Rusya – Ukrayna savaşı başladığından beri Donbass bölgesindeki çatışmaların ortasında kalan Chasiv Yar beldesi, Avdiyivka’nın ele geçirilmesinden sonra Moskova yönetiminin öncelikli hedefleri haline geldi. Belde, Bahmut’un yaklaşık 10 kilometre batısında ve Avdiyivka’nın 50 kilometre kuzeyinde bulunuyor.
Medyaya yansıyan haberlere göre Rus kuvvetleri, 9 Mayıs tarihinden önce beldeyi ele geçirerek Ukrayna doğusunda yer alan Donbas bölgesine kapsamlı bir harekâta girişmeyi planlıyordu.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodomyr Zelensky de NBC News’te yayınlanan röportajda, Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sına karşı kazandığı zaferin kutlandığı tarih olan 9 Mayıs’ta Chasiv Yar’ı ele geçirmeye çalışacağını söylemişti.
Ancak Ukrayna birliklerinin direnişi, tarihi bir zaferin önüne geçerken Rusların kayıplarını artırdı. Yine de Moskova’nın ısrarı devam ediyor ve bu ısrar, Ukrayna ordusunun kentten kısmen çekilmesiyle sonuçlandı.
Rusya, neden Chasiv Yar beldesini öncelikli hedef olarak seçti?
Coğrafi konumu nedeniyle savaşın önemli noktalarından biri haline gelen belde, bölgedeki en yüksek noktada bulunuyor. Beldenin doğusundaki Siverskyi Donets nehri, 1950’lerde inşa edilen Donets – Donbas kanalına ev sahipliği yapıyor. Bu kanal, hem Donbas sanayi bölgesine hem de Donbas bölgesine hayati öneme sahip bir tatlı su sevkiyatı gerçekleştiriyor.
Bu yüzden Rus kurmayları, Avdiyivka, Soledar, Bahmut kentleri ve civarındaki köylerin Rus kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinden sonra önemli sayıda askeri buraya kaydırdı. Ukrayna tarafı ise yıllarca bölgeyi askeri toplanma merkezi haline getirip Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı’nın bir karargâhını buraya kurdu.
Bölgedeki çatışmalarda önemli bir topçu birliği merkezi haline gelen Chasiv Yar, Ukrayna birliklerinin Bahmut şehrinden çekilmesinden sonra coğrafi avantajıyla daha da önemli bir hale geldi. Ukrayna birlikleri, Rus birliklerine büyük kayıp verdirmek için arazi avantajını sonuna kadar kullanmaya çalıştı.
Arazide ilerlemek hususunda çamurlu arazi yüzünden bugüne kadar yavaşlayan Ruslar, muhtemel kayıpları düşünmeden yazın gelmesiyle birlikte pek çok noktadan saldırıya geçti. Haziran ayında bölgedeki Rus hücumları Toretsk ve Niu-York kasabası dolayında başarılı olmaya başlamasından sonra Chasiv Yar’ın durumu daha da kötüleşti.
Donbas’taki çatışmaları perde arkasına alan iki gelişme: Harkiv saldırısı ve Putin’in Kuzey Kore ziyareti
Rusların Chasiv Yar başta olmak üzere Donbas bölgesindeki ilerleyişlerinin gündemden düştüğü iki tarihi gelişme 2024 yılının Mayıs ve Haziran aylarında yaşandı. Bunlardan bir tanesi Rusların Ukrayna’nın Harkiv şehrine yönelik yeni saldırısı, diğeri de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kuzey Kore ziyaretidir.
Rusların Harkiv’e yönelik yeni saldırısı
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Şubat 2022’de Harkiv’e saldıran ve püskürtülen Rus kuvvetleri, 10 Mayıs 2024 tarihi itibariyle Harkiv’e doğru yeniden saldırıya geçti. Cephenin yeniden açılışı, kısa sürede dünya gündemindeki yerini aldı.
Ukrayna’nın mühimmat sıkıntısının zirveye çıktığı ilkbahar aylarının sonunda yaşanan bu gelişme, cephenin kısa sürede yarılacağı şeklinde yorumlandı. Ukrayna’nın Rus şehri Belgorod’a yönelik misilleme saldırıları artınca, Kremlin Basın Sözcüsü Dmitry Peskov ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Harkiv’e yönelik bir girişimde bulunacaklarını dile getirmişti.
