Güney Kore’de Ulusal Meclis sıkıyönetim kararını durdurdu!
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, bu akşam Güney Kore’nin yerel saatiyle 23.00 sularında yaptığı açıklamayla ülkede acil sıkıyönetim ilan etti.
Cumhurbaşkanı, muhalefeti “parlamentoyu kontrol etmek”, “Kuzey Kore’ye sempati duymak” ve “devlet karşıtı faaliyetlerle hükümeti felce uğratmak” suçlamalarıyla hedef aldı. Bu karar, ülkeyi 1980’lerden bu yana görülmeyen bir otoriterlik dönemine taşıdı.
Bu karar, Güney Kore’nin 1987’deki demokratikleşme sürecinden bu yana ilan edilen ilk sıkıyönetim olma özelliğini taşıyor. Ülkede en son sıkıyönetim, Ekim 1979’da uygulanmıştı. Yoon, sıkıyönetimin “anayasal düzeni koruma” amacı taşıdığını belirtirken, kamuoyundan “bazı rahatsızlıklara tahammül etmelerini” istedi.
Yoon’un sıkıyönetim açıklaması, yalnızca muhalefet partileri değil, kendi muhafazakâr partisi içinde de eleştiriyle karşılandı. Muhalefet lideri Lee Jae-myung, kararın “yasa dışı ve anayasaya aykırı” olduğunu belirterek durumu kınadı. Yoon’un partisi Halkın Gücü Partisi’nin lideri Han Dong-hoon ise karara halkla birlikte karşı çıkacaklarını duyurdu.
Yoon Suk-yeol tarafından Genelkurmay Başkanı General Park An-su’nun sıkıyönetim komutanı olarak atandığı bildirilmiş ve Park An-su’nun yayımladığı talimatnameye göre ülkede protesto yürüyüşleri dahil bütün siyasi faaliyetler yasaklanmıştı.
Güney Kore ordusu, açıklamanın hemen ardından parlamentonun faaliyetlerini askıya aldığını duyurmuş ve aynı zamanda, toplumda huzursuzluk yaratabilecek her türlü siyasi toplantının da yasaklandığı belirtmişti. Ordu, sıkıyönetim kararına uymayanların arama emri olmaksızın tutuklanabileceği uyarısında bulundu.
Ulusal Meclis Başkanı Woo Won Shik, YouTube kanalından yaptığı acil durum açıklamasında tüm milletvekillerine derhal Ulusal Meclis’te toplanma çağrısında bulunurken, askeri ve kolluk kuvvetlerine de “sakin olmaları ve yerlerini korumaları” çağrısında bulundu.
Televizyon görüntülerinde Ulusal Meclis’in girişini kapatan polis memurları, Ulusal Meclis’in ana binası önünde insanların girişini engellemek için tüfek taşıyan kasklı askerler ve orduya ait olduğu iddia edilen en az üç helikopterin Meclis arazisine indiğini, iki ya da üç helikopterin de alanın üzerinde tur attığı görüldü.
Kararlara tepkili milletvekilleri sıkıyönetim kararının kaldırılması için mecliste toplandı. İlk başlarda sıkıyönetime bağlı Güney Kore güvenlik güçleri milletvekillerinin parlamentoya girmesine uzun bir süre müsaade etmedi.
Ardından milletvekillerinden 190’ı parlamento binasına girmeyi başardı ve içeride “sıkıyönetimin kaldırılmasına dair” bir oturum başlatıldı. Yonhap haber ajansının aktardığına göre, 300 sandalyeli mecliste 190 milletvekilinin katıldığı oturumda, sıkıyönetimin kaldırılmasını içeren önerge oybirliğiyle kabul edildi.
Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, yapılan oylamanın ardından sıkıyönetimin anayasa uyarınca “hükümsüz” hale geldiğini açıkladı.
Meclis Başkanı Woo Won-Shik, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Meclisin ana binasına giren tüm askerler tamamen ayrıldı. Sıkıyönetim kararını hâlen uygulayan tüm askerler vatana ihanetle yargılanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Son olarak AA’nın aktardığına göre milletvekillerinin sıkıyönetim kararını engellemesinin ardından askerler Seul’daki meclis binasından çekilmeye başladı. Bununla beraber CNN‘in aktardığına göre bazı birliklerin hala Meclis binası içinde beklediği, ancak bir kısmının da askeri teçhizatlarını bıraktığı belirtiliyor.
Binanın dışında bekleyen vatandaşların milletvekillerinin oylama haberini alınca sevinç gösterilerinde bulunduğu söyleniyor.
Oylamanın sıkıyönetim ilanı üzerinde ne gibi bir etkisi olacağı şu an için net bir şekilde belli değil. Ancak Güney Kore yasalarına göre devlet başkanı oylamaya uymakla yükümlüdür.
Güney Kore’de bu sürece nasıl gelindi?
Bir süredir siyasi baskı karşısında olan Yoon’un bu hamle çabası, Güney Kore ve dünya basınında baskılardan kurtulma çabası olarak değerlendirildi. Nisan ayında yapılan genel seçimlerde muhalefetin zaferiyle parlamentoda çoğunluğunu kaybeden Yoon, “topal ördek” bir başkan olarak anılmaya başlamıştı. Muhalefetin sunduğu yasa tasarılarını veto etmekle sınırlı kalan Yoon, kendi hükümetinin icraatlarını da hayata geçirmekte zorlanıyordu.
Yoon ve First Lady’e yönelik de bazı yolsuzluk iddiaları da medyada yer almıştı. Yoon, geçtiğimiz ay, First Lady’nin görevlerini denetleyecek bir ofis kurduğunu söyleyerek ulusal televizyonda özür dilemek zorunda kalmıştı. Ancak muhalefet partilerinin talep ettiği daha geniş ve bağımsız bir soruşturmayı ise reddetmişti.
Bu hafta başında ise muhalefet, hükümetin bütçe kesinti yapmasını önerdi. (Bütçe tasarısı veto edilemez). Aynı zamanda, muhalefet, First Lady’i soruşturmadıkları için hükümetin denetim kurumunun başkanı da dahil olmak üzere kabine üyelerini görevden almak için harekete geçti. Tüm bu gelişmeler de Yoon’un sıkıyönetim ilanının, artan siyasi baskılardan kaçış hamlesi olduğu yönündeki yorumları güçlendirdi.