Son dönemde sosyal mesafe uygulamaları ve karantinalarla birlikte virüsün nerede yaygın olduğunu görebilmek için mobil uygulamalar kullanıma sunuldu.
technologyreview’in haberine göre bu uygulamaların büyük çoğunluğu devletler tarafından destekleniyor. Esas amaç virüsün yayılım haritalarını, risk bölgelerini ve virüsü taşıyan vatandaşların hareketlerini görebilmek ve muhtemel virüsle temasta bulunan vatandaşları tespit etmek olsa da bu uygulamaların hangi verilere ulaştığı konusu kafalarda soru işareti bırakıyor.
Avrupa ülkeleri ve Türkiye’nin kullandığı uygulamalar büyük oranda kullanıcının gönüllülük esasına dayanıyor. Uygulamalar sadece vaat ettiği işi yerine getirebilmesi için gereken veriyi topluyor. Çin ise vatandaşlarını bu takip uygulamalarını kullanmaya mecbur bırakıyor ve kişinin kimliği, konumu hatta online ödeme geçmişi hakkındaki verileri bile toplayabiliyor. Böylece karantina kurallarına uymayan kişileri polis gözetleyebiliyor.
New York Times’ın haberine göre online alışveriş sitesi Alibaba’nın bir uygulaması olan Alipay, Çin içerisinde 900 milyon kullanıcıya sahip. Alipay aracılığı ile vatandaşlar bir test sonrası kırmızı, sarı ya da yeşil kod alıyor. Kırmızı kod virüse sahip olma riskin yüksek olduğunu ve tanılanmayı beklemeni söylüyor. Sarı kod ise virüse sahip biriyle etkileşimde bulunduğunu ve 14 günlük karantinayı henüz bitirmediğini gösteriyor.
Metro ya da taksi kullanmak, markete gitmek hatta iş yerlerine bile girebilmek için Çin vatandaşları, yeşil QR kod sahibi olmak zorunda. Eğer kişinin aldığı kod sarı veya kırmızı ise kendisini izole etmek durumunda kalıyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
