Çok gelişmiş bir casus yazılım olan Pegasus skandalının yankıları devam ediyor.
Pegasus casus yazılımının takip listesinde yer alan devlet adamları ifşa edilmeye başlandı.
Listedeki cumhurbaşkanları ve başbakanlar
BBC Türkçe’nin Fransız gazetesi Le Monde’dan yaptığı habere göre, casus yazılım programı Pegasus’un hedef aldığı devlet adamları arasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’ın dışında Pakistan, Mısır ve Fas başbakanları da bulunuyor.
Gazetenin haberine göre, Fas istihbarat servisi, Macron’un kullandığı bir telefonu tanımlamayı başardı. Yazılımın Macron’un telefonuna yüklenip yüklenmediği bilinmiyor. Fakat Fas, İsrailli NSO Group’tan Pegasus yazılımı satın aldığını reddetti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı makamı takip iddialarının doğru olması halinde durumun “çok ciddi” olduğunu kaydetti.
Washington Post’un haberine göre ise, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih’in telefonu da Pegasus casus yazılımı tarafından dinlenen on binlerce telefon arasında yer alıyor.
Araştırmacı, editör, gazeteciler de hedefte
Diğer taraftan Financial Times’ın ilk kadın editörü Roula Khalaf’ın 2018 yılı boyunca hedef alındığı ortaya çıktı. Pegasus casus yazılımı tarafından hedef alındığının ortaya çıkmasının ardından açıklamalarda bulundu. Son bilgilere göre, ABD’li araştırmacı gazeteci Bradley Hope’a ait bir telefon da hedef alındı.
The Guardian’ın haberine göre, Financial Times’ın (FT) tarihindeki ilk kadın editörü Roula Khalaf’ın telefonunun da izlenen numaralar listesinde yer aldığı bilgisinin ortaya çıkması üzerine NSO Group’un avukatı, Khalaf’ın telefonuna yönelik herhangi bir teşebbüs veya başarılı Pegasus sızması olmadığını söyledi. Elde edilen bilgiler ise Khalaf’ın telefonunun Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından muhtemel bir hedef olarak seçildiğini ortaya koyuyor. Söz konusu dönemde Khalaf, FT’de editör yardımcısı pozisyonunda çalışıyordu. Bir FT sözcüsü yaşanan gelişmeler üzerine, “Basın özgürlükleri hayati öneme sahiptir ve herhangi bir yasadışı devlet müdahalesi veya gazetecilerin izlenmesi kabul edilemez.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Sızan kayıtlarda Londra’da yaşayan ABD’li araştırmacı gazeteci Bradley Hope‘a ait bir telefon numarasının da listede yer aldığı belirtildi. Hope, hedef alındığı dönemde Wall Street Journal’da çalışıyordu. Bu gelişmeler üzerine Hope, “Bir ülkenin telefonunuza bu kadar kolay girebileceğini bilmek, kaçınılmaz olarak telefonunuzu her zaman potansiyel bir izleme cihazı olarak düşünmeniz gerektiği anlamına geliyor. Bu yaşananlar bana her an yanımda bir güvenlik açığı taşıyabileceğimi hatırlatacak.” açıklamasında bulundu.
Pegasus casus yazılımı tarafından hedef alınanlar arasında Hintli gazeteci Siddharth Varadarajan ve Hindistanlı haber sitesi Wire’ın kurucu ortağı ve muhabiri Paranjoy Guha Thakurta da bulunuyor.
Sızan bilgilere göre, Thakurta, 2018 yılında Narendra Modi’nin hükümetinin Hintliler arasında sistematik olarak çevrimiçi dezenformasyon yaymak için Facebook’u nasıl kullandığına ilişkin bir soruşturma üzerinde çalışırken saldırıya uğradı.
Hedef alındığı ortaya çıkan diğer Hintli gazeteci Varadarajan, tepkisini “Bu inanılmaz bir müdahale ve gazeteciler bununla uğraşmak zorunda kalmamalı. Kimse bununla uğraşmak zorunda kalmamalı, özellikle de gazeteciler ve bir şekilde kamu yararı için çalışanlar.” diyerek dile getirdi.
İsrail, Pegasus projesine karşı çalışma kolu oluşturuyor
İsrail medyasının verdiği bilgilere göre, İsrail hükümeti, NSO Group tarafından otoriter hükümetlere satılan casusluk araçlarının kullanımına ilişkin Pegasus projesi ile ilgili gelişmeleri yönetmek için bir çalışma kolu oluşturuyor.
Adı açıklanmayan yetkililere dayandırılan haberlere göre, Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Askeri İstihbarat ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı Mossad’dan temsilcilerin yer aldığı bir ekip, siber teknoloji ihracatı konusunda politika değişikliğine gerek olup olmadığı konusunda araştırma ve soruşturma yürütmeye hazırlanıyor.
Konuyla ilgili bir soruşturma yürütülmesi fikri, hükümetin casus yazılımların otoriter devletler tarafından suistimal edilmesine neden olduğu eleştirilerinin İsrail üzerinde diplomatik baskıyı artırmasıyla birlikte doğdu.
İsrailli yetkililer, Pegasus projesinden sızdırılan bilgilerin diğer İsrailli şirketleri ve İsrail’in son teknoloji siber silah endüstrisinin geleceğini nasıl etkileyeceği konusunda endişeli.
Anonim bir hükümet kaynağı, Walla News’e verdiği demeçte şunları söyledi: “Karşılaştığımız siber tehditlerin küresel tehditler olduğuna inanıyoruz. Siber alanın herkes için güvenli ve müreffeh bir alan olarak kalmasını sağlamak için tüm siber oyuncuların yeteneklerini yasal, sorumlu ve orantılı bir şekilde kullanmaları önemlidir ve bunu sağlamak için müttefiklerimizle birlikte çalışacağız.”
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ise salı günü (20 Temmuz) Tel Aviv Üniversitesi’ndeki bir siber konferansta yaptığı konuşmada, “Siber ürünlerin yalnızca hükümetlere ve yalnızca yasal kullanımı için ihracatını onaylıyoruz. Bu sistemleri satın alan ülkeler kullanım şartlarını karşılamalıdır.” dedi.
Öte yandan, İsrail Başbakanlık Ofisi’nden bir sözcü, konuyla ilgili bir çalışma kolu oluşturulup oluşturulmadığı konusunda yorum yapmayı reddetti.
Veri sızıntısı sonucu başlayan araştırma, The Washington Post, the Guardian ve Le Monde’un da aralarında olduğu 16 medya kuruluşu tarafından gerçekleştirildi ve haberleştirildi.
Sızıntının 50 binden fazla cep telefonu numarasını kapsadığı belirtiliyor.
Bu 50 binden fazla kişinin her birinin telefonuna yazılım yüklenip yüklenmediği bilinmiyor ama listede olmak bu kişinin olası hedef olduğunu gösteriyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi