Çin, “terörizmle mücadele” bahanesi altında Uygur Türklerine yönelik insanlık dışı uygulamalarına bu sefer Uygur Türklerinin mahrem bilgilerini alet etmeye devam ediyor.
Çin, insan haklarını görmezden gelerek kadınların isimleriyle birlikte onların doğurganlık bilgilerini ortaya döktü. Kadınlara mahrem hayatlarıyla ilgili çirkin iftirada bulunarak ABD ve Kanada gibi ülkelerin kendi üzerindeki baskısını hafifletmek istiyor.
Uygur Türkü kadınların paylaşılan mahrem bilgilerini Çinli yetkililer “kadınların kötü karakterlerinin kanıtı” olarak değerlendirip Sincan’daki taciz iddialarının gerçek olmadığı şeklinde göstermeye çalışıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı pazartesi günü, kadınların mahrem bilgilerini ifşa etmeleri hakkında sorulara cevap vermezken “Bazı Çin karşıtı güçler, gerçekleri görmezden geliyor ve Sincan’la ilgili her türlü yalanı uyduruyor. Sincan’daki kadınlar da dahil olmak üzere tüm etnik gruplardan insanlar barış ve memnuniyet içinde yaşıyor ve çalışıyor.” diyerek gerçeklerin üstünü kapamaya çalıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin de geçen hafta basına bir brifing yaptığı esnada, Sincan’da cinsel istismarı anlatan tanıklarının görüntülerini vermekten kaçındı. Bu tanıklardan birinin açıklaması için “yalan ve söylenti” olduğunu, çünkü önceki röportajlarda bu bilgilere yer vermediğini söyledi. Ayrıca kadınların doğurganlık oranları hakkında detaylı bilgilere yer verdi.
Çin’den Uygur Türkü kadınlara iftira
Başka bir Sincan hükümet yetkilisi, geçen ay bir tanıkla ilgili aşağılayıcı ifadeler kullanıp o kişinin tembel ve rahatlığı sevdiğinden, özel hayatının kaotik olduğundan bahsetti.
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın baş sözcüsü Hua Chunying geçen hafta adı geçen dört tanığın görüntülerini tweet’leyip “beyinlerini yalanlar için taradıkları” şeklinde bir paylaşımda bulundu.
Sincan yetkilileri ocak ayında, yabancı medyaya konuşan bir kadının frengi olduğunu ve tıbbi bilgileri içeren gizli kayıtları gösterdi.
Batı’dan Çin’e ithalat ve olimpiyat yaptırımı
BM’nin tahminine göre Çin, terörizmle mücadele bahanesiyle bir milyon insanı gözaltında tutuyor. Bu konu aktivistlerin ve bazı Batılı politikacıların dikkatinden kaçmıyor. Öyle ki Uygur Türklerinin işkenceye uğradığı, zorla çalıştırıldığı ve kısırlaştırıldığı da ifadeleri arasında yer alıyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve Joe Biden’ın üst düzey diplomatları Çin’in Uygur Türklerine yönelik uyguladığı politikayı “soykırım” olarak değerlendiriyor. Kanada ve Hollanda’da da Çin’de bir soykırım işlendiği kabul edildi.
Çin, ABD’nin Sincan pamuğu ve domates almayı yasaklaması ve Batılı bazı politikacılar tarafından 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın boykot edilmesi yaptırımı ile karşı karşıya bırakıldı.
Diğer taraftan Çin, Sincan’daki gözaltılarına yönelik bağımsız bir BM soruşturması çağrılarını reddediyor. Gazeteci ve diplomatlara da yoğun baskı uygulayan Çin onları hükümet turlarında sıkı bir şekilde kontrol ediliyor, bunun dışında kamplara gitmelerine izin vermiyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi