Batı dünyasında İsrail’e yönelik tepkiler baş gösteriyor!
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden İsrail’in Gazze’deki katliamına ilişkin reaksiyonlar gelmeye başladı.
İsrail hükümetinin, beyaz bayrak sallayan üç rehinenin vurulduğunu kamuoyuna duyurmasının ardından, Gazze’de aylardır devam eden işgale dair endişelerin arttığı bildiriliyor.
İsrail hükümetinin eş zamanlı olarak hem yerel protestolarla hem de en yakın Avrupalı müttefiklerinden bazılarının ateşkes çağrılarıyla karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Aktarılan bilgilere göre yerel protestocular, hükümete rehine görüşmelerini yenileme çağrısında bulunuyor.
Aynı zamanda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bu haftaki ziyaretinde, İsrail’in büyük saldırılarını azaltma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği de iddia ediliyor. Washington’ın, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğini sürdürürken kendi kuvvetlerinin bu bölgede sürekli saldırılara maruz kalmasından rahatsız olduğu belirtiliyor.
Ayrıca uluslararası kamuoyunda büyük tepki çeken İsrail’in Batı Şeria’daki “savaş suçu” olarak nitelendirilen saldırılarına karşı ABD’li yetkililerin birkaç haftadır İsrail’e uluslararası destek kaybı riskine girmeden Gazze’deki “operasyonlarını” sonlandırması için uyardığı iddia ediliyor.
İsrail, sivillere zarar vermemek için elinden geleni yaptığını ve Filistin’de sivillerin canlı kalkan olarak kullanıldığını iddia ediyor. Ancak Filistinliler ve insan hakları grupları ise defalarca İsrail güçlerini, savaşın başlangıcından bu yana şiddetin giderek arttığı işgal altındaki Batı Şeria’da sivilleri pervasızca tehlikeye atmak ve kendilerini tehdit etmeyenlere ateş açmakla suçladı. Gazze’de Filistinli siviller birçok kez İsrail askerlerinin kaçan sivillere ateş açtığını bildirdi.
Geçen hafta da, İsrailli bir insan hakları grubu, askerlerin Batı Şeria’da iki kişiyi öldürdüğünü gösteren videolar yayınlamıştı.
Bu iddiaların ardından, son yaşanan İsrailli rehinelerin İsrail kuvvetleri tarafından öldürülmesi olayı da eklenince, uluslararası camiada bu ihtimaller üzerinde daha fazla düşünülmeye başlandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 19 bini aştı. Aktarılan bilgilerde hayatını kaybedenlerin arasında en az 6 bin kişinin kadın olduğu ve 8 bini aşkın bebeğin de yaşamını yitirdiği bildirildi. İsrail’in hava ve kara saldırıları sonucunda yaklaşık 2 milyon Filistinli yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Avrupa’dan yükselen (!) sesler
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, The Times gazetesi için kaleme aldıkları “İngiltere ve Almanya neden sürdürülebilir bir ateşkesi destekliyor?” başlıklı ortak makalelerinde, Gazze’de acil ve genel bir ateşkes yerine sürdürülebilir ateşkes istediklerini bildirdi.
Bakanlar ortak makalelerinde, Orta Doğu’da tehlikeli ve zor zamanların yaşandığını vurgulayarak, “Ebeveynler olarak birçok çocuğun hayatını kaybetmesi veya yaralanmasının yüreklerimizi dağladığını belirtiyoruz. 7 Ekim’den bu yana her masum can kaybı bir trajedidir. Aileler acı içinde yas tutuyor. Toplum şok içinde. Bölge kriz içinde.” şeklinde fikirlerini ifade etti.
Yayımlanan makalede “İsrail, operasyonlarının Filistinlilerle barış içinde ve bir arada yaşama ihtimalini ortadan kaldırması halinde bu savaşı kazanamayacak. Çok sayıda sivil öldürüldü. İsrail hükümeti, sivilleri savaştan ayrı tutmak için daha fazlasını yapmalı.” ifadelerini kullanan bakanlar, aynı zamanda İsrail’in Filistin’deki eylemlerini “Hamas’a karşı haklı mücadele” olarak nitelendirdi.
İki bakan, Filistinlilere daha fazla yardım götürülmesinin önemine değinerek, “Yok edilen evlerinin enkazında suyu, yiyeceği ve ailelerini nerede bulacağını bilmeyen çocuklar görmek kalplerimizi kırıyor. Bu nedenle iki ülke de (Almanya ve İngiltere) Gazze’ye yönelik insani yardım fonunu artırdı ve ihtiyaç sahiplerine hayati yardım malzemeleri ulaştırdık.” ifadelerine yer verdi.
Kalıcı bir barışın sağlanması ve şiddet olaylarının bir daha yaşanmamasının garanti edilmesi gerektiğini vurgulayan iki bakan, “Çok sayıda insanın trajik ölümü, bizi bugün harekete geçmeye ve gelecekteki hedeflere nasıl ulaşacağımıza odaklanmamız gerektiği konusunda zorluyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Öte yandan, pazar günü Tel Aviv’de İsrailli mevkidaşı ile bir basın toplantısı düzenleyen Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna; “Rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’nin acı çeken sivil nüfusuna erişim ve daha fazla insani yardım ulaştırılması ve aslında insani bir ateşkes ve siyasi bir çözümün başlangıcı için ateşkes yönünde ilerleme kaydedilmesine olanak sağlayacak acil bir ateşkes gereklidir.” ifadelerini kullanarak ateşkes için bastırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in güneydeki Refah kasabasındaki bir eve düzenlediği saldırıda bir çalışanlarının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Bu saldırı çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu için kınanmış ve İsrailli yetkililerden açıklama talep edilmişti.
Batı dünyasında İsrail’e yönelik tepkiler baş gösteriyor!
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden İsrail’in Gazze’deki katliamına ilişkin reaksiyonlar gelmeye başladı.
İsrail hükümetinin, beyaz bayrak sallayan üç rehinenin vurulduğunu kamuoyuna duyurmasının ardından, Gazze’de aylardır devam eden işgale dair endişelerin arttığı bildiriliyor.
İsrail hükümetinin eş zamanlı olarak hem yerel protestolarla hem de en yakın Avrupalı müttefiklerinden bazılarının ateşkes çağrılarıyla karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Aktarılan bilgilere göre yerel protestocular, hükümete rehine görüşmelerini yenileme çağrısında bulunuyor.
Aynı zamanda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bu haftaki ziyaretinde, İsrail’in büyük saldırılarını azaltma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği de iddia ediliyor. Washington’ın, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğini sürdürürken kendi kuvvetlerinin bu bölgede sürekli saldırılara maruz kalmasından rahatsız olduğu belirtiliyor.
Ayrıca uluslararası kamuoyunda büyük tepki çeken İsrail’in Batı Şeria’daki “savaş suçu” olarak nitelendirilen saldırılarına karşı ABD’li yetkililerin birkaç haftadır İsrail’e uluslararası destek kaybı riskine girmeden Gazze’deki “operasyonlarını” sonlandırması için uyardığı iddia ediliyor.
İsrail, sivillere zarar vermemek için elinden geleni yaptığını ve Filistin’de sivillerin canlı kalkan olarak kullanıldığını iddia ediyor. Ancak Filistinliler ve insan hakları grupları ise defalarca İsrail güçlerini, savaşın başlangıcından bu yana şiddetin giderek arttığı işgal altındaki Batı Şeria’da sivilleri pervasızca tehlikeye atmak ve kendilerini tehdit etmeyenlere ateş açmakla suçladı. Gazze’de Filistinli siviller birçok kez İsrail askerlerinin kaçan sivillere ateş açtığını bildirdi.
Geçen hafta da, İsrailli bir insan hakları grubu, askerlerin Batı Şeria’da iki kişiyi öldürdüğünü gösteren videolar yayınlamıştı.
Bu iddiaların ardından, son yaşanan İsrailli rehinelerin İsrail kuvvetleri tarafından öldürülmesi olayı da eklenince, uluslararası camiada bu ihtimaller üzerinde daha fazla düşünülmeye başlandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 19 bini aştı. Aktarılan bilgilerde hayatını kaybedenlerin arasında en az 6 bin kişinin kadın olduğu ve 8 bini aşkın bebeğin de yaşamını yitirdiği bildirildi. İsrail’in hava ve kara saldırıları sonucunda yaklaşık 2 milyon Filistinli yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Avrupa’dan yükselen (!) sesler
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, The Times gazetesi için kaleme aldıkları “İngiltere ve Almanya neden sürdürülebilir bir ateşkesi destekliyor?” başlıklı ortak makalelerinde, Gazze’de acil ve genel bir ateşkes yerine sürdürülebilir ateşkes istediklerini bildirdi.
Bakanlar ortak makalelerinde, Orta Doğu’da tehlikeli ve zor zamanların yaşandığını vurgulayarak, “Ebeveynler olarak birçok çocuğun hayatını kaybetmesi veya yaralanmasının yüreklerimizi dağladığını belirtiyoruz. 7 Ekim’den bu yana her masum can kaybı bir trajedidir. Aileler acı içinde yas tutuyor. Toplum şok içinde. Bölge kriz içinde.” şeklinde fikirlerini ifade etti.
Yayımlanan makalede “İsrail, operasyonlarının Filistinlilerle barış içinde ve bir arada yaşama ihtimalini ortadan kaldırması halinde bu savaşı kazanamayacak. Çok sayıda sivil öldürüldü. İsrail hükümeti, sivilleri savaştan ayrı tutmak için daha fazlasını yapmalı.” ifadelerini kullanan bakanlar, aynı zamanda İsrail’in Filistin’deki eylemlerini “Hamas’a karşı haklı mücadele” olarak nitelendirdi.
İki bakan, Filistinlilere daha fazla yardım götürülmesinin önemine değinerek, “Yok edilen evlerinin enkazında suyu, yiyeceği ve ailelerini nerede bulacağını bilmeyen çocuklar görmek kalplerimizi kırıyor. Bu nedenle iki ülke de (Almanya ve İngiltere) Gazze’ye yönelik insani yardım fonunu artırdı ve ihtiyaç sahiplerine hayati yardım malzemeleri ulaştırdık.” ifadelerine yer verdi.
Kalıcı bir barışın sağlanması ve şiddet olaylarının bir daha yaşanmamasının garanti edilmesi gerektiğini vurgulayan iki bakan, “Çok sayıda insanın trajik ölümü, bizi bugün harekete geçmeye ve gelecekteki hedeflere nasıl ulaşacağımıza odaklanmamız gerektiği konusunda zorluyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Öte yandan, pazar günü Tel Aviv’de İsrailli mevkidaşı ile bir basın toplantısı düzenleyen Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna; “Rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’nin acı çeken sivil nüfusuna erişim ve daha fazla insani yardım ulaştırılması ve aslında insani bir ateşkes ve siyasi bir çözümün başlangıcı için ateşkes yönünde ilerleme kaydedilmesine olanak sağlayacak acil bir ateşkes gereklidir.” ifadelerini kullanarak ateşkes için bastırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in güneydeki Refah kasabasındaki bir eve düzenlediği saldırıda bir çalışanlarının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Bu saldırı çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu için kınanmış ve İsrailli yetkililerden açıklama talep edilmişti.
Batı dünyasında İsrail’e yönelik tepkiler baş gösteriyor!
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden İsrail’in Gazze’deki katliamına ilişkin reaksiyonlar gelmeye başladı.
İsrail hükümetinin, beyaz bayrak sallayan üç rehinenin vurulduğunu kamuoyuna duyurmasının ardından, Gazze’de aylardır devam eden işgale dair endişelerin arttığı bildiriliyor.
İsrail hükümetinin eş zamanlı olarak hem yerel protestolarla hem de en yakın Avrupalı müttefiklerinden bazılarının ateşkes çağrılarıyla karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Aktarılan bilgilere göre yerel protestocular, hükümete rehine görüşmelerini yenileme çağrısında bulunuyor.
Aynı zamanda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bu haftaki ziyaretinde, İsrail’in büyük saldırılarını azaltma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği de iddia ediliyor. Washington’ın, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğini sürdürürken kendi kuvvetlerinin bu bölgede sürekli saldırılara maruz kalmasından rahatsız olduğu belirtiliyor.
Ayrıca uluslararası kamuoyunda büyük tepki çeken İsrail’in Batı Şeria’daki “savaş suçu” olarak nitelendirilen saldırılarına karşı ABD’li yetkililerin birkaç haftadır İsrail’e uluslararası destek kaybı riskine girmeden Gazze’deki “operasyonlarını” sonlandırması için uyardığı iddia ediliyor.
İsrail, sivillere zarar vermemek için elinden geleni yaptığını ve Filistin’de sivillerin canlı kalkan olarak kullanıldığını iddia ediyor. Ancak Filistinliler ve insan hakları grupları ise defalarca İsrail güçlerini, savaşın başlangıcından bu yana şiddetin giderek arttığı işgal altındaki Batı Şeria’da sivilleri pervasızca tehlikeye atmak ve kendilerini tehdit etmeyenlere ateş açmakla suçladı. Gazze’de Filistinli siviller birçok kez İsrail askerlerinin kaçan sivillere ateş açtığını bildirdi.
Geçen hafta da, İsrailli bir insan hakları grubu, askerlerin Batı Şeria’da iki kişiyi öldürdüğünü gösteren videolar yayınlamıştı.
Bu iddiaların ardından, son yaşanan İsrailli rehinelerin İsrail kuvvetleri tarafından öldürülmesi olayı da eklenince, uluslararası camiada bu ihtimaller üzerinde daha fazla düşünülmeye başlandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 19 bini aştı. Aktarılan bilgilerde hayatını kaybedenlerin arasında en az 6 bin kişinin kadın olduğu ve 8 bini aşkın bebeğin de yaşamını yitirdiği bildirildi. İsrail’in hava ve kara saldırıları sonucunda yaklaşık 2 milyon Filistinli yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Avrupa’dan yükselen (!) sesler
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, The Times gazetesi için kaleme aldıkları “İngiltere ve Almanya neden sürdürülebilir bir ateşkesi destekliyor?” başlıklı ortak makalelerinde, Gazze’de acil ve genel bir ateşkes yerine sürdürülebilir ateşkes istediklerini bildirdi.
Bakanlar ortak makalelerinde, Orta Doğu’da tehlikeli ve zor zamanların yaşandığını vurgulayarak, “Ebeveynler olarak birçok çocuğun hayatını kaybetmesi veya yaralanmasının yüreklerimizi dağladığını belirtiyoruz. 7 Ekim’den bu yana her masum can kaybı bir trajedidir. Aileler acı içinde yas tutuyor. Toplum şok içinde. Bölge kriz içinde.” şeklinde fikirlerini ifade etti.
Yayımlanan makalede “İsrail, operasyonlarının Filistinlilerle barış içinde ve bir arada yaşama ihtimalini ortadan kaldırması halinde bu savaşı kazanamayacak. Çok sayıda sivil öldürüldü. İsrail hükümeti, sivilleri savaştan ayrı tutmak için daha fazlasını yapmalı.” ifadelerini kullanan bakanlar, aynı zamanda İsrail’in Filistin’deki eylemlerini “Hamas’a karşı haklı mücadele” olarak nitelendirdi.
İki bakan, Filistinlilere daha fazla yardım götürülmesinin önemine değinerek, “Yok edilen evlerinin enkazında suyu, yiyeceği ve ailelerini nerede bulacağını bilmeyen çocuklar görmek kalplerimizi kırıyor. Bu nedenle iki ülke de (Almanya ve İngiltere) Gazze’ye yönelik insani yardım fonunu artırdı ve ihtiyaç sahiplerine hayati yardım malzemeleri ulaştırdık.” ifadelerine yer verdi.
Kalıcı bir barışın sağlanması ve şiddet olaylarının bir daha yaşanmamasının garanti edilmesi gerektiğini vurgulayan iki bakan, “Çok sayıda insanın trajik ölümü, bizi bugün harekete geçmeye ve gelecekteki hedeflere nasıl ulaşacağımıza odaklanmamız gerektiği konusunda zorluyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Öte yandan, pazar günü Tel Aviv’de İsrailli mevkidaşı ile bir basın toplantısı düzenleyen Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna; “Rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’nin acı çeken sivil nüfusuna erişim ve daha fazla insani yardım ulaştırılması ve aslında insani bir ateşkes ve siyasi bir çözümün başlangıcı için ateşkes yönünde ilerleme kaydedilmesine olanak sağlayacak acil bir ateşkes gereklidir.” ifadelerini kullanarak ateşkes için bastırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in güneydeki Refah kasabasındaki bir eve düzenlediği saldırıda bir çalışanlarının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Bu saldırı çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu için kınanmış ve İsrailli yetkililerden açıklama talep edilmişti.
Batı dünyasında İsrail’e yönelik tepkiler baş gösteriyor!
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden İsrail’in Gazze’deki katliamına ilişkin reaksiyonlar gelmeye başladı.
İsrail hükümetinin, beyaz bayrak sallayan üç rehinenin vurulduğunu kamuoyuna duyurmasının ardından, Gazze’de aylardır devam eden işgale dair endişelerin arttığı bildiriliyor.
İsrail hükümetinin eş zamanlı olarak hem yerel protestolarla hem de en yakın Avrupalı müttefiklerinden bazılarının ateşkes çağrılarıyla karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Aktarılan bilgilere göre yerel protestocular, hükümete rehine görüşmelerini yenileme çağrısında bulunuyor.
Aynı zamanda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bu haftaki ziyaretinde, İsrail’in büyük saldırılarını azaltma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği de iddia ediliyor. Washington’ın, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğini sürdürürken kendi kuvvetlerinin bu bölgede sürekli saldırılara maruz kalmasından rahatsız olduğu belirtiliyor.
