Suriye meselesi hakkında devam eden çalışmalar yeni bakış açıları sunmaya devam ediyor.
Şarkul Awsat’ın sitesinde yer alan haberde rapora ilişkin bilgilere yer verildi.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2020’de Suriye’deki din özgürlüğünü ele alan rapor, on yıl süren iç savaş sonrasında mezhep ve etnik alanda ciddi değişiklikler olduğuna işaret ediyor. Raporda ayrıca 2254 sayılı karar uyarınca siyasî bir çözüme ulaşılması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, Suriye nüfusunu yaklaşık olarak 19,3 milyon olarak tahmin ediyor ve nüfusun yarısından fazlasının savaş öncesine kıyasla yerinden edildiğini belirtiyor. Ayrıca nüfusun yüzde 74’ünün Sünni Müslüman olduğu, etnik köken olarak da Türkmenlerin yanı sıra Arap, Kürt, Çerkez ve Çeçenlerden oluştuğu belirtiyor. Aleviler, İsmaililer ve Şiiler de dahil olmak üzere diğer grupların nüfusun yüzde 13’ünü, Dürzilerin de nüfusun yüzde 3’ünü oluşturduğu belirtiliyor.
Savaştan önce Suriye’de yaşayan yaklaşık 1,5 milyon Hristiyan’ın yalnızca üçte birine karşılık gelen 450 bininin ülkede kaldığı tahmin ediliyor. İç savaştan önce Halep ve Şam’da küçük Yahudi toplulukları bulunuyordu, ancak Yahudi gazetesi The Jewish Chronicle haziran ayı itibariyle Suriye’de hiç bir Yahudi ailenin bulunmadığını aktardı.
İnsan hakları ihlal edildi
Şam rejimi Rus ve İranlı müttefiklerinin de desteğiyle ülkenin demografik yapısı göz önüne alındığında çoğu Sünni Müslüman olan ve muhalif olarak gördükleri kimselere karşı insan hakları ihlalleri işlemeye devam etti.
Raporda, Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) yıl içerisinde en az bin 882 keyfi tutuklamayı tasdik ettiği ve 2011’den beri halen kayıp olan 149 bin 361 Suriyelinin Esed rejimi tarafından tutuklandığının veya zorla kaybedildiğinin belgelendiği aktarıldı.
Çözüm arayışları devam ediyor
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamalarda, “Çatışmaya bulunacak siyasi çözüm, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararına dayanmalıdır. Din özgürlüğü hakkı da dahil olmak üzere ülke vatandaşlarının haklarına saygı gösterilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Blinken, tüm vatandaşların dini özgürlüklerini koruyacak siyasî bir çözüme ulaşma çabalarını destekleme noktasında BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, muhalefet üyeleri ve uluslararası toplumla birlikte çalışmalarını sürdürüyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi