Biden yönetimi, İsrail’in ABD silahlarına erişimindeki denetleme mekanizmasını kaldırmak istiyor.
Beyaz Saray, 1980’lerde bölgesel bir çatışma durumunda kullanılmak üzere kurulan İsrail merkezli ABD silah deposu olan War Reserve Stockpile Allies-Israel (WRSA-I)’a erişimi İsrail adına kolaylaştırmak istiyor.
Şu anda sadece belirli durumlarda bu depoya erişim izni olan İsrail, resmi açıklamalara göre yalnızca eski veya ikinci el olan teçhizatların kullanım hakkına sahip.
Biden yönetimi, ABD Senatosu’na yeni sunulan önerge ile bu kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor. Böylece İsrail’in daha sofistike silahlara erişimine olanak tanınırken kongre denetimi de sınırlamış olacak.
ABD, İsrail’e her yıl 3.8 milyar dolarlık askeri yardım ile destek sağlarken, önerilen değişikliklerle Washington’un WRSA-I’yi doldurmak için yılda harcayabileceği 200 milyon dolarlık sınırlamanın da rafa kalkması hedefliyor.
Biden’ın bu hamlesi, silahların Orta Doğu’daki müttefikine kolay transferini kolaylaştırsa da, bazı analistler neredeyse tüm kısıtlamaların kaldırılmasını ABD çıkarları için oldukça riskli olarak tanımlıyor.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, önerinin ABD’nin kendi askeri hazırlık durumunu azaltacağını savundu. Paul konu hakkında, “Bu maddelerin limitsiz bir hale getirilmesi, ABD’nin üstündeki İsrail’e daha fazla destek sağlama baskısını artıracaktır.” açıklamalarında bulundu.
Denetimi ve hesap verilebilirlik ortadan kalkacak
Önerge onaylanırsa, talep silah transferinden önce ABD hükümetinin, kongreyi bilgilendirmesi gereken 30 günlük süre azaltılacak.
ABD’li düşünce kuruluşu, Sivilian in Conflict Merkezi’nden John Ramming Chappell’e göre, bu süre kısaltması, denetimi ve hesap verebilirliği daha da zayıflatacak. Ayrıca, kongre veya halkın ABD’nin İsrail’e yaptığı silah transferlerini izlemesini daha zor hale getirecektir. 
Tel Aviv’e sağlanan askeri yardım, açıklanmayan silahlar nedeniyle zaten eleştirilmekte. Şu ana kadar açıklanan yardımlar, Bloomberg tarafından elde edilip sızdırılan önemli bir listeyle çelişiyor. Listenin iddiasına göre ABD, kongreye ve kamuoyuna bildirilmeyen binlerce Hellfire füzesini İsrail’e göndermiş.
Biden yönetimi, İsrail’in ABD silahlarına erişimindeki denetleme mekanizmasını kaldırmak istiyor.
Beyaz Saray, 1980’lerde bölgesel bir çatışma durumunda kullanılmak üzere kurulan İsrail merkezli ABD silah deposu olan War Reserve Stockpile Allies-Israel (WRSA-I)’a erişimi İsrail adına kolaylaştırmak istiyor.
Şu anda sadece belirli durumlarda bu depoya erişim izni olan İsrail, resmi açıklamalara göre yalnızca eski veya ikinci el olan teçhizatların kullanım hakkına sahip.
Biden yönetimi, ABD Senatosu’na yeni sunulan önerge ile bu kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor. Böylece İsrail’in daha sofistike silahlara erişimine olanak tanınırken kongre denetimi de sınırlamış olacak.
ABD, İsrail’e her yıl 3.8 milyar dolarlık askeri yardım ile destek sağlarken, önerilen değişikliklerle Washington’un WRSA-I’yi doldurmak için yılda harcayabileceği 200 milyon dolarlık sınırlamanın da rafa kalkması hedefliyor.
Biden’ın bu hamlesi, silahların Orta Doğu’daki müttefikine kolay transferini kolaylaştırsa da, bazı analistler neredeyse tüm kısıtlamaların kaldırılmasını ABD çıkarları için oldukça riskli olarak tanımlıyor.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, önerinin ABD’nin kendi askeri hazırlık durumunu azaltacağını savundu. Paul konu hakkında, “Bu maddelerin limitsiz bir hale getirilmesi, ABD’nin üstündeki İsrail’e daha fazla destek sağlama baskısını artıracaktır.” açıklamalarında bulundu.
Denetimi ve hesap verilebilirlik ortadan kalkacak
Önerge onaylanırsa, talep silah transferinden önce ABD hükümetinin, kongreyi bilgilendirmesi gereken 30 günlük süre azaltılacak.
ABD’li düşünce kuruluşu, Sivilian in Conflict Merkezi’nden John Ramming Chappell’e göre, bu süre kısaltması, denetimi ve hesap verebilirliği daha da zayıflatacak. Ayrıca, kongre veya halkın ABD’nin İsrail’e yaptığı silah transferlerini izlemesini daha zor hale getirecektir.
Tel Aviv’e sağlanan askeri yardım, açıklanmayan silahlar nedeniyle zaten eleştirilmekte. Şu ana kadar açıklanan yardımlar, Bloomberg tarafından elde edilip sızdırılan önemli bir listeyle çelişiyor. Listenin iddiasına göre ABD, kongreye ve kamuoyuna bildirilmeyen binlerce Hellfire füzesini İsrail’e göndermiş.
