İran halkı, Donald Trump ile Joe Biden arasında kendileri açısından bir fark olmadığını ve ABD seçim sonuçlarının Tahran yönetimi için yeni şartlar doğurmayacağını düşünüyor.
ABD’de 3 Kasım 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerine bir aydan kısa bir süre kaldı. Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Başkan Donald Trump ile Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden arasındaki yarış kıyasıya devam ederken seçim sonuçlarının en fazla etki edeceği ülkelerden biri de İran.
İran yönetimi ve sokaktaki halk, seçim sürecini yakından takip ediyor ve sonuçlarını da merak ediyor ancak yaşanan süreçler nedeniyle eski yıllardaki gibi heyecanlı bir bekleyiş görülmüyor.
Ülkede reformistlerin de desteğiyle 2 defa üst üste cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Hasan Ruhani, Trump’ın 8 Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları geri getirmesi nedeniyle büyük bir ekonomik krizle boğuşmak zorunda kaldı.
ABD yaptırımları nedeniyle devrim tarihinin en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya kalan Ruhani hükümeti döneminde, döviz de tarihi rekor kırdı.
İran’da 18 Haziran 2021 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformist adaylara şans verilmediği ve muhafazakar ya da aşırı muhafazakar bir ismin cumhurbaşkanlığına kesin gözüyle bakıldığı için ABD seçimlerinden beklenti de düşük düzeyde.
AA ekibi ABD seçimleri ve İran’a yönelik muhtemel sonuçlarıyla ilgili 4 Kasım 1979’da işgal edilen ABD’nin Tahran Büyükelçiliğinin önünde halka mikrofon uzattı.
“Trump’da kalsa Biden da gelse İran için değişen bir şey olmayacak”
Tahran’da esnaflık yapan Ahmed Musevi, Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında İran’a bakışta bir fark olmadığını ve ikisinin de Tahran yönetimine karşı “düşmanca yaklaşıma sahip olduğunu” söyledi.
İran’ın temel sorunlarının dahili olduğunu ifade eden Musevi, şöyle konuştu:
“ABD yönetiminde temel bir strateji var. Trump da kalsa Biden da gelse İran için değişen bir şey olmayacak. Biden, Trump’ın yerine geçerse yine aynı politikaları uygulayacak. İran’ın içinde bulunduğu şartlar Biden seçilirse de devam edecektir, çünkü bizim meselemiz dahilidir. Yaptırımların ve ABD politikalarının şüphesiz ki etkisi oluyor fakat ekonomimiz temel olarak içeriden yaralıdır. O nedenle İran kendi ekonomik sorunlarını çözmek için daha doğru adımlar atmalıdır.”
“Kendi başımızın çaresine bakmalıyız, onlardan bize bir fayda gelmez”
Maden Mühendisi Ali Dosti de İran’ın yaptırımların kalkması ve nükleer anlaşmanın yenilenmesi gibi gündemlerden uzaklaşarak kendi dinamiklerine yönelmesi gerektiğini savunarak, “En büyük petrol ve doğal gaz rezervleri ile maden yatakları ülkemizde. Yetkililerimiz müteşebbisleri desteklemeli ve projeler geliştirmelidir.” dedi.
Biden ile Trump’ın aynı olduğunu ve kendi ekonomik çıkarlarını öncelediklerini dile getiren Dosti, “Biz kendi halkımızı ve ekonomimizi öncelemeliyiz. ABD’deki başkanlık seçimlerinde yarışanların birbirinden farklı olmadığını düşünüyorum. Biz kendi başımızın çaresine bakmalıyız, onlardan bize bir fayda gelmez.” şeklinde konuştu.
“Nükleer anlaşma bugün uygulanan yaptırımlar için bir senaryoydu”
Taksicilik yapan Ferhad Muttaki de George W. Bush ve Barack Obama dönemlerinde de ABD’nin İran’a dair bakışının kaldığını ve geçen 40 yılda Tahran’a karşı hep aynı siyaseti takip ettiğini anlattı.
Ülkede başkanın değişmesiyle ABD’nin yaklaşım ve tutumunda herhangi bir farklılık meydana gelmeyeceğini kaydeden Muttaki, şunları söyledi:
“Nükleer anlaşma bugün uygulanan yaptırımlar için bir senaryoydu. İran’a yönelik uygulanan yeni ABD yaptırımları, bu politikaların çok önceden planlandığını gösteriyor. O yüzden ABD’nin başına geleceği bizim için önemli olmamalı. ABD çok önceleri hazırladığı politikaları uyguluyor.”
“Trump ve Biden İran için kaygılanacak insanlar değildir”
Tahranlı din adamı Hüseyin Kaimi ise Trump ile Biden’ın ABD için uygun seçenekler olmadığını ifade ederek, “Biden ve Trump yaptıkları son tartışmada birbirlerini suçladı ve ağır sözler söylediler. Trump Biden’a hakaret etti. Trump ve Biden İran için kaygılanacak insanlar değildir. İran halkı birbirine merhamet etmelidir ve iyi ile kötüyü belirleyebilmelidir.” görüşlerini paylaştı.
Trump ya da Biden’ın “seçilirsem yaptırımları kaldırırım” yönündeki sözlerine inanılmaması gerektiğini belirten Kaimi, “Sayın Obama da aynı sözleri verdi fakat tutmadı, Trump’ın ise duruşu belliydi zaten, Biden’ın nükleer anlaşmaya döneceği yönündeki sözleri ise kesinlikle iddiadır. Biden böyle bir yükün altına girmez. Demokratların yönetiminde Obama’nın imzaladığı nükleer anlaşma iyiydi fakat uygulamada söylediklerinin tersine hareket ettiler. Onlar lafta yaptırımları kaldıracağız diyebilirler fakat fiiliyatta bunu yapmazlar.” değerlendirmesi yaptı.
Yaptırımların kalkmasını uzak ihtimal olarak gördüğünü ancak sona ermesinin İran için iyi olacağını söyleyen Kaimi, “ABD başkan adayları bugün kaldırırız der yarın yine bugünkü vaziyete döneriz.” dedi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