Ayrıca uluslararası kamuoyunda büyük tepki çeken İsrail’in Batı Şeria’daki “savaş suçu” olarak nitelendirilen saldırılarına karşı ABD’li yetkililerin birkaç haftadır İsrail’e uluslararası destek kaybı riskine girmeden Gazze’deki “operasyonlarını” sonlandırması için uyardığı iddia ediliyor.
İsrail, sivillere zarar vermemek için elinden geleni yaptığını ve Filistin’de sivillerin canlı kalkan olarak kullanıldığını iddia ediyor. Ancak Filistinliler ve insan hakları grupları ise defalarca İsrail güçlerini, savaşın başlangıcından bu yana şiddetin giderek arttığı işgal altındaki Batı Şeria’da sivilleri pervasızca tehlikeye atmak ve kendilerini tehdit etmeyenlere ateş açmakla suçladı. Gazze’de Filistinli siviller birçok kez İsrail askerlerinin kaçan sivillere ateş açtığını bildirdi.
Geçen hafta da, İsrailli bir insan hakları grubu, askerlerin Batı Şeria’da iki kişiyi öldürdüğünü gösteren videolar yayınlamıştı.
Bu iddiaların ardından, son yaşanan İsrailli rehinelerin İsrail kuvvetleri tarafından öldürülmesi olayı da eklenince, uluslararası camiada bu ihtimaller üzerinde daha fazla düşünülmeye başlandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 19 bini aştı. Aktarılan bilgilerde hayatını kaybedenlerin arasında en az 6 bin kişinin kadın olduğu ve 8 bini aşkın bebeğin de yaşamını yitirdiği bildirildi. İsrail’in hava ve kara saldırıları sonucunda yaklaşık 2 milyon Filistinli yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Avrupa’dan yükselen (!) sesler
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, The Times gazetesi için kaleme aldıkları “İngiltere ve Almanya neden sürdürülebilir bir ateşkesi destekliyor?” başlıklı ortak makalelerinde, Gazze’de acil ve genel bir ateşkes yerine sürdürülebilir ateşkes istediklerini bildirdi.
Bakanlar ortak makalelerinde, Orta Doğu’da tehlikeli ve zor zamanların yaşandığını vurgulayarak, “Ebeveynler olarak birçok çocuğun hayatını kaybetmesi veya yaralanmasının yüreklerimizi dağladığını belirtiyoruz. 7 Ekim’den bu yana her masum can kaybı bir trajedidir. Aileler acı içinde yas tutuyor. Toplum şok içinde. Bölge kriz içinde.” şeklinde fikirlerini ifade etti.
Yayımlanan makalede “İsrail, operasyonlarının Filistinlilerle barış içinde ve bir arada yaşama ihtimalini ortadan kaldırması halinde bu savaşı kazanamayacak. Çok sayıda sivil öldürüldü. İsrail hükümeti, sivilleri savaştan ayrı tutmak için daha fazlasını yapmalı.” ifadelerini kullanan bakanlar, aynı zamanda İsrail’in Filistin’deki eylemlerini “Hamas’a karşı haklı mücadele” olarak nitelendirdi.
İki bakan, Filistinlilere daha fazla yardım götürülmesinin önemine değinerek, “Yok edilen evlerinin enkazında suyu, yiyeceği ve ailelerini nerede bulacağını bilmeyen çocuklar görmek kalplerimizi kırıyor. Bu nedenle iki ülke de (Almanya ve İngiltere) Gazze’ye yönelik insani yardım fonunu artırdı ve ihtiyaç sahiplerine hayati yardım malzemeleri ulaştırdık.” ifadelerine yer verdi.
Kalıcı bir barışın sağlanması ve şiddet olaylarının bir daha yaşanmamasının garanti edilmesi gerektiğini vurgulayan iki bakan, “Çok sayıda insanın trajik ölümü, bizi bugün harekete geçmeye ve gelecekteki hedeflere nasıl ulaşacağımıza odaklanmamız gerektiği konusunda zorluyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Öte yandan, pazar günü Tel Aviv’de İsrailli mevkidaşı ile bir basın toplantısı düzenleyen Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna; “Rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’nin acı çeken sivil nüfusuna erişim ve daha fazla insani yardım ulaştırılması ve aslında insani bir ateşkes ve siyasi bir çözümün başlangıcı için ateşkes yönünde ilerleme kaydedilmesine olanak sağlayacak acil bir ateşkes gereklidir.” ifadelerini kullanarak ateşkes için bastırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in güneydeki Refah kasabasındaki bir eve düzenlediği saldırıda bir çalışanlarının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Bu saldırı çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu için kınanmış ve İsrailli yetkililerden açıklama talep edilmişti.