Özellikle sınır kasabası Vovçansk dolayında yoğunlaşan çatışmalarda mevziler sık sık el değiştirdi. Çatışmaların şiddetlendiği Mayıs ayının sonlarında ABD, Ukrayna’ya tedarik ettiği silahların Rus topraklarına ateşlenmesine izin verdi. Akabinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 14 Temmuz’da United News televizyonuna verdiği röportajda, Ukrayna’nın Rus topraklarında bulunan askeri hedeflere saldırma hakkına sahip olduğunu söyledi.
Takvimler 7 Temmuz 2024’ü gösterdiğinde Rus kuvvetleri Vovcha nehrini geçtikten sonra çatışmaları beldenin merkezine ve kuzeyine taşıdı. Ancak Rus yanlısı askeri blog yazarları, bölgedeki Rus Kuzey Kuvvetler Grubu komutanı Albay General Alexander Lapin’i şiddetle eleştirdi. Onların iddialarına göre Rus kuvvetleri, Avdiyivka’yı ele geçirmek için Rus kuvvetlerinin verdiği kayıpların üçte birini daha şimdiden Vovçansk için verdi. Bu da 16 binden fazla asker kaybı anlamına geliyor.
Ukrayna da Rusların Vovchansk’ta 138. Motorize Tüfek Tugayı’nın çoğunu kaybettiğini, 83. ve 157. Tank Alaylarının ciddi kayıplar yaşadığını iddia etti.
Ateşli Rusya destekçileri Harkiv saldırısını yeniden kuşatma ihtimali dâhilinde değerlendirse de Moskova’nın Kiev için daha geniş stratejik ikilemler yaratma girişiminin bir parçası olduğu düşünülüyor. Rus birlikleri şu an için Vovçansk şehir merkezinin bir kısmında ve kuzey eteklerinde, bir de Harkiv’in kuzeyindeki Liptsi kentinin kuzeyindeki arazide bulunuyor.
Putin’in Kuzey Kore Ziyareti
Putin’in Pyongyang’a gerçekleştirdiği ziyaret, Donbas’taki saldırıları gölgede bırakan Rusya’nın Harkiv saldırısından sonraki en dikkat çeken ikinci gelişme olarak gündemdeki yerini aldı.
Putin, 24 yıl aradan sonra ilk kez Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’ı ziyaret etti. Rus lider 24 yıl önce geldiğinde ülkeyi Kim Jong Un’un babası Kim Jong Il yönetiyordu.
Görüşmeler neticesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un, 19 Haziran’da Pyongyang’da Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nı imzaladı. Moskova’nın Pyongyang’dan balistik füzeler ve yaklaşık 5 milyon top mermisi de dâhil olmak üzere kapsamlı askeri paketler aldığı bildirildi. Böylece Kuzey Kore, Rusya’nın en önemli tedarikçisi konumuna geldi.
Oysa her iki ülkenin işbirliği yeni bir gelişme değildi. Rusya ve Kuzey Kore, geçtiğimiz yılın Eylül ayından bu yana Ukrayna’daki savaştan dolayı diplomasi trafiğini artırdı. İki ülke arasındaki diplomatik yoğunluğun, Devlet Başkanları nazarında gerçekleşmesi de uzun zamandır beklenen bir gelişmeydi.
İki ülke arasındaki bu gelişmelerin, Soğuk Savaş döneminden sonraki en güçlü yakınlaşma olduğu ifade ediliyor. Liderlerin imzaladığı Kapsamlı Stratejik Ortalık Anlaşması metninde; iki ülkeden birinin işgal edilme veya savaş durumuna itilme durumunda, diğerinin askeri ve diğer yardımları sağlamak için gecikmeden elindeki tüm araçları kullanması gerektiği ifade ediliyor.
