İlk uçuşunun üzerinden 49 yıl geçen F-16 şimdi de en modern sürümü olan Block 70 ile havalandı.
Lockheed Martin’in resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, ”İlk Uçuş Uyarısı! F-16’da yeni bir dönem başlıyor. Block 70 Fighting Falcon ile tanışın.” ifadeleri kullanıldı.
First Flight Alert! A new era of F-16 begins. Meet the Block 70 Fighting Falcon. ????
Watch to learn more ⬇️ pic.twitter.com/kQ093JElUF
— Lockheed Martin (@LockheedMartin) January 24, 2023
Lockheed Martin’in Güney Karolina, Greensville’deki tesislerinden havalanan ilk F-16 Block 70 yaklaşık 50 dakika boyunca havada kaldı.
Testler sırasında uçağın motor, uçuş kontrol ve yakıt sistemleri ele alındı.
Şirket yetkilisi OJ Sanchez, F-16 Block 70’in günümüz koşullarında çok ihtiyaç duyulan bir hava platformu olduğunu söyleyerek, ”Bu test Lockheed Martin açısından bir kilometre taşı.” ifadelerini kullandı.
F-16 kullanıcı ülkeler uçaklarını Block-70 seviyesine çıkarmak için adeta sıraya girmiş durumda. Lockheed Martin şu ana kadar 128 uçak için sipariş aldı.
F-16 Blok 70 Türk Hava Kuvvetleri’ne ne katar?
5. nesil savaş uçaklarının faaliyete geçtiği günümüz dünyasında Türkiye’nin de hava gücü kabiliyetlerini geliştirecek adımlar attığı hepimizin malumudur. Türkiye, 1996 yılında başlayan F-35 5. Nesil Savaş Uçağı Projesi’ne henüz Ar-Ge aşamasındayken dahil olmuş ve Hava Kuvvetleri için uzun vadeli planlarını buna göre yapmıştır. Sonrasında ortaya çıkan Milli Muharip Uçak projesi de Türkiye’nin gelişen havacılık trendlerini takip ettiğinin bir göstergesidir.
Türkiye, yerli savunma sanayii hamlelerini başarılı bir biçimde ortaya koyarken karşılaştığı açık ve örtülü ambargolar ise milli güvenliğimize karşı çıkan en önemli sorunlardır. CAATSA yaptırımlarının SSB özelinde uygulanması ve Türkiye’nin ortağı olduğu F-35 programından yersiz bahaneler ile çıkarılması, yeni çözüm yolları aramamızı ve kendi kaynaklarımızı optimal seviyede kullanma becerimizi artırmaktadır. Ancak bulunduğumuz bölge ve karşı karşıya olduğumuz tehditler karşısında kısa/orta/uzun vadeli çözümler bulmak için de çalışmamız gerekmektedir.
Türkiye’nin F-35 programından çıkması ve Milli Muharip Uçak’ın envantere giriş tarihinin 2028’li yılları bulacak olması, kısa ve orta vadede çözüm arayışlarını da beraberinde getirmektedir. Olası bir F-16V alımı da Türkiye’nin kısa vadede alabileceği en önemli önlem olarak karşımızda durmaktadır.
Lockheed Martin tarafından geliştirilen yeni nesil F-16 konfigürasyonu F-16V, bugün piyasadaki en yeni ve en gelişmiş F-16’dır. Diğer F-16 konfigürasyonlarındaki uçaklar 4. nesil olarak adlandırılırken F-16V ise 4.5 nesil olarak adlandırılmaktadır. 2015 yılında ilk uçuşunu gerçekleştiren F-16V, halihazırda Lockheed Martin tarafından birçok ülkeye satılmaktadır.
Hem donanımsal hem de yazılımsal olarak F-35 ve F-22 radarları ile benzerlik taşıyan APG-83 AESA radarı bünyesinde bulunduran F-16V, Legion Pod ile IRST kabiliyetini de barındırıyor. Northrop Grumman’ın gelişmiş APG-83 AESA radarı; daha fazla durumsal farkındalık, esneklik ve tüm hava koşullarında daha hızlı hedefleme sağlıyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi