İngiltere, ABD ve Fransa’nın Gazze’ye yönelik düzenlediği hava yardımlarına eleştiri yağıyor!
İsrail, Gazze’ye yönelik ablukayı sıkılaştırmaya ve kara geçişlerinden yardım kamyonlarının girişine kısıtlamalar getirmeye devam ederken, bazı ülkeler havadan yardım ulaştırma yoluna başvurdu.
Havadan yardım dağıtımı, dünya ile iletişimi tamamen kesilmiş ve diğer tüm yardım yöntemlerinin işe yaramadığı acil durumlarda insanlara ulaşmanın hayati bir yolu olarak öne çıkıyor.
Şimdiye kadar Gazze’ye havadan yardım sevk eden ülkelerin ise İsrail’in baş müttefikleri olması, bu yardımların samimiyetini sorgulatıyor. Yoksa “her katil mutlaka olay mahalline döner” gibi bir durum mu söz konusu?
Gazze Şeridi’ne yapılan ilk havadan insani yardım operasyonu, 22 Şubat’ta İngiltere’nin Yemen ile varılan anlaşmanın ardından başarıyla gerçekleştirilmişti. Bu yardımlar kapsamında, ilaç, gıda ve yakıt gibi hayati öneme sahip dört ton malzeme, Ürdün Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçak aracılığıyla Gazze Şeridi’ne ulaştırılmış ve gönderilen paketler, Tal Al-Hava Hastanesi’nin kuzeyindeki bölgeye paraşütlerle indirilmişti.
O gün Gazze’ye ilk insani yardımı gönderen İngiltere, aynı zamanda Hamas-İsrail savaşının başlamasının hemen ardından İsrail’e koşulsuz desteğini açıklamış ve İsrail’e destek amacıyla Doğu Akdeniz’e gözetleme uçağı ve iki Kraliyet Donanması gemisi gönderileceğini duyurmuştu.
ABD, pazar günü Gazze’ye yönelik havadan insani yardım operasyonunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu operasyon kapsamında, üç askeri uçak kullanılarak paraşütlerle 30 binin üzerinde yiyecek paketi bölgeye indirilmişti.
Savaşın başından itibaren daimi müttefiki İsrail‘e milyarlarca dolarlık silah ve mühimmat desteğinde bulunan ABD, İsrail’in güvenliği için ise Akdeniz’e savaş gemisi grubu USS Gerald R. Ford’u göndermiş ve ABD Başkanı Joe Biden savaşın başından bu yana yatığı tüm açıklamalarda İsrail’e açık desteğini net şekilde ifade ederek hastanelerin bile bombalanmasına ses çıkarmamıştı. Biden, “Benim yönetimimin İsrail’e desteği kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır.” ifadelerini kullanmıştı.
La solidarité à l’œuvre. pic.twitter.com/IgDsbq5rcO
— Emmanuel Macron (@EmmanuelMacron) March 5, 2024
Fransa da Gazze’ye havadan yardım gönderen ülkeler arasında yer aldı. Fransa 5 Mart günü Gazze’ye havadan yardım ulaştırdı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, X platformu (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, Gazze’deki insani durum kritik olmaya devam ederken, Ürdün’le birlikte havadan insani yardımda bulundukları görüntüleri paylaştı.
Fransa da, İsrail’e olan koşulsuz destek ifadesiyle, Gazze’de devam eden çatışmalar sırasında Filistinli sivil kayıplarına rağmen İsrail’in yanında yer alarak dikkat çekiyor. Paris yönetimi, çatışmaların başından itibaren, çocuklar dahil binlerce sivilin hayatını kaybettiği bu duruma rağmen, İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirterek devamlı desteklediğini açıklamıştı.
“Anlamsız”
Yardımların samimiyetleri sorgulanmaya devam ederken bazı Filistinlilerden bir kesim, besin yardımlarının halkı zehirlemek adına olduğunu iddia ederken, diğer bir kesim de havadan gönderilen yardım miktarının Gazze’de açlık çeken nüfusun ihtiyaçlarına kıyasla çok az olduğunu belirtiyor.
Gazze’nin güneyinde yaşayan bir Filistinli olan 42 yaşındaki Ahmed Mansur yaptığı açıklamada, “Bu anlamsız. Yardımların çoğu denize ya da İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelere düştü. Binlerce insan birkaç koli yardıma doğru koşuyor. Bizimle oyun oynuyorlar. Dünyanın neden İsrail’e insani yardım kamyonlarının girişine izin vermesi için baskı yapamadığını anlayamıyorum. Neden insani yardım çalışanları yardımların adil bir şekilde dağıtılması için korunamıyor? Yeni slogan ‘Ancak gökten düşen bir şeyi yakalayacak kadar şanslıysak yemek yiyeceğiz ve ilaç alacağız.’ mı?” ifadelerine yer verdi.
Geçtiğimiz hafta internette yayınlanan videolarda Gazze sahilinde toplanan binlerce Filistinlinin denize düşen insani yardım paketlerini izlediği görülüyordu. Bazıları yüzerek ya da küçük botlar kullanarak yardımları kurtarmaya çalışıyordu.
Gazze’nin güneyinde yaşayan 37 yaşındaki üç çocuk annesi Sema el Kahlut, yardımların havadan atılmaya devam etmesi halinde hiçbir yardım alma şansının kalmayacağına inanıyor. Kahlut, “Ürdün’ün bir miktar yardım bırakacağını duyduğumda koşarak dışarı çıktım. Çocuklarım uzun zamandır doğru dürüst bir yemek yemedi. Bazı yardım paketlerini yakalamak için yeterince hızlı koşamadım. Yüzme de bilmiyorum. Orada öylece durup ailelerine yiyecek götürmek için yarışan insanları izledim. Bu noktada sadece en güçlü olanlar hayatta kalıyor.” ifadelerini kullanıyor.
ABD’nin havadan yardım atmasına tepki gösteren Filistinliler, Washington’un İsrail’in saldırılarını desteklemesi ve yardım sağlamasındaki çelişkiyi de eleştirdi.
57 yaşındaki Yusuf Abid ise olaya dair, “ABD’den havadan gelen yardımları görmek tam bir şaka. Kuzeyde yardım attılar. Ama kuzeyi aç bıraktıktan sonra güneyde üzerimize atacakları bombalar için İsrail’e yardım ettiler. Yarın öldürecek daha fazla insan bulabilmek için bugün bizi doyurmaya mı çalışıyorlar?” ifadeleriyle tepkisini yansıttı.
Pahalı ve verimsiz
Filistin tarafından olay yukarıda anlatıldığı şekilde yorumlanmaktayken öbür yandan uzmanlar ve yetkililer ise insani yardımın denetimli bir şekilde karadan ulaştırılmasının en etkili yöntem olduğunu ve havadan yardım ulaştırmanın pahalı ve verimsiz bir yöntem olduğunu belirtiyor. Dünya Gıda Programı da (WFP) 2021 raporunda, hava yardımlarının yalnızca “daha etkili seçenekler başarısız olduğunda” kullanılacak “son çare” olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
BM Mülteci ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Direktörü Philippe Lazzarini de, havadan yardımın “son çare” ve “olağanüstü pahalı bir yardım sağlama yöntemi” olduğunu belirtirken, kara geçişlerinin açılmasının çözüm olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Gazze’de siyasi analist olan Ekrem es Setari de hava yardımlarının normalleştirilmemesi gerektiğini belirtti. Es Setari, “İsrail uluslararası topluma Gazze’nin aç insanların yiyecek için savaştığı kaotik bir yer olduğunu ve bu nedenle yardıma bile layık olmadığını pazarlamaya çalışıyor. Resmi bir Filistin hükümetine alternatif olarak Gazze’de kanun ve düzeni güçlendirecek bir sivil yönetim ihtiyacı yaratıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Dünya Gıda Programı (WFP) Gazze’nin kuzeyine iki hafta sonra ilk kez gıda götürme yönündeki girişimlerinin İsrail ordusu tarafından engellendiğini duyurdu.
WFP’nin açıklamasına göre, 200 ton yardım yüklü 14 kamyonluk konvoy, Gazze Vadisi kontrol noktasında 3 saat bekletildikten sonra İsrail ordusu tarafından geri çevrildi.