Bitcoin fiyatları on bir ay içinde, ABD ekonomik verileri ve kripto paralara yönelik düzenleme gelişmelerinden etkilenerek dalgalı bir seyir izledi!
Eylül sonunda 63 bin ABD doları civarında işlem gören Bitcoin, Ekim ayının ilk haftasında 60 bin ABD dolar seviyelerine gerileyerek düşüş eğilimi gösterdi. Ancak Bitcoin, 11 Ekim itibariyle 62,000 doların üzerine çıkarak toparlanmaya başladı. 20 Ekim’den itibaren hızlı bir yükselişle ay sonunda 70,000 doların üzerine kadar çıktı. Güncel olarak Bitcoin, 69.500 dolar civarında işlem görüyor ve günlük bazda %1,4’lük hafif bir düşüş sergiliyor. (1.11.2024)
Kripto para piyasasındaki bu dalgalanma, yüksek volatiliteye sahip olduğunu ve makroekonomik göstergelerden önemli ölçüde etkilendiğini gösteriyor. Özellikle ABD enflasyon verileri gibi ekonomik gelişmeler, yatırımcıların risk algısını ve fiyat hareketlerini şekillendirmekte belirleyici oluyor. Ayrıca ABD’nin başkanlık seçim süreci de kripto paralar için belirleyici bir unsur olarak kabul ediliyor.
ABD’de kripto para düzenlemelerinin mevcut durumu nedir?
ABD’de kripto para düzenlemeleri şu anda federal ve eyalet bazında gelişmeye devam ediyor. Federal düzeyde, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) kripto varlıklar üzerinde önemli etkiye sahiptir.
SEC, birçok dijital varlığı menkul kıymet olarak sınıflandırıp denetlemek istiyor. Ancak yeni yasal düzenlemeler bu tutumu kesinleştirmeyi amaçlıyor. Bu maksatla FIT 21 gibi yasa tasarıları gündeme gelmeye başladı.
FIT21 Yasası, yani “21. Yüzyıl için Finansal Yenilik ve Teknoloji Yasası,” ABD’de kripto paralar için net bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. Bu yasa, özellikle dijital varlıkların hem SEC (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) hem de CFTC (Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu) tarafından nasıl düzenleneceğini belirleyerek netleştiriyor.
FIT21, varlıkları üç kategoriye ayırıyor: “kısıtlı dijital varlıklar,” “dijital emtialar” ve “izin verilen ödeme stabilcoinleri.” Bu sınıflandırma, varlıkların ne tür bir yasal düzenlemeye tabi olacağını belirliyor. Örneğin, SEC’in denetimine giren kısıtlı dijital varlıklar için şeffaflık ve teklif gereksinimleri belirleniyor. Buna karşılık, dijital emtialar CFTC tarafından düzenleniyor ve bir özkaynak beyanı yöntemi ile bu sınıflandırma yapılabiliyor.
Yasa tasarısı, 22 Mayıs 2024 tarihinde 279-136 oyla Temsilciler Meclisi’nden geçti. Yasa tasarısı, Başkan Biden ve SEC Başkanı Gary Gensler’in yüksek sesle muhalefetine rağmen kabul edildi.
Biden yönetimi, kabul edilen yasanın aksine, dijital varlıkların yasal ve düzenleyici risklerini azaltmak için kapsamlı çerçeve oluşturmayı destekledi. Örneğin 2022’de Başkan Biden tarafından yayınlanan bir başkanlık kararnamesi, sektördeki riskleri azaltmayı ve inovasyonun sürmesini sağlamayı amaçladı.
Buna ek olarak, ABD’deki eyaletler de kendi düzenlemelerini geliştirmeye çalışıyor. Örneğin, New York ve New Jersey, daha sıkı düzenlemelerle sektörü denetlemeye çalışırken, Louisiana gibi eyaletlerde daha şeffaf düzenlemeler tartışılıyor. Bununla beraber daha radikal kararlar alan Florida eyaleti adından sıkça söz ettiriyor.
