TBMM, 2024 yılının son günlerinde, 2025 yılının bütçelerine dair görüşmelere ev sahipliği yapıyor. Bu bağlamda Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri de gerçekleşiyor.
Bu maksatla TBMM Genel Kurulunda konuşma yapan Bakan Güler, , savunma bütçesinin yalnızca bir finansman aracı olmadığını, aynı zamanda ülkenin bağımsızlığının ve güçlerinin korunmasının bir teminat olduğunu ifade etti. Terörle mücadelede kararlılık mesajı veren Güler, PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör sistemlerine yönelik operasyonlarla ciddi olayların yaşandığını vurguladı.
Güler, konuşmasında Suriye sahasındaki durumda da özel bir vurgu yaparak, bölgesel terör sistemlerinin istikrarsızlıktan yararlanma çabalarına kesinlikle izin verilmeyeceğini belirtti.
Suriye Millî Ordusunun Tel Rıfat, El-Bab’ın güneyi ve Münbiç hattında etkili operasyonlarla terör unsurlarının geri çekilmeye zorlanmasını dile getiren Bakan, şu ifadeleri kullandı: “PKK/YPG terör örgütü başlangıçta olmak üzere, hiçbir terör yapılanmasının Suriye’de sahada kullanılmamasından faydalanılması vadesiz. Bununla birlikte, Suriye’de siyasi geçişte kalıcı bir çözüm sağlayacak şekilde ve bölgeye uygun olarak ilerlemek için yoğun çaba göstermeye devam ediyoruz.”
Güler, PKK/YPG terör örgütünün bölgedeki kaostan yararlanmasına kesinlikle müsaade edilmeyeceğini vurguladı. Bu noktada Suriye sınırında ek tedbir alınıp alınmadığına ilişkin soruya, “Suriye sınırında alınan tedbirlerle ilgili olarak, Suriye sınırında zaten 2017 yılından itibaren almış olduğumuz tedbirler halen geçerliliğine devam ediyor. Ayrıca her yıl sınırlarımızın güçlendirilmesi, tedbirlerin arttırılması konusunda da çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Dolayısıyla şu anda sadece ilave birlikler sınıra yaklaştırdık. Onların dışında herhangi bir tedbir almaya da şu anda gerek görmüyoruz” dedi.
Türk Savunma Sanayisindeki Gelişmeler: Küresel Bir Güç
Savunma sanayisindeki atılımlara geniş yer ayıran Güler, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dünyada gıpta ile takip edilen bir seviyeye ulaşmasını ifade etti. Askerî Fabrikalar ve Tersanelerin savunma sanayi ekonomisindeki vazgeçilmez rolüne dikkat çeken Bakan, bu ülkede Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu silah, araç ve gereçlerin üretimi, modernizasyon, bakım ve bakımlarının başarıyla gerçekleştirildiğini belirtti.
“Millî Gemi, Millî Denizaltı ve Fırtına Obüsü gibi yaygın için gurur verici hizmetler bu tesislerimizde hayata yönelik, Türk savunma sanayisinin uluslararası alanda gücünü ve yeteneğini bir kez daha gösteriyor.” diyen Güler, savunma sanayisinin yalnızca bir teknoloji geliştirme alanı olmadığını, aynı zamanda ülkenin güvenliği için bir kişinin olduğunu ifade etti.
Gazze ve bölgesel krizler
Bakan Güler, konuşmasında İsrail’in Gazze’de bir yılı aşkın süredir devam eden uluslararası hukuka hiçe sayan saldırılarına da değindi. İsrail’in saldırı politikalarının sadece Gazze ile sınırlı kalmayarak Lübnan’da da bölgesel bir gerilimi tetiklediğini vurgulayan Güler, bu eylemlerin aynı zamanda Suriye sahasında da yeni istikrarsızlıklara yol açtığını belirtti. Güler: “İsrail, Suriye’deki saldırılarıyla bölgede yeni bir kaos patlaması yaymak için fırsat kolluyor. Bu durum, yalnızca bölgesel değil, küresel bir tehdit oluşturma potansiyeline sahip.” dedi.
Türkiye’nin Suriye, Lübnan ve Filistin’in toprak bütünlüğüne olan desteğinin bulunduğunu çizen Güler, “Türkiye olarak Gazze’de yaşanan insanlığın dramının son bulmasını, bölgede kalıcı bir ateşkesin yaşanmasını ve barış ortamının yeniden tesis edilmesini ısrarla talep ediyoruz.” dedi.
Suriye’de yaşananlar bölge için tarihî bir fırsat
Bakan Güler, uluslararası camianın, Suriye’de açılan bu tarihteki fırsat penceresini değerlendirme planını belirtti. Türkiye’nin, Suriye’de güvenli ve sürdürülebilir bir siyasi geçiş için gerekli adımlardan çekinmeyeceğini ifade eden Güler, bu süreçte terör faktörlerinin etkisiz hale getirilmesinin en önemli görünürlüğünün olduğunu vurguladı.
Bakan Güler’in açıklamaları, Türkiye’nin hem iç hem de dış güvenlik politikalarına ilişkin ayrıntılı bir yol haritası sunarken, bölgesel barış ve istikrar adına uluslararası iş birliği çağrısını da güçlendirdi.