Financial Times’ın haberine göre Brüksel, AB üyelerine Orta Doğu’da kalıcı bir barışa ulaşmak için bu adımın gerekli olduğunu düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde AB dışişleri bakanları ile İsrail ve Arap yetkililer arasında gerçekleşecek görüşmelere yönelik hazırlanan belgeye göre Brüksel, üye devletlere İsrail’in plana katılıp katılmamasına bağlı olarak sonuçları belirtmeleri çağrısında bulunuyor.
AB’nin önceki raporlara göre, sürdürülebilir bir barış ve İsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını bir önkoşul olarak gördüğü bildirilmişti. AB Dış Politika Başkanı Josep Borrell, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Artık barış süreci hakkında konuşmayacağım, ama iki devletli bir çözüm süreci istiyorum” dedi.
Belgeye göre AB yetkilileri, İsrail’i plana uymaya ikna etmek için “teşviklerin ve caydırıcıların” olduğunu belirtiyor. Bu çerçevede, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın kaldırılmasının gündeme gelebileceği ifade ediliyor. AB, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olup İsrail’in ithalatının %30’unu karşılamaktadır.
Ancak, belgeyi değerlendiren bir AB yetkilisi, bazı üye ülkelerin İsrail’in iki devletli çözümü benimsemekte isteksizliğinden dolayı öfke duyduklarını, ancak bu durumu İsrail Başbakanı Netanyahu’ya dayatmanın zor olabileceğini belirtti.
Pazar günü yaptığı açıklamada Netanyahu, “Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde tam İsrail güvenlik kontrolünden ödün vermeyeceğini” beyan ederek Filistin devletine karşı çıkışını tekrarladı.
Financial Times’ın haberine göre Brüksel, AB üyelerine Orta Doğu’da kalıcı bir barışa ulaşmak için bu adımın gerekli olduğunu düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde AB dışişleri bakanları ile İsrail ve Arap yetkililer arasında gerçekleşecek görüşmelere yönelik hazırlanan belgeye göre Brüksel, üye devletlere İsrail’in plana katılıp katılmamasına bağlı olarak sonuçları belirtmeleri çağrısında bulunuyor.
AB’nin önceki raporlara göre, sürdürülebilir bir barış ve İsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını bir önkoşul olarak gördüğü bildirilmişti. AB Dış Politika Başkanı Josep Borrell, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Artık barış süreci hakkında konuşmayacağım, ama iki devletli bir çözüm süreci istiyorum” dedi.
Belgeye göre AB yetkilileri, İsrail’i plana uymaya ikna etmek için “teşviklerin ve caydırıcıların” olduğunu belirtiyor. Bu çerçevede, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın kaldırılmasının gündeme gelebileceği ifade ediliyor. AB, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olup İsrail’in ithalatının %30’unu karşılamaktadır.
Ancak, belgeyi değerlendiren bir AB yetkilisi, bazı üye ülkelerin İsrail’in iki devletli çözümü benimsemekte isteksizliğinden dolayı öfke duyduklarını, ancak bu durumu İsrail Başbakanı Netanyahu’ya dayatmanın zor olabileceğini belirtti.
Pazar günü yaptığı açıklamada Netanyahu, “Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde tam İsrail güvenlik kontrolünden ödün vermeyeceğini” beyan ederek Filistin devletine karşı çıkışını tekrarladı.
Financial Times’ın haberine göre Brüksel, AB üyelerine Orta Doğu’da kalıcı bir barışa ulaşmak için bu adımın gerekli olduğunu düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde AB dışişleri bakanları ile İsrail ve Arap yetkililer arasında gerçekleşecek görüşmelere yönelik hazırlanan belgeye göre Brüksel, üye devletlere İsrail’in plana katılıp katılmamasına bağlı olarak sonuçları belirtmeleri çağrısında bulunuyor.
AB’nin önceki raporlara göre, sürdürülebilir bir barış ve İsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını bir önkoşul olarak gördüğü bildirilmişti. AB Dış Politika Başkanı Josep Borrell, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Artık barış süreci hakkında konuşmayacağım, ama iki devletli bir çözüm süreci istiyorum” dedi.
Belgeye göre AB yetkilileri, İsrail’i plana uymaya ikna etmek için “teşviklerin ve caydırıcıların” olduğunu belirtiyor. Bu çerçevede, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın kaldırılmasının gündeme gelebileceği ifade ediliyor. AB, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olup İsrail’in ithalatının %30’unu karşılamaktadır.
Ancak, belgeyi değerlendiren bir AB yetkilisi, bazı üye ülkelerin İsrail’in iki devletli çözümü benimsemekte isteksizliğinden dolayı öfke duyduklarını, ancak bu durumu İsrail Başbakanı Netanyahu’ya dayatmanın zor olabileceğini belirtti.
Pazar günü yaptığı açıklamada Netanyahu, “Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde tam İsrail güvenlik kontrolünden ödün vermeyeceğini” beyan ederek Filistin devletine karşı çıkışını tekrarladı.
Financial Times’ın haberine göre Brüksel, AB üyelerine Orta Doğu’da kalıcı bir barışa ulaşmak için bu adımın gerekli olduğunu düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde AB dışişleri bakanları ile İsrail ve Arap yetkililer arasında gerçekleşecek görüşmelere yönelik hazırlanan belgeye göre Brüksel, üye devletlere İsrail’in plana katılıp katılmamasına bağlı olarak sonuçları belirtmeleri çağrısında bulunuyor.
AB’nin önceki raporlara göre, sürdürülebilir bir barış ve İsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını bir önkoşul olarak gördüğü bildirilmişti. AB Dış Politika Başkanı Josep Borrell, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Artık barış süreci hakkında konuşmayacağım, ama iki devletli bir çözüm süreci istiyorum” dedi.
Belgeye göre AB yetkilileri, İsrail’i plana uymaya ikna etmek için “teşviklerin ve caydırıcıların” olduğunu belirtiyor. Bu çerçevede, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın kaldırılmasının gündeme gelebileceği ifade ediliyor. AB, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olup İsrail’in ithalatının %30’unu karşılamaktadır.
Ancak, belgeyi değerlendiren bir AB yetkilisi, bazı üye ülkelerin İsrail’in iki devletli çözümü benimsemekte isteksizliğinden dolayı öfke duyduklarını, ancak bu durumu İsrail Başbakanı Netanyahu’ya dayatmanın zor olabileceğini belirtti.
Pazar günü yaptığı açıklamada Netanyahu, “Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde tam İsrail güvenlik kontrolünden ödün vermeyeceğini” beyan ederek Filistin devletine karşı çıkışını tekrarladı.