Florida, özellikle son birkaç yılda kripto paralar için bir merkez olarak öne çıkmıştır ve bu alanda girişimci dostu bir yaklaşım benimsemiştir. Ancak aynı zamanda kullanıcıların korunmasına yönelik düzenlemeler de getirmiştir. Örneğin, 2022 yılında, Vali Ron DeSantis, kripto para transferi ile ilgili devlet düzenlemelerini hafifleten bir yasayı imzaladı. Bu yasa, “sanal para birimi” kavramını tanımlayarak, bireysel kullanıcıların aracı olmadan gerçekleştirdiği işlemlerde lisans gerekliliğini ortadan kaldırdı. Bu yasa ile iki taraf arasındaki bireysel işlemler, lisanslama yükümlülüklerinden muaf tutuldu. Ancak kripto para platformları (örneğin Coinbase) hala lisans almak zorunda (Florida HB 273 yasası) bırakıldı.
Miami, özellikle kripto dostu bir ortam yaratarak dikkat çekmiştir. Miami belediye başkanı Francis Suarez, Bitcoin ve diğer kripto paraları destekleyen bir tutum sergilemiş, şehri bir kripto merkezi olarak konumlandırmaya çalışmıştır. Miami, ayrıca MiamiCoin adlı kendi yerel kripto para birimini de piyasaya sürmüştür ve bununla elde edilen gelirin bir kısmını şehir projelerine aktarmaktadır. Eyalet genelinde kripto ile ödeme kabul eden işletmelerin sayısında artış yaşanmış, bununla birlikte işletmelere uyulması gereken vergi ve güvenlik düzenlemeleri getirilmiştir.
Florida’nın yaklaşımı, kullanıcılar için daha fazla esneklik sağlarken, işletmelerin eyaletin para aktarma yasalarına uymalarını gerektiriyor. Buna göre kripto para işlemlerinde faaliyet gösteren şirketlerin lisans alması, gerekli kayıtları tutması ve kara para aklama karşıtı düzenlemelere uyması gerekiyor.
Kripto paraların gelişimi ABD Başkanlık seçimlerine damga vurdu
ABD’nin 2024 başkanlık seçimlerinin kripto para piyasasına potansiyel etkileri oldukça dikkat çekicidir. Adaylar Donald Trump ve Kamala Harris’in kripto politikalarına yönelik farklı duruşları, yatırımcılar açısından önemli etkiler doğurabilir.
Seçim sonucu, sadece düzenleyici ortamı değil, aynı zamanda kurumsal yatırımcıların piyasa stratejilerini de etkileyebilir. Büyük finansal kuruluşların piyasaya artan ilgisi, daha net bir düzenleyici çerçeve sağlanması durumunda kripto paraların istikrar kazanmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca Fed’in faiz indirimleri ve Avrupa ve Çin’deki genişletici politikaların kripto piyasasını destekleyici bir etki yarattığı göz önüne alındığında, ABD seçimlerinin kripto paralara yansımalarının hem küresel ekonomik gelişmeler hem de teknolojik ilerlemelerle şekilleneceği belirtiliyor.
Biden yönetimi döneminde kripto paralar konusunda en dikkat çekici olay kripto madenciliği konusunda gerçekleşti. Kripto operasyonlarına ek vergilendirme veya ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Personel Muhasebe Bülteni (SAB) No. 121’i geçersiz kılacak bir kararı kaldırılmasına ilişkin duruşu gibi kripto karşıtı hareketlerine rağmen gerçekleşti. Bu hamle, kriptoyu başkan adayları, özellikle Donald Trump arasında anlamlı bir konuşma konusu haline getirdi.
Bu noktada eklemek gerekir ki; Donald Trump’ın kripto para konusundaki duruşu, yıllar içinde belirgin bir değişim göstermiştir. 2019 yılında Trump, Bitcoin ve diğer kripto paraları eleştiren açıklamalarda bulunmuş ve kripto varlıkların değerini “uçucu” ve “temelsiz” olarak nitelendirmişti. Ayrıca, kripto paraların yasa dışı faaliyetlerde kullanılma potansiyeline dair endişelerini de dile getirmişti. O dönemde kriptoya oldukça şüpheci yaklaşan Trump, Amerikan doları ve geleneksel finansal sistemi destekleyen bir pozisyondaydı. Oysa 2024 yılına gelindiğinde, Trump’ın kripto para konusundaki tutumu daha olumlu bir hale geldi.
