Beklenmeyen bir gelişme olan bu karar, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in zirvenin ilk saatinde duyurduğu anlaşma ile sonuçlandı.
Michel, anlaşmanın Ukrayna’ya kararlı, uzun vadeli ve öngörülebilir finansman sağladığını belirterek, “AB, Ukrayna’ya destek konusunda liderlik ve sorumluluk alıyor. Neyin tehlikede olduğunu biliyoruz.” dedi.
Bu yardım paketi, Ukrayna’nın savaşla zarar gören ekonomisini desteklemeyi amaçlarken hükümetin bütçesindeki açıkları kapatmayı ve askerlerinin maaşlarını ödeme imkanı tanımayı hedefliyor. 
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de bu kararı, “çok önemli bir karar” olarak nitelendirdi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın dört yıllık finansman paketi için attığı bu ani adım, AB liderlerinin harcamaların iki yıl içinde gözden geçirilebileceği bir öneri sunmasından sonra geldi.
Başkaban Orban, aralık ayında yardım paketi anlaşmasını engelleyerek 26 diğer AB lideri arasında öfke yaratmıştı.
Orban, perşembe günü gerçekleştirilen görüşmelerde Almanya, Fransa, İtalya ve AB kurumlarının liderleriyle görüştükten sonra bir anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Bir Avrupalı diplomat, “Biraz taviz verdi. İnsanlar sinirlenmeye başladığını ve bunun aşılmaması gereken bir çizgi olduğunu gördü.” şeklinde konuştu.
Macar lider, Avrupalı yöneticiler tarafından Ukrayna’nın geleceğini rehin almakla suçlanmıştı. Bu adımı, bahse konu gelişmeyi Brüksel’den Budapeşte’ye milyarlarca avro verilmesi için bir baskı aracı olarak kullandığı yönünde iddiaları beraberinde getirmişti. Doğrudan bir takas önerisi olmasa da Orban, Budapeşte’nin 20 milyar avro değerindeki bloke edilmiş fon sorununu tarafsız bir şekilde ele alacaklarına dair güvenceler elde etti.
Orban, “Sonunda paranın mantıklı bir şekilde kullanılmasını garanti eden bir kontrol mekanizması üzerinde müzakere yaptık ve Macaristan parasının Ukrayna’ya gitmeyeceğine dair bir güvence aldık.” ifadelerini kullandı.
Diğer bir Avrupalı diplomat, “Orban’ın istediği köşeye sıkıştırılmamaktı. Bu, güç kullanma veya tehdit etme meselesi değildi. Herkes yapıcı bir şekilde davrandı” yorumunu yaptı.
Onay kararı veren Orban, bloğa baskı yapmayı son ana kadar sürdürdü. Zirve öncesinde sosyal medyada bir mesaj paylaşarak, “Halkın sesini savunacağız! Brüksel’deki bürokratlar bize şantaj yapmaya çalışsa bile.” açıklamasında bulundu.
