Yapay zeka merkezi için yeni adres: Abu Dabi!
Petrol zenginliğini kullanarak yeni yetenekleri çekmeyi ve araştırma girişimlerini finanse etmeyi amaçlayan BAE, bu alanda büyük adımlar atıyor. Yapay zeka devrimi, yalnızca Silikon Vadisi’yle sınırlı kalmıyor; Malta’dan Paris’e birçok şehirde yenilik merkezleri kurulurken, Orta Doğu’da bu alandaki önemli bir merkez ise BAE olarak öne çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta, BAE’nin yapay zeka odaklı devlet destekli teknoloji firması MGX, OpenAI’nin 6.6 milyar dolarlık fonlama turuna katılarak dikkatleri üzerine çekti. Bu yatırım, BAE’nin stratejik inisiyatifleri, halkla ilişkileri ve araştırma yatırımlarıyla yapay zeka alanında küresel bir lider olma hedefine ulaşma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Abu Dabi, bu bağlamda geçtiğimiz yıl Falcon adında açık kaynaklı bir büyük dil modeli geliştirdi.
Ülkenin yapay zeka alanındaki kararlılığının en somut göstergelerinden biri, 2017 yılında Omar Sultan Al Olama’nın yapay zeka bakanı olarak atanması oldu. Bakan Al Olama, BAE’nin ABD ve Çin gibi yapay zeka devleriyle rekabet etmek zorunda olduğunun farkında, ancak iş birliğine dayalı bir yaklaşımı benimseyerek bu rekabeti bir sıfır toplamlı oyun olarak görmüyor.
Al Olama’ya göre, gelecekte yapay zeka alanında farklı ülkeler ve şirketler, kendilerine has alanlarda uzmanlaşarak küresel çapta önemli bir konuma gelecek. Dünya genelinde “mükemmeliyet merkezleri ve düğümleri” olarak adlandırılan bu merkezler, çeşitli ülkelerin veya kuruluşların belirli yapay zeka uygulamalarında liderlik etmelerine olanak tanıyacak. Bu, her ülke ya da şirketin, kendi uzmanlık alanında öne çıkacağı ve bu sayede diğerlerine karşı üstünlük sağlayabileceği bir yapının oluşacağı anlamına geliyor.
BAE’nin yapay zeka alanında rekabet gücü, ülkenin petrol kaynaklarına dayanan büyük ekonomik gücünden kaynaklanıyor. Abu Dabi’nin yönetici ailesi, Abu Dabi Yatırım Otoritesi ve MGX’in kurucu ortaklarından Mubadala Yatırım Şirketi gibi dünyanın en büyük varlık fonlarını yönetiyor. PwC’nin tahminlerine göre yapay zeka, 2030 yılına kadar BAE ekonomisine 96 milyar dolar katkı sağlayabilir ve bu rakam ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yaklaşık %13.6’sını oluşturabilir.
Ancak finansman, yapbozun sadece bir parçası. Küçük bir Körfez ülkesi olan BAE’nin, Silikon Vadisi ile rekabet edebilmesi için gereken yetenekleri çekip çekemeyeceği büyük bir soru işareti olarak kalıyor. Ülkedeki yapay zeka çalışanlarının sayısı 2021’den 2023’e kadar dört katına çıkarak 120.000’e ulaştı. BAE, 2019’da bilgi teknolojisi profesyonelleri için “altın vize” programını hayata geçirerek yapay zeka uzmanlarının ülkeye girişini kolaylaştırdı. Dubai, ayrıca, dünyanın en büyük komut mühendisliği girişimini başlatarak önümüzdeki üç yıl içinde 1 milyon çalışanı bu alanda yetiştirmeyi hedefliyor.
Abu Dabi, son on yılda yapay zeka araştırmaları ve eğitimi için bir merkez haline geldi. 2010 yılında New York Üniversitesi’nin Abu Dabi kampüsü açılmış ve yapay zeka alanında bir odak noktası haline gelmiştir. 2019 yılında ise, küresel anlamda yapay zekanın iyiliği için ilerlemeyi amaçlayan Mohamed bin Zayed Yapay Zeka Üniversitesi kuruldu. Bu üniversitenin profesörleri, Ağustos ayında düzenlenen ve 40’tan fazla ülkeden öğrencilerin katıldığı ilk Uluslararası Yapay Zeka Olimpiyatları’nı organize etti.
New York Üniversitesi Abu Dabi’de yapay zeka üzerine danışmanlık yapan Nancy Gleason, “Abu Dabi doğrudan Silikon Vadisi’ni geçmeyebilir, ancak kendi başına önemli bir yapay zeka merkezi olma potansiyeline sahip” diyerek, ülkenin yapay zeka araştırmaları, hesaplama kapasitesi ve hükümet destekli sektör girişimlerine yönelik stratejik yatırımlarının altını çiziyor. Gleason’a göre BAE, Mohamed bin Zayed Yapay Zeka Üniversitesi gibi yükseköğrenime yönelik stratejik yatırımları ve güçlü liderlik vizyonu ile bu alanda bir merkez haline gelmek için sağlam adımlar atıyor. Gleason, ayrıca, “Burada yaşamak da gerçekten güzel” ifadesiyle ülkenin yaşam koşullarının cazibesine dikkat çekiyor.