Türkiye, 2021 yılının son aylarından bu yana hem 40 adet yeni F-16 almak, hem de 79 adet modernizasyon kiti tedarik etmek için müzakerelere devam ediyordu. İki ülke arasında F-35 uçakları hususunda yaşanan krize rağmen, 2024’ün Şubat ayında ABD Kongresi tarafından satış onayı çıkmıştı.
Ancak Bloomberg’in son haberinde, Türkiye’nin maliyetleri azaltmak adına bazı savaş uçağı parçalarının yerel olarak üretilmesi için bir ”offset anlaşması” yapmak istediği belirtildi. Bloomberg’in ismini açıklamadığı kaynaklar, Türkiye’nin mali kesintiler nedeniyle milyarlarca dolar tasarruf etmek için daha az modernizasyon kiti ve mühimmat almaya çalıştığını söyledi.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO’nun 75. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle gittiği Vaşington’daki açıklamaları, yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin ardından gerçekleştirdiği basın toplantısında konuyla ilgili gelen soruya şu cevabı verdi: ‘’Bu konuyla ilgili özellikle dün akşam ve bugün Sayın Biden ile tekrar konuştum. Denildiği gibi olursa, ‘3-4 hafta içinde ben bu problemi çözeceğim’ dedi. Bugün ayrılırken yine hatırlattım. 3-4 hafta içinde çözeceğini söyledi, aramızda bazı nükteler de oldu. Parçalarla ilgili konu, her zaman görüştüğümüz konular. En taze haber olarak size Sayın Biden’ın bana verdiği cevabı nakletmiş oldum.”
Bu açıklamadan sonra Türkiye’deki gündemi meşgul eden F-16 tedariki ve modernizasyon kiti anlaşması, çok farklı tartışmalara sebep oldu. Genellikle politik çerçeveden bakılan bu gelişme, aslında piyasadan kaynaklanan bir gelişmeden dolayı ortaya çıkıyor olabilir.
Öncelikle bilinmesi gerekiyor ki, uçağın üreticisi olan Lockheed Martin firması, F-35 üretimine geçerek F-16 üretimini sonlandırmaya hazırlanıyor. Ancak Rusya – Ukrayna savaşı akabinde Türkiye başta olmak üzere Türkiye’den Tayvan’a Balkan ülkelerinden Latin Amerika ülkelerine kadar pek çok ülke F-16 tedariki için bir karar vermiş veya karar verme aşamasına gelmiş bulunuyor. Neredeyse talep patlamasının yaşanacağı belli olduğu için Lockeed Martin de F-16 üretimi için yeni üretim bandı kurulması gerektiğini ama bunun birim maliyetleri artıracağını öngörüyor.
Türkiye de bu yüzden baştan beri modernizasyon sürecinin Türkiye’de yapılmasını istiyor ve ABD’li şirketin tesislerinde oluşacak yoğunluktan dolayı 23 milyar dolarlık pakette azaltmaya gitmek istiyor. Çünkü F-16 modernizasyonunda kullanılabilecek pek çok parça, Türkiye’de üretilebiliyor.
ABD’lilerin Bloomberg üzerinden yaptığı açıklamaya göre F-16 Viper üretimi ve teslimi 2030 yılına sarkacak gibi duruyor. Bu yüzden Türkiye’nin yeni bir yol haritası oluşturması gerekebilir.
Türkiye hangi yolu izleyebilir?
Türkiye’nin savaş uçağı konusunda en büyük müzakere süreci motor konusunda yürütülüyor. Bu süreçte, KAAN ve HÜRJET uçakları için kullanılacak motorların lisans ile üretilmesine dair izinlerin alınması ve maliyetleri azaltmak için F-16 Özgür modernizasyon projesini Lockheed Martin yetkililerine kabul ettirmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi halinde, F-16 hususunda yeni bir sürecin başlaması mümkün olabilir.
Ayrıca Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılmasından dolayı boşuna ödenmiş olan 1,4 milyar dolarlık ödemenin motor ve yerli modernize çözümlerine yönlendirilmesi gerekiyor.
Yine bu süreçte ABD şirketleri ile özellikle helikopter, topçu mühimmatı gibi ortak üretimi yapılabilecek ürünlerde anlaşma yapılabilir.