Biden yönetimi, İsrail’in ABD silahlarına erişimindeki denetleme mekanizmasını kaldırmak istiyor.
Beyaz Saray, 1980’lerde bölgesel bir çatışma durumunda kullanılmak üzere kurulan İsrail merkezli ABD silah deposu olan War Reserve Stockpile Allies-Israel (WRSA-I)’a erişimi İsrail adına kolaylaştırmak istiyor.
Şu anda sadece belirli durumlarda bu depoya erişim izni olan İsrail, resmi açıklamalara göre yalnızca eski veya ikinci el olan teçhizatların kullanım hakkına sahip.
Biden yönetimi, ABD Senatosu’na yeni sunulan önerge ile bu kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor. Böylece İsrail’in daha sofistike silahlara erişimine olanak tanınırken kongre denetimi de sınırlamış olacak.
ABD, İsrail’e her yıl 3.8 milyar dolarlık askeri yardım ile destek sağlarken, önerilen değişikliklerle Washington’un WRSA-I’yi doldurmak için yılda harcayabileceği 200 milyon dolarlık sınırlamanın da rafa kalkması hedefliyor.
Biden’ın bu hamlesi, silahların Orta Doğu’daki müttefikine kolay transferini kolaylaştırsa da, bazı analistler neredeyse tüm kısıtlamaların kaldırılmasını ABD çıkarları için oldukça riskli olarak tanımlıyor.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, önerinin ABD’nin kendi askeri hazırlık durumunu azaltacağını savundu. Paul konu hakkında, “Bu maddelerin limitsiz bir hale getirilmesi, ABD’nin üstündeki İsrail’e daha fazla destek sağlama baskısını artıracaktır.” açıklamalarında bulundu.
Denetimi ve hesap verilebilirlik ortadan kalkacak
Önerge onaylanırsa, talep silah transferinden önce ABD hükümetinin, kongreyi bilgilendirmesi gereken 30 günlük süre azaltılacak.
ABD’li düşünce kuruluşu, Sivilian in Conflict Merkezi’nden John Ramming Chappell’e göre, bu süre kısaltması, denetimi ve hesap verebilirliği daha da zayıflatacak. Ayrıca, kongre veya halkın ABD’nin İsrail’e yaptığı silah transferlerini izlemesini daha zor hale getirecektir.
Tel Aviv’e sağlanan askeri yardım, açıklanmayan silahlar nedeniyle zaten eleştirilmekte. Şu ana kadar açıklanan yardımlar, Bloomberg tarafından elde edilip sızdırılan önemli bir listeyle çelişiyor. Listenin iddiasına göre ABD, kongreye ve kamuoyuna bildirilmeyen binlerce Hellfire füzesini İsrail’e göndermiş.
Biden yönetimi, İsrail’in ABD silahlarına erişimindeki denetleme mekanizmasını kaldırmak istiyor.
Beyaz Saray, 1980’lerde bölgesel bir çatışma durumunda kullanılmak üzere kurulan İsrail merkezli ABD silah deposu olan War Reserve Stockpile Allies-Israel (WRSA-I)’a erişimi İsrail adına kolaylaştırmak istiyor.
Şu anda sadece belirli durumlarda bu depoya erişim izni olan İsrail, resmi açıklamalara göre yalnızca eski veya ikinci el olan teçhizatların kullanım hakkına sahip.
Biden yönetimi, ABD Senatosu’na yeni sunulan önerge ile bu kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor. Böylece İsrail’in daha sofistike silahlara erişimine olanak tanınırken kongre denetimi de sınırlamış olacak.
ABD, İsrail’e her yıl 3.8 milyar dolarlık askeri yardım ile destek sağlarken, önerilen değişikliklerle Washington’un WRSA-I’yi doldurmak için yılda harcayabileceği 200 milyon dolarlık sınırlamanın da rafa kalkması hedefliyor.
Biden’ın bu hamlesi, silahların Orta Doğu’daki müttefikine kolay transferini kolaylaştırsa da, bazı analistler neredeyse tüm kısıtlamaların kaldırılmasını ABD çıkarları için oldukça riskli olarak tanımlıyor.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, önerinin ABD’nin kendi askeri hazırlık durumunu azaltacağını savundu. Paul konu hakkında, “Bu maddelerin limitsiz bir hale getirilmesi, ABD’nin üstündeki İsrail’e daha fazla destek sağlama baskısını artıracaktır.” açıklamalarında bulundu.
Denetimi ve hesap verilebilirlik ortadan kalkacak
Önerge onaylanırsa, talep silah transferinden önce ABD hükümetinin, kongreyi bilgilendirmesi gereken 30 günlük süre azaltılacak.
ABD’li düşünce kuruluşu, Sivilian in Conflict Merkezi’nden John Ramming Chappell’e göre, bu süre kısaltması, denetimi ve hesap verebilirliği daha da zayıflatacak. Ayrıca, kongre veya halkın ABD’nin İsrail’e yaptığı silah transferlerini izlemesini daha zor hale getirecektir.
Tel Aviv’e sağlanan askeri yardım, açıklanmayan silahlar nedeniyle zaten eleştirilmekte. Şu ana kadar açıklanan yardımlar, Bloomberg tarafından elde edilip sızdırılan önemli bir listeyle çelişiyor. Listenin iddiasına göre ABD, kongreye ve kamuoyuna bildirilmeyen binlerce Hellfire füzesini İsrail’e göndermiş.