Donald Trump’ın kriptoya ilişkin duruşu
Başkanlık seçimi için vaatlerini sıralayan Trump, ABD’yi “dünyanın kripto merkezi” yapmayı hedeflediğini belirtti. Trump seçim söylemleri dahilinde, SEC Başkanı Gary Gensler’i, kripto karşıtı tutumunu eleştirerek kovacağını ve Amerika’nın kripto sektöründe küresel bir süper güç haline gelmesi gerektiğini ifade etti. Akabinde kriptonun finansal yeniliklerde oynayabileceği rolü kabul ederek sektöre katılma niyetini ortaya koydu ve “World Liberty Financial” adında bir kripto projesi başlattığını duyurdu.
Bu değişim, ABD’deki büyüyen kripto destekçisi tabana hitap etme ve potansiyel ekonomik katkılardan yararlanma isteğini de yansıtıyor. Özetle, Trump’ın kriptoya dair görüşleri, 2019’da temkinli bir eleştiriden, 2024 yılında sektörü destekleyen ve ABD’yi bu alanda lider yapmayı amaçlayan bir pozisyona dönüşmüştür.
Trump’ın seçim dönemindeki çıkışları Kripto platformlarından da yakından takip ediliyor. Örneğin Giottus Crypto Platform CEO’su Vikram Subburaj, düzenlemelere karşı daha mesafeli bir yaklaşım sergileyen kripto yanlısı aday Donald Trump’ın kazanmasının, düzenleme risklerini azaltıcı bir etki olarak algılanabileceğine inanıyor. Ayrıca Trump’ın seçim kampanyasına en önemli katkı kendisine 2 milyon dolarlık BTC sözü veren ABD kripto borsası Gemini’nin kurucu ortakları Cameron ve Tyler Winklevoss’tan geldi.
Kamala Harris’in kriptoya ilişkin duruşu
Kamala Harris, ABD 2024 başkanlık seçim kampanyasında, kripto para sektörüne Başkan Joe Biden yönetiminden daha ılımlı bir yaklaşım benimsediği sinyallerini veriyor. Harris, dijital varlıklar ve yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojilere destek sunacağını ve bu alanda şeffaf, tüketiciyi koruyucu bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Özellikle kripto dostu yatırımcılarla, kripto sektörü destekçisi bazı Demokrat Kongre üyeleriyle temaslarını artırarak sektöre daha olumlu bir bakış açısı sundu.
Harris, yatırımcılara ve tüketicilere koruma sunmanın yanı sıra, teknoloji şirketleri için daha elverişli bir ortam yaratmayı vaat ediyor. Ekibi, sektörde tanınan yatırımcılar ve düzenleyici etkisi olan isimlerle ilişkilerini güçlendirirken, mevcut hükümetin uygulamalarına kıyasla daha dengeli bir düzenleyici politika vurgusu yaptı.
Harris’in bu yaklaşımı, sektörde Biden yönetimindeki düzenlemelerden rahatsız olan bazı yatırımcılar ve şirketler tarafından olumlu karşılandı; özellikle, mevcut düzenlemelerin yerine daha iş birliğine açık bir yönetim ihtimali nedeniyle dikkat çekiyor.
Harris ve Trump’ın kripto para tutumları seçmenleri nasıl etkileyecek?
Her iki adayın kripto paralara yönelik olumlu kabul edilen yaklaşımlarının, önemli bir seçmen tabanına ulaşması mümkün görünüyor.
ABD seçimlerinin kazananı kim olursa olsun, ABD liderlerinin kripto siyaseti gelecekteki seçimlerde gündem konusu olmaya devam edecek. Milyarlarca doların kripto ETF’lerine akmasıyla birlikte, ek düzenleyici inceleme giderek daha da gerekli hale geliyor.
Teknoloji geliştikçe, Amerikalılar yatırım yapmadan önce daha fazla koruma talep edecekler. Ancak kripto meraklıları kendi lehlerine olmayan daha fazla kripto düzenlemesine karşı çıkabilirler. Bu da kripto para yatırımcılarının gelecekte siyasete doğrudan etki edeceği anlamına geliyor.