Filistin Devleti’ni tanıyan ülke sayısı 149’a dayandı!
Filistin, Orta Doğu’nun kalbinde yer alan ve tarihi, kültürel ve dini öneme sahip bir bölgedir. Ancak, bu bölge aynı zamanda uzun süredir devam eden siyasi çatışmaların ve diplomatik anlaşmazlıkların merkezinde yer almaktadır.
Filistin Devleti’nin uluslararası alanda tanınması, bu çatışmaların çözümüne yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Bu yazıda, Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler, bu tanıma sürecinin tarihçesi ve uluslararası arenadaki önemi ele alınacaktır.
Bağımsızlık İlanı ve Filistin’i Devlet Olarak Tanıyan İlk Ülkeler
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından 15 Kasım 1988’de Filistin Devleti’nin bağımsızlığı ilan edilmiştir.
FKÖ’nün lideri Yaser Arafat tarafından Cezayir’de yapılan Filistin Ulusal Konseyi toplantısında duyurulan bağımsızlık ilanının ardından, birçok ülke Filistin’i devlet olarak tanıma yolunda adımlar atmıştır.
Özellikle, Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve müttefikleri, Filistin’in bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeler arasında yer almıştır.
1988’den itibaren Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısı hızla artmıştır. Türkiye, Çin ve Hindistan gibi başlıca ülkelerin 1988 yılı içerisinde Filistin devletini tanıma kararı ardından birçok ülke bu kafileye katılmıştı.
1988’de Filistin Devleti’ni şu ülkeler tanıdı:
Cezayir, Bahreyn, Endonezya, Irak, Kuveyt, Libya, Malezya, Moritanya, Fas, Somali, Tunus, Türkiye, Yemen, Afganistan, Bangladeş, Küba, Ürdün, Madagaskar, Malta, Nikaragua, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Sırbistan, Zambiya, Arnavutluk, Brunei, Cibuti, Mauritius, Sudan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Mısır, Gambiya, Hindistan, Nijerya, Seyşeller, Sri Lanka, Namibya, Sovyetler Birliği, Belarus, Ukrayna, Vietnam, Çin, Burkina Faso, Komorlar, Gine, Gine-Bissau, Kamboçya, Mali, Moğolistan, Senegal, Macaristan, Cape Verde, Kuzey Kore, Nijer, Romanya, Tanzanya, Bulgaristan, Maldivler, Gana, Togo, Zimbabve, Çad, Laos, Sierra Leone, Uganda, Kongo Cumhuriyeti, Angola, Mozambik, Sao Tome ve Principe, Gabon, Umman, Polonya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Botsvana, Nepal, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Butan, Batı Sahra.
Oslo Antlaşmaları Süreci
13 Eylül 1993 tarihinde İsrailli ve Filistinli liderler arasında imzalanan ilk Oslo Antlaşması, iki tarafın birbirini ilk kez resmen tanıdığı ve on yıllardır süren çatışmayı sona erdirme sözü verdiği bir dönüm noktası olmuştu. Bu anlaşmayı Eylül 1995’te imzalanan ikinci bir antlaşma takip etmiştir. Oslo Antlaşmalarının amacı, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmelerini sağlayacak bir Filistin devletinin İsrail’in yanında kurulmasıydı.
1990’lardan sonra ise özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki birçok ülke Filistin’i tanıdığını ilan etmiştir.
1989’dan 1999’a kadar Filistin’i tanıyan ülkeler ise şu şekildedir:
Malavi, Güney Afrika, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Papua Yeni Gine, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Gürcistan, Bosna Hersek, Esvatini, Ruanda, Etiyopya, İran, Benin, Kenya, Ekvator Yeni Ginesi, Vanatu, Filipinler.
Tanıma Sürecinin Genişlemesi: 2000-2010
2000’li yılların başından itibaren, özellikle Latin Amerika’da birçok ülke Filistin’i devlet olarak tanımıştır. 2000-2010 yılları arasında çoğunluğu Latin Amerika’dan 12 ülke Filistin’i tanımıştır. Bu ülkeler arasında Brezilya, Arjantin, Bolivya, Ekvador, Venezuela, Dominik Cumhuriyeti, Kosta Rika, Lübnan, Fildişi Sahili, Karadağ, Paraguay ve Doğu Timor bulunmaktadır.
2011 ve Sonrası: BM ve UNESCO’daki Gelişmeler
2011 yılında Filistin, Birleşmiş Milletler’de (BM) tam üyelik için kampanya yürütmüş, ancak bu çabalar sonuçsuz kalmıştır. Buna rağmen, UNESCO Filistinlilere BM kültür ajansında tam üyelik vermiş ve bu durum ABD’nin kurumu feshetmesine yol açmıştır.