Donbas yeniden gündeme geldiğinde karşılaşılan manzara
Rus ordusu, Mayıs ve Haziran ayını meşgul eden bu iki gelişme boyunca bir düzine küçük köyü ele geçirmeyi ve Chasiv Yar ile kentin güneyindeki stratejik bir otoyola yaklaşmayı başardı. Ruslar, önemli bir tedarik rotası olan T0504 otoyolunu kesmek için tehlikeli biçimde ilerledi.
Rusların ilerleyişine Rus Hava Kuvvetleri de eşik etti. Haziran ayı boyunca düzenlenen Rus ordusunun saldırılarında Ruslara ait MiG uçaklarının Chasiv Yar’a 25 ila 30 kilometre kadar yaklaşabildiği belirtildi. Bu da Ukrayna hava savunma gücünün ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor.
Bu gelişmelere rağmen Ukrayna ordusu, T 0504 otoyolunu ikmal için kullanmaya devam ediyor. Bu yüzden Chasiv Yar’ın eteklerine yüklenmek yerine Ruslar, Ukrayna lojistiğini birkaç yerden kesmek için saldırıyor. Çünkü Ruslar, orta vadede hala Ukrayna’nın elindeki ‘’Donetsk Eyaletindeki son kaleleri’’ olarak bilinen Kostiantinivka, Drujkivka, Kramatorsk ve Slovyansk şehirlerini ve daha batıdaki Pokrovsk ve Selidove şehirlerini alarak Donbas cephesini kapatmak istiyor.
Chasiv Yar için alternatif lojistik hattı haline gelebilecek yollar olsa da tedarik zincirini bu yollara sevk etmek, zaten kısıtlı olan Ukrayna hava savunmasını daha da zor durumda bırakabilir. Hava savunması olmadan ikmal sağlamaya çalışmak da hâlihazırda mühimmat sıkıntısıyla boğuşan Ukrayna kuvvetlerini daha da zora sokabilir.
Ukrayna Genelkurmayı 11 Temmuz’da en şiddetli çatışmaların şu anda otoyolun orta kesiminden yaklaşık beş kilometre uzaklıktaki Vozdvijenka köyü yakınlarında yaşandığını söyledi. Askeri analistlere göre Rus birlikleri, Haziran ayı sonlarında ele geçirdikleri bir köy olan Novooleksandrivka’dan bu yöne doğru saldırıyor.
Bazı analistlere göre Rusların otoyola yönelik saldırıları, Toretsk üzerinden yoğunlaşacak ve Konstantinivkya’ya çıkarak Chasiv Yar beldesini güneybatıdan baskı altına alacak. Üstelik Donbas’ın üç büyük kentinin birbiriyle olan bağlantısını da kesecek.
Rusların T0504 otoyoluna yönelik ilerleyişi Bölgedeki Khortytsia güçlerinin sözcüsü Yarbay Nazar Voloşin tarafından reddedildi. Voloşin, Ukrayna ordusunun bu kesimdeki savunma hattını güvenli şekilde tuttuğunu iddia etti.
Ukrayna topçu birliklerinin mermi kıtlığı devam ediyor
Ukrayna merkezli haber ağlarında yer alan haberler, Rusların kayıplara rağmen ilerlediği bu bölgede, topçu mühimmatı sıkıntısının devam ettiğini dile getiriyor. Kyiv Independent’ın Chasiv Yar cephesinde görevlendirilen birkaç askere dayandırdığı habere göre, Ukrayna topçu askerleri kötüleşen lojistik nedeniyle daha da az merminin teslim edilmesini beklediklerini söyledi.
Askerlerden ismi verilen Bohdan, bağlı olduğu topçu batarya biriminin şu anda 2023 tedariklerine kıyasla günlük mermilerin küçük bir kısmını aldığını söyledi. Bu kıtlık, birliğini mermileri korumaya zorluyor. Bu durum, kendisinin ve diğer topçuların Rus havanlarına, zırhlı araçlara ve tanklara karşı piyadelerine ateş desteği sağlayamamasına neden oluyor.
Sahada mühimmat kıtlığı devam ederken, ABD Başkanı Biden Ukrayna için 225 milyon ABD doları büyüklüğünde bir yardım paketi daha açıkladı. Söz konusu pakette Stinger uçaksavar füzeleri, Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) için mühimmat ve diğer mühimmatların yanı sıra 155 mm ve 105 mm top mermileri de yer alıyor.
