklarını duyurdu.
Aşırı Sağ Partilerinin Beklentileri Karşılanmadı
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde büyük başarı elde eden aşırı sağ partiler, genel seçimlerde aynı başarıyı tekrarlayamadı. RN’nin lideri Jordan Bardella, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yakaladığı başarının ardından büyük umutlar besliyordu. Ancak, genel seçimlerde beklenenin altında kalarak üçüncü sırada yer aldı.
Jordan Bardella yaptığı açıklamada, ikinci tur öncesi yapılan “doğal olmayan ve onursuz” ittifakın zaferlerine engel olduğunu söyledi.
“Bu akşam tüm bu ittifaklar Fransa’yı aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un kollarına itmiştir” şeklinde konuşan Bardella, Cumhurbaşkanı Macron’u da, “Fransa’yı belirsizliğe ve istikrarsızlığa itmekle” suçladı.
Seçimlerin ilk turunda sandıktan birinci çıktıklarını hatırlatan Bardella, “Aylardır bir umut rüzgarı esiyor ve bu rüzgar asla durmayacak. Her şey bu gece başlıyor” diye konuştu.
Ulusal Birlik Partisi’nin son cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen de “Zaferimiz sadece ertelendi. Bugünkü sonuçla yarının zaferinin tohumlarının atıldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
İki yıl önce sadece yedi milletvekilleri olduğunu hatırlatan Le Pen, ittifaklar dışında en fazla milletvekiline sahip parti olduklarını vurguladı.
Aşırı sağ partilerin beklentilerini karşılayamamasının birkaç nedeni bulunuyor. Öncelikle, seçmenlerin taktisel oy kullanması ve adayların geri çekilmesi stratejileri RN’nin sandalye kazanımını sınırladı. Ayrıca, RN’nin Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki başarısının ardından seçmenlerde oluşan yüksek beklentiler, genel seçimlerde aynı ölçüde karşılanamadı.
Seçim Sonuçlarının Fransa’ya Etkileri
Seçim sonuçları, Fransa’da siyasi dengelerin değişeceğinin sinyalini veriyor. Macron’un ittifakı önemli bir sandalye kaybı yaşarken, sol ittifakın yükselişi dikkat çekiyor. Ancak hiçbir partinin mecliste salt çoğunluğu elde edememesi, koalisyon hükümetinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bu durum, Fransa’nın siyasi geleceğinde belirsizlikler yaratabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kim kazanırsa kazansın görevinden istifa etmeyeceğini açıkladı. Bir hafta önce Fransa vatandaşlarına seslendiği bir mektupta, 2027’de görev süresi dolana kadar görevde kalacağını belirtti.
Ancak şu anki konjonktür, yaklaşık 3 yıllık bir iktidar paylaşımı anlamına geliyor. Yani bir partinin lideri devlete başkanlık ederken, diğer parti hükümeti yönetecek. Bu, Fransa’da yeni bir durum olmayacak. Daha önce de örnekleri görüldü. Bu gibi durumlarda iç politikadaki kararlar başbakanın, dış ve savunma politikalarında karar cumhurbaşkanının elindeydi.
Seçim sürecinde ve seçimlerin ardından başkent Paris’te protesto gösterileri düzenlendi ve güvenlik önlemleri artırılarak ülke çapında 30 bin polis konuşlandırıldı. Seçimlere katılım oranı %67,1 ile son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yüksek katılım oranı, seçmenlerin seçimlere olan ilgisinin ve beklentilerinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Fransa’daki seçim sonuçları, ülkenin siyasi geleceği hakkında önemli ipuçları veriyor. Sol ittifakın başarısı ve aşırı sağın beklenenin altında kalması, Fransa’nın siyasi yöneliminin değişebileceğini gösteriyor. Bu durum, Fransa’nın Avrupa Birliği içindeki rolü ve uluslararası ilişkileri üzerinde de etkili olabilir.
Seçim Sonuçlarının Avrupa’ya Etkileri
Fransa’daki seçim sonuçları, sadece ülke içinde değil, Avrupa genelinde de önemli etkiler yaratabilir. Aşırı sağcı partilerin başarısızlığı, Avrupa’da yükselen sağ popülizme karşı bir direnç göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, sol ittifakın başarısı, Avrupa’da sol politikaların ve benzer ittifakların yeniden yükselişe geçebileceğini gösteriyor.
Bu durum, Avrupa Birliği’nin geleceği ve üye ülkeler arasındaki ilişkiler üzerinde de etkili olabilir. Fransa’nın Avrupa’daki rolü ve etkisi göz önüne alındığında, bu seçim sonuçları, Avrupa’daki siyasi dengeleri ve politikaları şekillendirebilir.
İlk tur seçimlerinde sonuç nasıldı?
İlk turda Ulusal Birlik Partisi oyların yüzde 33,4’ünü almış, Yeni Halk Cephesi yüzde 27,9 oyla ikinci olmuş, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rönesans Partisi’nin liderliğini yaptığı merkez partilerin ittifakı Cumhuriyet İçin Hep Birlikte oyların ancak yüzde 20,7 ‘sini alabilmişti.
İlk turda Ulusal Meclis’in 577 milletvekilinin 76’sı belli olmuş; aşırı sağ 39, sol ittifak 32, merkez sağ 3, Macron’un ittifakı ise 2 milletvekili çıkarmıştı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez aşırı sağın iktidarın eşiğine gelmesi üzerine sol partiler Yeni Halk Cephesi çatısı altında birleşmişti. Sol ve Macron liderliğindeki merkez liberal kanat, aşırı sağı durdurabilmek için ikinci turda “baraj” taktiği uyguladı.
Seçimin ilk sonuçları, “Cumhuriyetçi cephe” de denilen bu baraj taktiğinin işe yaradığını gösteriyor. Baraj taktiği kapsamında bu partiler, ikinci turda aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin karşısındaki rakibi desteklemek için 3. sıradaki adaylarını çekti. İkinci tura 3 ya da daha fazla adayın kaldığı 300 kadar bölgede 200 aday bu sebeple yarıştan çekildi.
Fransa’da gerçekleşen 2024 erken genel seçimleri, ülkenin siyasi sahnesinde önemli değişikliklere yol açtı. Sol ittifakın yükselişi, aşırı sağın beklenenin altında kalması ve Başbakanlık koltuğuna kimin geleceğinin belirsizliği Fransa’nın siyasi geleceğinde yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Bu seçim sonuçları, Fransa’nın iç politikalarını, Avrupa’daki rolünü ve uluslararası ilişkilerini etkileyecek önemli bir dönüm noktasıdır.