2012 yılında BM Genel Kurulu, Filistin’in statüsünü “üye olmayan gözlemci devlet” olarak değiştirmiştir. Bu karar, Filistin’in uluslararası alanda daha fazla tanınması ve BM organlarında daha aktif rol alması açısından önemli bir adımdır.
Ayrıca, 2015 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Filistin’i taraf olarak tanımıştır.
Avrupa Ülkelerinin Tanıma Süreci
2014 yılında İsveç, Batı Avrupa’da Filistin’i tanıyan ilk ülke olmuştur. Avrupa’daki tanınma süreci, Filistin’in uluslararası meşruiyet kazanması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Özellikle 2014 yılında İsveç’in Filistin’i tanıması, diğer Avrupa ülkeleri üzerinde de bir etki yaratmıştır. İsveç’in ardından Vatikan, İzlanda ve diğer bazı Avrupa ülkeleri de Filistin’i tanıdığını ilan etmiştir.
Söz konusu Avrupa ülkeleri dışında Meksika, Saint Kitts and Nevis, Kolombiya, Saint Lucia, Guatemala, Haiti, Vatikan, Tayland, Şili, Guyana, Peru, Suriname, Uruguay, Lesotho, Güney Sudan, Suriye, Liberya, El Salvador, Honduras, Saint Vincent ve Grenadinler, Belize, Dominika, Antigua and Barbuda ve Grenada da Filistin’i tanıyan ülkeler oldu.
Yeni Tanıyan Ülkeler ve Güncel Durum
Son yıllarda Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısı artmaya devam etmiştir. İspanya, Norveç ve İrlanda 28 Mayıs 2024 tarihinde, Slovenya ise 4 Haziran 2024 tarihinde Filistin’i resmen tanımıştır. Ardından 2024 yılı Haziran ayında Ermenistan da Filistin’i tanıyan ülkeler arasına katılmıştır. Bu ülkeler dışında Bahamalar, Trinidad ve Tobago, Jamaika ve Barbados da Filistin’i tanıyan ülkeler arasında yerini aldılar. Bu gelişmelerle birlikte Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısı 149’a yükselmiştir.
Filistin’i Tanıyan Ülkelerin Motivasyonları
Filistin’i tanıyan ülkelerin motivasyonları çeşitlidir. Bazı ülkeler, tarihi ve dini bağları nedeniyle Filistin’i tanımayı bir görev olarak görmekteyken diğerleri ise, Filistin’in bağımsızlık mücadelesini destekleyerek Orta Doğu’da barışın sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Ancak belirtmek gerekir ki son yıllarda yaşanan İsrail’in Filistin halkına zulmetmesi, topraklarını işgal etmesi ve çocuk ve kadın demeden saldırılarda bulunması ardından bazı ülkeler, İsrail’in bu suç dolu politikalarına karşı bir duruş sergilemek amacıyla da Filistin’i tanımıştır.
Uluslararası Örgütlerin Tavrı ve BM’deki Durum
BM, Filistin’in devlet statüsü konusunda önemli bir platformdur. BM’nin 2012 yılında Filistin’e “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü vermesi ve UNESCO’nun tam üyelik sağlaması, Filistin’in uluslararası alanda tanınmasında önemli adımlar olmuştur. Ancak, Filistin’in tam üye olması için BM Güvenlik Konseyi’nin onayı gerekmektedir ve bu süreç halen devam etmektedir.
Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması, uluslararası ilişkilerde önemli bir konu olmaya devam etmektedir. Filistin’i tanıyan ülkeler arasında Asya, Afrika, Latin Amerika ve Avrupa’dan birçok devlet bulunmaktadır. Bu tanımalar, Filistin’in bağımsızlık mücadelesine verilen uluslararası desteği göstermektedir. Ancak, Filistin’in tam bağımsızlık kazanması ve BM’de tam üye olarak kabul edilmesi için daha fazla diplomatik çaba gerekmektedir. Filistin’in tanınması, Orta Doğu’da barışın sağlanması ve iki devletli çözümün gerçekleşmesi için kritik bir adımdır.
Bu süreçte, uluslararası toplumun ve özellikle BM’nin rolü büyük önem taşımaktadır. Filistin’in bağımsızlık mücadelesi, sadece Filistin halkının değil, aynı zamanda tüm uluslararası toplumun barış ve adalet arayışının bir parçasıdır. Bu nedenle, Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısının artması, küresel barış ve güvenliğin sağlanması yolunda önemli bir adımdır.