Ukrayna birliklerinin Chasiv Yar Kanal mahallesinden çekilmesi
Bölgedeki savaşa dair açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen Khortytsia güçlerinin sözcüsü Yarbay Nazar Voloşin, 4 Temmuz tarihinde Ukrayna birliklerinin Chasiv Yar’ın Kanal mahallesinden çekildiklerini açıkladı. Voloşin, mahalledeki savunma mevzilerinin tahrip edilmesi ve komutanların daha iyi korunan mevzilere çekilmeyi kabul etmesi nedeniyle bu kararın alındığını söyledi.
Voloşin, Haziran ayı sonlarında yaptığı açıklamada, Rus birliklerinin Kanal bölgesinden püskürtüldüğünü ancak Chasiv Yar bölgesinde ilerleme niyetlerinden vazgeçmediklerini belirtmişti. Bu gelişmenin ardından Moskova birlikleri, bölgedeki çatışmalarda “uzun bir durgunluğun” ardından Haziran ayında Toretsk kasabası yakınlarındaki saldırılarını artırdı.
Ukrayna birliklerinin çekilmesinin ardından, Chasiv Yar’daki cephe hattı şu anda Rus ve Ukrayna’nın elindeki toprakları ayıran Siverskyi Donets-Donbas kanalı boyunca uzanıyor.
Rusların Hrihorivka, Kalinivka ve İvanovski yakınlarından Chasiv Yar için saldırılar düzenlediği biliniyor. Belde merkezi ise ağır bombardıman altında bulunuyor. Ayrıca bazı kaynaklar Pokrovsk – Konstantinovka – Chasiv Yar yolunun ateş kontrolünü ele geçirdiği bilgisini paylaşıyor.
Chasiv Yar ve sonrasında neler yaşanabilir?
Ruslar, 2 yıl önce büyük kayıplar vererek çekildiği nehir ve kanal hattını ele geçirmek için her şeyi göze alabileceğini bizlere gösterdi. Dolayısıyla Kanal mahallesinin tam kontrolünü sağladıktan sonra, kentin kuzey ve güneyinden kayıplara aldırış etmeden ilerleyip kenti kuşatmak isteyecektir. Zaten son günlerde Pivniçne – Niu-York ve Toretsk dolayında yoğunlaşan Rus saldırıları, bunun en önemli göstergesidir.
Rusların ‘’Donbas’ın Son Kaleleri’’ olarak bilinen kentlere saldırmadan evvel coğrafi olarak bölgeye hâkim olan Chasiv Yar’ı alması gerekiyor. Bu yüzden uzun süre bu şehri kuşatma altında bırakmak yerine, kuşatmayı tamamladıktan sonra Avdiyivka ve Bahmut şehirlerinde yaptığı gibi şehir çatışmalarına girişmek isteyebilir. Bu noktada Rusların önüne yine kanal engeli çıkıyor. Ukrayna’nın düşük hava savunma gücü sebebiyle, Rus uçakları cephe hattına daha da yakın saldırılar düzenleyerek cephenin kilit noktalarını açmaya yardımcı olabilir.
Ukrayna, elindeki kısıtlı insan gücünü mermi kıtlığı sebebiyle daha fazla riske atmayarak daha güvenli hatlara çekmeyi tercih etti. Bazı analistler, Ukrayna’nın burayı elde tutmasının nedeni olarak; cephe gerisindeki yeni savunma hatlarını hazırlarken zaman kazanma çabası olarak değerlendiriyor.
Yine de Chasiv Yar’ın Ruslar tarafından ele geçirilmesi, Donbas bölgesindeki arazi avantajını Rusya’ya vereceği için, çevre yollardaki lojistik trafiğini kesecek saldırıların merkezi haline geleceği anlamına geliyor. Böylece bölgedeki büyük şehirlere saldırmadan evvel, bu şehirlerin lojistik gücünün tükendiğinden emin olana kadar büyük bir yıpratma savaşına girişebilir. Bu da bölgenin uzun günler boyunca ağır bombardımana maruz kalması anlamına geliyor.