Savaşın başlamasından bu yana İsrail’e uçan havayolu şirketlerinin sayısı 20’nin altına düşerken, bu şirketlerden sadece dördü İsrail menşeli.
Mecliste görüşülen yasa tasarısına göre, uçuş iptalleri durumunda yolculara sunulan tazminat koşullarında önemli değişiklikler yapılması öneriliyor.
Buna göre:
Uçuş iptallerinde yolculara sunulan konaklama süresi iki günle sınırlandırılacak.
Olağanüstü durum ilan edilen savaş dönemlerinde, yolcuların tazminat hakkı kaldırılabilecek veya önceden bildirim süresi 14 günden 3 güne indirilebilecek. Bu düzenlemelerin, İsrail’deki sigorta maliyetlerinin yüksekliği ve savaş koşullarının oluşturduğu hukuki belirsizlik nedeniyle ülkeden çekilen yabancı havayolu şirketlerini geri döndürmesi hedefleniyor. Ancak bu düzenlemeler, havayolu şirketlerinin taleplerini karşılamaktan uzak görünüyor.
Yaklaşık 15 yabancı havayolunu temsil eden avukatlar, savaş bitene kadar tazminat yükümlülüklerinin tamamen kaldırılmasını talep etti. Ryanair ise İsrail’e yaptığı uçuşlarda, alternatif uçuş maliyetlerini karşılamak zorunda kalmasının kendisine 3,8 milyon avro ek maliyet getirdiğini belirterek bu yükümlülüğün kaldırılmasını istedi.
Bazı şirketler ise mevcut düzenlemelerin ötesinde sigorta desteği talep ediyor. İsrail hükümeti, yerli havayolu şirketlerine sağladığı 6 milyar şekellik güvenlik sigortasını yabancı şirketlere de sunmayı tartışıyor. Ancak bu adım bile, kriz içindeki havayolu şirketlerini İsrail’e dönmeye ikna etmek için yeterli olmayabilir.
Avrupalı bir havayolu yetkilisi, yasa değişikliklerinin etkili olacağından şüpheli olduğunu belirterek, “Yasal düzenlemeler bir miktar kolaylık sağlayabilir, ancak asıl sorun savaş. Hükümet, havalimanının güvenli olduğunu söylese de, savaş koşulları nedeniyle geri dönmek istemiyoruz,” dedi.
Kriz, uçak bilet fiyatlarının artması ve İsrailli yolcuların alternatif rotalarda zorluk yaşamasıyla derinleşirken, çözüm için hükümetin somut adımlar atması bekleniyor.