İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’nin özellikleri ve işleyişi üzerine bir inceleme!
İsrail’in katmanlı hava savunmasının en alt tabakasını oluşturan Demir Kubbe (Iron Dome) sistemi, İsrailli Rafael İleri Savunma Sistemleri şirketi ve İsrail Havacılık ve Uzay Endüstrisi tarafından geliştirilen, taşınabilir bir hava savunma sistemidir. Sistemin üretimi İsrail’in kuzeyindeki tesislerde yapılmaktadır.
İsrail’in, bölgesel düşmanlarından kaynaklanabilecek roket veya diğer hava saldırılarına karşı koruma sağlamak amacıyla tasarlanmış ve temeli 2005 senesinde atılan bu gelişmiş sistem, 2011 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir.
İsrail basınında yer alan bilgilere göre, Demir Kubbe’nin üretimi ilk etapta tamamen İsrail’in kendi kaynakları ile karşılanacak şekilde planlanmıştı. Ancak, seri üretime geçildikten sonra ABD’den sağlanan finansal destekle, sistem bileşenlerinin yarısının ABD’de üretilmesine başlanmıştır. Ayrıca, ABD’nin İsrail’in füze savunma sistemleri programına yıllık olarak ortalama 500 milyon dolar destek sağladığı bilinmektedir.
Demir Kubbe’nin Özellikleri
Demir Kubbe sistemi, kısa menzilli roketlere ve 70 kilometre menzile kadar olan 155 mm’lik topçu mermilerine karşı koymak üzere tasarlanmıştır.
Üretici firmanın ifadelerine göre, sistem olumsuz hava koşullarında dahi gece gündüz çalışabilir ve aynı anda birden fazla tehdidi tespit edip buna yanıt verebilme kapasitesine sahiptir.
Demir Kubbe sistemi, yine kendisine özel üretilen ‘Tamir’ isimli güdümlü füzeleri kullanmaktadır. Tamir füzeleri klasik hava savunma füzelerinden farklı olarak hedefine doğrudan çarpmak yerine, hedefe oldukça yakın bir noktada patlayarak (blast warhead) hedefin imha edilmesini sağlar. Genel olarak bu yöntemi kullansa da, hit-to-kill (füzelerin kafa kafaya çarpışması) kabiliyetine de sahiptir. 70 km menzile sahip Tamir füzesi savaş başlığını baş kısmında değil, gövdesinin orta kısmında taşımaktadır. [1]
Demir Kubbe’nin üç merkezi bileşeni bulunmaktadır:
- Tespit ve Takip Radarı: Bu radar sistemi, İsrail Savunma şirketi Elta tarafından, İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii’nin bir yan kuruluşu ve İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) işbirliği ile inşa edilmiştir. Sistem, EL/M-2084 modeli olarak adlandırılır, fırlatılan roketleri algılar ve yörüngelerini izler.
- Muharebe Yönetimi ve Kontrol (BMC): Bu modül, İsrailli yazılım şirketi mPrest Systems tarafından Rafael için geliştirilmiştir. BMC, radar tarafından iletilen verilere dayanarak çarpma noktasını hesaplar ve bu bilgiyi, hedefin belirli bir bölge için tehdit oluşturup oluşturmadığını belirlemek için kullanır. Tehdit olarak algılanan roketler, öngörülen çarpma noktasına ulaşmadan önce imha edilmek üzere bir füze ateşlenir.
- Füze Atış Birimi: Bu ünite, elektro-optik sensörler ve yüksek manevra kabiliyeti sağlamak üzere birkaç yönlendirme kanadı ile donatılmış Tamir füzelerini fırlatır. Bu füzeler Rafael tarafından üretilmektedir.
Demir Kubbe Nasıl Çalışıyor?
Demir Kubbe’nin en basit çalışma prensibi, fırlatılan füzeyi tanımlamak, hedefe kilitlenmek ve roketi veya füzeyi havada imha etmek şeklinde işlemektedir.
Radar, kontrol-komuta ünitesi ve füze fırlatıcıdan oluşan üç parçalı sistem, öncelikle karşı cepheden atılan roketi tespit ediyor.
Daha sonra gelişmiş bir yazılım ile roketin güzergahı ve düşeceği nokta hesaplanıyor ve eğer atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yöneldiği saptanırsa bu bilgi doğrultusunda İsrail topraklarına gönderilen roketi zararsız hale getirmek üzere en yakın üniteden füze fırlatılıyor.
Bu füzeler, mobil üniteler ya da sabit noktalardan ateşlenebiliyor ve bunlar aracılığıyla gelen roket havada imha ediliyor.
Demir Kubbe ne kadar etkili?
İsrailli yetkililer sistemin yüzde 70 ila 90 etkin olduğunu belirtiyor. Sistemi geliştiren Rafael İleri Savunma Sistemleri firması ise Nisan 2021’de sistemin onuncu yılını değerlendirdiği açıklamasında, son 10 yılda 2 bin 500’den fazla roketin zararsız hale getirildiğini ve başarı oranının yüzde 90 olduğunu kaydetmişti.
Ancak yakın geçmişteki çatışmalarda da görüldü ki, örneğin Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın çoğu “ev yapımı” birkaç yüz dolar değerindeki roketleri bu pahalı sistemi delerek hasara ve can kaybına yol açtı.
Çatışmaların başında gerek İsrail medyasında gerekse de dünya medyasında Demir Kubbe sisteminin yoğun saldırı anında bu füzelerin bir kısmını yakalayamaması sonucu önemli kayıplara sebebiyet vermesi gündem olmuştu.
El-Kassam Tugayları’nın saldırılarında ucuz roketlerle hava savunma sistemini yorduğu ve Demir Kubbe’nin salvo ve sürekli atışlar sonrası geçirgenliğinin zedelendiği ve atılan roketlerin hedeflerine ulaşarak büyük maddi hasarlara sebep olduğu gözlemlenmiştir.
Demir Kubbe sistemini harekete geçirmenin maliyeti ne kadar?
Euronews’in haberine göre her bir imha füzesi 95 bin dolara mal oluyor. Bu nedenle Demir Kubbe yalnızca sivil yerleşim yerlerine ya da stratejik noktalara isabet etme olasılığı bulunan roketleri imha etmek için harekete geçiriliyor.
Buna karşılık Jerusalem Post gazetesine göre Gazze’den atılan kısa menzilli roketlerin ortalama 300 ile 800 dolar gibi ucuz bir maliyeti bulunuyor. Bu rakam uzun menzilli roketlerde 2 veya 3 katına çıksa da, Demir Kubbe sisteminin hareket geçmesinin getirdiği maliyetle kıyaslanamayacak kadar düşük kalıyor.
Ayrıca İsrail topraklarının tamamını korumak için 13 adet sisteme ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.
Demir Kubbe, İsrail için ne kadar önemli?
Demir Kubbe, İsrail’in özellikle bölge ülkeleri tarafından atılan roketlerin can ve mal kaybına yol açmasını engelleme çabalarında önemli bir rol oynamaktadır. İsrail halkı ve uzmanları tarafından dönem dönem çatışmaların şiddetlendiği bu bölgede, özellikle İsrail’in güneyinde normal hayatın devam etmesi ve güvenliğin sağlanmasında kritik önem taşıdığı belirtiliyor.
Demir Kubbe sistemini savunanlar, sistem sayesinde İsrail’in kendisine yönelik tehdidi azalttığını ve özellikle 2010’lardaki gerilimin yükseldiği dönemlerde bu sistem sayesinde kara harekatına gerek kalmadığını ifade ediyor.
Ancak, İsrail’in Gazze’den gelen tehditler karşısında bu sisteme fazla güvendiği ve diğer güvenlik artırıcı önlemlere yeterince kaynak ayırmadığını düşünenler de var. Bu tip şikayetlerin en başında da roket saldırısı anlarında erken uyarı sisteminin yeterince etkin çalışmaması ve yeterli sayıda sığınak olmaması gibi maddeler sayılıyor.