Günümüz dünyasında küreselleşmeyle birlikte önemi artan dijitalleşme aynı zamanda Arktik bölgesinin de önemini arttırıyor. Avrupa ile Asya’nın birbirine bağlandığı en kısa yol olan Kuzey Kutbu, kıtalararası ekonomi veya haberleşme gibi birçok alanda veri aktarım süresinin ciddi oranda kısalmasına olanak sağlayabilme kapasitesine sahip. Bu da çok kısa sürede büyük değişimlerin yaşanabildiği modern dünyada kritik bir değer ifade ediyor. Asya’nın etkin aktörlerinden Rusya açısından da bu konu üstüne düşülen alanlar arasında yer alıyor.
The National Interest sitesinde yer alan haberde, Rus hükümeti açısından Rusya’nın dijitalleşme süreci, Rusya Arktik bölgesinin sosyo-ekonomik açıdan gelişiminde esas yol olarak değerlendiriliyor. Birtakım noktalar her ne kadar bölgedeki askeri üsler gibi internet erişimi konusunda sıkıntısı çekmese de Rusya Arktik bölgesinin doğu kısımlarında hâlâ internet erişimi olmayan köyler bulunuyor. Bu durum, Moskova nezdinde bölgenin gelişimini baltalayan başlıca sebepler arasında ifade ediliyor. Hükümetin bu “izole” oluşu durdurarak bölgedeki yüksek göçü engellemek ve yüksek hayat standartlarının oluşturulması vesilesiyle ülkenin kuzey kısımlarında daha fazla yerleşimcinin ikamet etmesini amaçladığı belirtiliyor. Bu durumun arka planında ise Arktik alanında yer alan enerji sektörüne yönelik işlerin yakın zamanlarda daha çok insan gücüne ihtiyaç duyacak olma ihtimali gösteriliyor.
Haberin devamında, Rus Arktik bölgesinin dijitalleşmesinin arkasındaki başlıca aktörlerin Rusya’ya ait devlet kökenli Rosatom, Rostec ve Rostelecom şirketlerinin olduğu işaret ediliyor. Bu durumun güvenlik endişelerini doğurmasının yanında, Asya’nın bir diğer önemli aktörü olan Çin’den Huawei Marine ve China Telecom şirketlerinin de projede yer alma ihtimali dikkat çekiyor. Altyapının sivil amaçlarla kullanımında ortaya çıkabilecek güvenlik ve istihbarat zafiyetlerinin yanında ortak hat kullanımı gibi faaliyetlerin sonucunda askeri ve sivil alanlar arasındaki ayrımının gitgide bulanıklaşması, savunma ya da güvenlik gibi askeri alanlardaki tehlike endişesini doğurduğu belirtiliyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi