[wpcc-iframe src=”https://open.spotify.com/embed-podcast/episode/2fKQBn4csgF3qJRHk5VE1X” width=”100%” frameborder=”no” height=”152″ scrolling=”no” allowtransparency=”true” allow=”encrypted-media”]
ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan Ratcliffe, Wall Street Journal gazetesinde yayımladığı makalede, “İstihbarat bilgileri açık ve net: Pekin, ABD’yi ve gezegenin geri kalanını ekonomik, teknolojik ve askeri olarak domine etmeyi hedefliyor.” ifadelerini kullandı.
Çin’in kamuya ait girişimleri ve önde gelen şirketlerinin yalnızca Çin Komünist Partisinin (ÇKP) faaliyetleri için bir örtü olduğunu savunan Ratcliffe, “Ben bu ekonomik istihbarat yaklaşımını, ‘Çal, taklit et, yerine geç’ olarak adlandırıyorum. Çin, Amerikan şirketlerinden fikri mülkiyet hırsızlığı yapıyor, sonra teknolojiyi taklit ediyor ve sonunda küresel pazarda onların yerini alıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Trump yönetiminin Çin tehdidine karşı koymak için ulusal istihbarat bütçesinden 85 milyar dolarlık bir bölümünü bu alandaki çabalara ayırdığını ifade eden Ratcliffe, gelecek Biden yönetimine mesaj verdi.
Çin’in ABD ile ucu açık bir cepheleşmeye hazırlandığını savunan Ratcliffe, “Bu her kuşağın karşılaştığı bir meydan okuma. Amerikalılar her zaman tehditlere karşı koymayı bilmiştir. Faşizmi mağlup ederken, Demir Perde’yi yıkarken böyle oldu.” ifadelerine yer verdi.
Pekin iddiaları reddetti
Pekin yönetimi ise Ratcliffe’ın iddialarını reddetti. Dışişleri Bakanı Hua Çunying, Ratcliffe’ın yazısını “yanlış bilgi, siyasi virüs ve yalan yayma girişimi” diye nitelendirerek, “Çin’i karalamak ve Çin tehdidini abartmak üzere tekrarlanan yalan ve dedikodular dışında yeni bir şey söylemiyor. ABD yönetiminin ilgili kurumlarının bir süredir ürettiği yalan manzumelerinden biri.” olarak yorumladı.
ABD’de seçimi kaybeden ve görevi bırakmaya hazırlanan Trump yönetimi yetkililerinin son dönemde Çin karşıtı söylemlerini yoğunlaştırdığı gözlendi. Trump seçim kampanyası sırasında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sıkça Çin’i suçlarken, rakibi Joe Biden’ı “Çin’e yumuşak tavır almakla” suçlamıştı.
Biden yönetimi de kampanya sırasında Çin’in uluslararası ticaret kurallarına uymadığı, Çinli şirketlerin haksız sübvansiyonlarla desteklenmesinin uluslararası rekabete zarar verdiği ve Çinli şirketlerin Amerikan şirketlerinin teknolojik buluşlarını çaldığı değerlendirmelerinde bulunmuştu.
ABD 4 Çinli şirketi kara listeye aldı
Öte yandan ABD, Çin’e ait bir çip ve petrol şirketinin de aralarında bulunduğu 4 Çinli firmayı Çin ordusuyla bağlantılı oldukları gerekçesiyle kara listeye aldı.
ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan açıklamaya göre, Çin Yarı iletken Üretimi Uluslararası Şirketi (SMIC), Çin Ulusal Açıkdeniz Petrol Şirketi (CNOOC), Çin Uluslararası Mühendislik Danışmanlık Şirketi ve Çin İnşaat Teknolojisi Şirketi kara listeye alındı.
Söz konusu adım Çinli şirketlerin, Pekin yönetiminin Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun modernize edilmesi yönündeki çabalarının bir parçası olduğu gerekçesiyle atıldı.
ABD’nin kara listeye alma adımı, söz konusu şirketlere yaptırım uygulanması için yasal zeminin hazırlanması anlamına geliyor.
ABD’de kara listedeki şirket sayısı 35’e yükseldi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında, ABD’nin Çinli şirketlere yönelik attığı adımların “somut bir siyasi baskı eylemi” olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Hua, Çin’in kendi hak ve çıkarlarını korumak için gerekli adımları atacağını kaydetti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi