Gürcistan’da “yabancı etkinin şeffaflığı” yasası kabul edildi!
İfade özgürlüğünü kısıtlayacağı ve sivil toplum kuruluşlarını bastıracağı gerekçesiyle protesto edilen “Yabancı Etkinin Şeffaflığı” yasası bugün yürürlüğe girdi.
Gürcistan Parlamentosu’nda konuşma yapan Parlamento Başkanı Şalva Papuaşvili, iktidardaki Gürcü Hayali Partisi tarafından Nisan ayında sunulan “yabancı etkinin şeffaflığı” yasasını resmi olarak imzaladığını duyurdu.
Papuaşvili, yasanın ülkenin güvenliği ve istikrarı için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Bu yasa, Gürcistan’ın siyasi, ekonomik ve sosyal sistemlerini dış müdahalelere karşı daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlamaktadır.” şeklinde konuştu.
Papuaşvili, ayrıca yabancı etkilerin çıkarlarını yürüten kuruluşların kayıt yapmalarını sağlayacak internet portalının oluşturulması için Adalet Bakanlığı’na 60 günlük bir süre tanındığını belirtirken, “60 gün sonra, dış finansman alan kuruluşların kayıt işlemlerini tamamlamaları ve 2023 yılı gelirlerini beyan etmeleri gerekecek.” ifadelerini kullandı.
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze de Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada “yabancı etkinin şeffaflığı” yasası hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Hükümet binasında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kobakhidze, yasaya yönelik eleştiriler ve düzenlenen gösteriler hakkında, “Son iki ay içinde yasayla ilgili pek çok yanlış bilgi yayıldı.” ifadelerini kullandı.
Yasanın Parlamento tarafından onaylanmasının ardından imzalanmasıyla, Gürcistan hükümetinin ve halkının, ülkeye karşı olan “güçlere” karşı bir zafer kazandığını vurgulayan Kobakhidze, “Şeffaflık Yasası’nın kabulü, Gürcistan’ın egemenliğini ve güvenliğini güçlendirdi. Bu yasanın kabul edilmesiyle kötü niyetli olanlar kaybetmiş oldu.” dedi.
Başbakan Kobakhidze ayrıca, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, herkesin pragmatik ve soğukkanlı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini ve gereksiz duyguların bir kenara bırakılması gerektiğini belirtti.
Gürcistan’ın kabul ettiği Yabancı Etkinin Şeffaflığı Kanunu hakkında
Gürcistan Parlamentosu tarafından kabul edilen “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Kanunu”, hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli eleştiriler ve endişelerle karşılandı. Bu yasa, genellikle ‘yabancı ajanlar tasarısı’ olarak adlandırılır ve medya, sivil toplum kuruluşları ve diğer kar amacı gütmeyen kuruluşların, fonlarının %20’den fazlası yurtdışından sağlanıyorsa “yabancı bir gücün çıkarlarını ilerletiyor” olarak kayıt altına alınmasını zorunlu kılar.
Bu yasa, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Yabancı Ajan Kaydı Yasası’na benzetilmekle birlikte, eleştirmenler yasanın yabancı finansman alımı ile yabancı kontrolü arasındaki ayrımı net bir şekilde yapmadığını savunuyor. ABD yasası, özellikle lobicileri hedef alırken, Gürcistan yasasının sivil toplum ve medyayı zayıflatma aracı olarak görülmesi endişelere yol açmaktadır.
“Yabancı etkinin şeffaflığı” yasa tasarısının nisanda Parlamentoya sunulmasının ardından Gürcistan’da gösteriler başlamıştı. Göstericiler, sivil toplum kuruluşlarını damgalama ve ifade ile dernek kurma özgürlüklerini sınırlama girişimi olarak gördükleri bu yasayı protesto etmişlerdi. Söz konusu gösterilerse güvenlik güçlerinin göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz, su topları ve plastik mermi kullanarak müdahale etmesi, orantısız güç kullanımına dair geniş çapta kınama ile sona ermişti.
Uluslararası düzeyde, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar, yasanın Gürcistan’ın AB entegrasyon sürecine önemli ölçüde zarar verebileceğini ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerine aykırı düşebileceğini belirterek, sert bir şekilde karşı çıktı.
Gürcistan Sivil Toplum Vakfı yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı planladığını açıkladı. Avrupa Birliği’nin dış politika kolu, yasanın kabul edilmesinin Gürcistan’ın AB ilerlemesini olumsuz etkilediğini belirtti.
AB geçtiğimiz aralık ayında Gürcistan’a adaylık statüsü verirken, Tiflis’in üyelik başvurusu için önemli politika önerilerini uygulaması gerektiğinin altını çizmişti.
Birleşmiş Milletler ise yasanın sivil toplumun ve medyanın işlevselliği ve bağımsızlığı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olacağını özellikle vurguladı.
Bu bağlamda, yasanın uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumluluğu ve Gürcistan’ın siyasi manzarası üzerindeki potansiyel etkileri, yoğun bir şekilde eleştirilmeye ve tartışılmaya devam etmektedir.
Kim, neden karşı çıkıyor?
Gürcistan muhalefeti tasarıyı “Rus yasası” olarak adlandırıyor ve Kremlin’in siyasi muhalifleri bastırmak ve muhalefeti susturmak için kullandığı yasalarla kıyaslıyor.
Rusya’da birçok gazeteci, siyasetçi, insan hakları örgütü, çevre grubu ve diğerleri “yabancı ajan” olarak listelenirken, sosyal medya veya çeşitli platformlarda paylaşım yaptıklarında bu etiketi kullanmak zorunda bırakılıyor.
Keza casusluk çağrışımı yapan “yabancı ajan” teriminin kullanımı, yetkililerin olumsuz göstermek istediği kişi ve kuruluşlar hakkında şüphe oluşturmak için kullanılabiliyor.
Gürcistan’da ‘yabancı ajan’ yasasını eleştirenler, bunun iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’nin genişleyen otoriter eğiliminin bir parçası olduğunu savunuyor.
Parti son dönemde, seçim kurulu üzerindeki kontrolünü artırmaya yönelik bir yasa çıkardı ve ekim ayında yapılacak seçimler öncesinde de LGBT haklarına yönelik kapsamlı kısıtlamalar önerdi.
İktidardaki Gürcü Hayali Partisinin nisanda sunduğu ve Parlamentoda 14 Mayıs’ta yapılan oylamada kabul edilen yasa tasarısı, 18 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili tarafından veto edilmişti. Tasarının, 28 Mayıs’ta yapılan oylamada 4’e karşı 84 oyla tekrar kabul edilmesiyle Zurabişvili’nin vetosu aşılmıştı.