ABD’den Reisi hakkında “İran bizden yardım istedi” açıklaması!
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Amerikan menşeili helikopterde yaşadığı kaza sonucu hayatını kaybetmesi sonrası gözlerin çevrildiği ABD’den dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyeti taşıyan helikopterin kaza geçirmesinden sonra İran’ın ABD’den yardım talep ettiğini bildirdi.
Sözcü Miller, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Reisi ve aralarında İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın da olduğu heyetin helikopter kazası geçirmesinin ardından Tahran yönetiminin ABD’den yardım istediğini ancak yardımın içeriği hakkında detay veremeyeceğini kaydetti.
“Bu durumdaki herhangi bir hükümet” için destek vermeye istekli olduklarını Tahran yönetimine ilettiklerini aktaran Miller, “Ama sonuç olarak, büyük ölçüde lojistik sebeplerden ötürü bu yardımı sağlayamadık” şeklinde konuştu.
Bir diğer açıklama da Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby’den geldi. Reisi’yi kast eden Kirby, “Şüphesiz bu adamın elinde çok fazla kan vardı” ifadelerini kullandı.
Reisi’nin ölümünden sonra ABD’nin korktuğu şey
ABD Başkanı Joe Biden ve yönetimi, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ölümüne neden olan helikopter kazası sonrası Tahran’ın tepkilerini dikkatle takip ediyor. Kazanın ardından, yönetim İran’ın bu trajik olayı ABD veya İsrail’e atfetme ihtimalinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Üst düzey ABD’li yetkililer, İran’ın bölgesel politikalarında önemli bir değişiklik beklemediklerini, ancak İsrail ile olası bir gerilimin tırmanabileceği konusunda kaygılılar.
İran’da cumhurbaşkanlığı makamı için süreç devam ederken, 85 yaşındaki Dini Lider Ali Hamaney’in ülkenin en üst düzey yetkilisi olarak kalması bekleniyor. Reisi’nin ani ölümü, ülkenin dini liderlik için olan halefiyet sorununu daha da karmaşık hale getiriyor. Washington’un, İran’ın siyasi krizi nasıl yöneteceğini ve Hamaney’in sağlığına bağımlı olan dini liderlik yarışının sonuçlarını izlemeye devam ettiği bildirildi.
ABD yönetimi, İran’ın vekil güçlere desteği gibi bölgesel politikalarında büyük bir değişiklik yapamayacağına ve mevcut krizleri nedeniyle bölgesel statükonun büyük ölçüde devam edeceğine inanıyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, 20 Mayıs Pazartesi günü yaptığı açıklamada resmi taziyelerini sunarken İran halkına desteklerini de teyit ettiğini belirtti. Miller, İran’ın yeni cumhurbaşkanını seçme sürecinde İran halkının insan hakları ve özgürlükler için verdikleri mücadeleye desteklerinin devam edeceğini söyledi.
ABD istihbaratı tarafından İran devlet medyasının Reisi’nin şüpheli ölümünü duyururken, İran’da hissiyatın sakin olmadığının raporlandığı açıklandı. ABD’li yetkililer, arama çalışmaları sürerken, “İran’ın kazadan kimi sorumlu tutabileceğini dikkatle dinlediklerini” belirttiler. İlk istihbarat raporlarına hâkim bir yetkili, “Kısa bir süre için ‘3. Dünya Savaşı böyle mi başlıyor?’ diye sormak çılgınca bir soru değildi” ifadesini kullandı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada “ABD’nin bu kazada hiçbir parmağı olmadığını” kaydetti.
Austin, ayrıca kazanın nedenleri konusunda henüz bilgi sahibi olmadıklarını fakat durumu dikkatle izlemeye devam ettiklerini belirtti. Olayı “çok talihsiz” olarak nitelendiren Austin, ABD’nin bölgedeki gerilimin daha da artmasını önlemek için diplomatik çabalarını sürdüreceğini vurguladı.
İran’da Yeni Liderlik: Muhammed Muhbir Geçici Cumhurbaşkanı Oldu
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ölümünün ardından, birinci yardımcısı Muhammed Muhbir, yeni seçimler yapılana kadar ülkenin liderliğini üstlenecek. Muhbir, daha önce Biden yönetiminin dikkatini çeken ve Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya insansız hava aracı ile füze tedarikinde rol almasıyla bilinen bir figür.
1980’lerde İran-Irak Savaşı sırasında İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun sağlık birliklerinde görev yapan Muhbir, aynı zamanda dini lider Ayetullah Ali Hamaney ile derin bağlara sahip bir muhafazakâr siyasetçi olarak tanınıyor. Muhbir, Hamaney’in kontrolü altında bulunan Setad’da Covid-19 aşısı geliştirme çalışmalarında ve ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım uyguladığı İran Devrimi Mustazafları Vakfı’nda üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim.
Muhbir’in geçici cumhurbaşkanı olarak atanması, İran’ın iç ve dış politikasında nasıl bir yol izleyeceği konusunda uluslararası camiada çeşitli spekülasyonlara neden oldu. Yeni liderin, özellikle Batı ile ilişkilerde izleyeceği politika ise tam bir merak konusu.